Ortadoğu'da büyük bir yangını körükleyen İsrail'in, Gazze ve Lübnan'daki saldırıları dünya kamuoyu gündeminin birinci maddesine yerleşirken Türkiye'de de bugün Cuma hutbesinde zalimin zulmü ve zulmün ne demek olduğu anlatılacak.
ATEŞ SİZİ DE YAKAR
Bugün cuma hutbesinde İslam'ın haram kıldığı günahlardan birisinin zulüm olduğu ve zulmün insanların canına, malına, namus ve haysiyetine kastetmek olduğu açıklanacak. Toplumun helak olma sebeplerinin başında gelen zulmün, dünyanın huzur ve barışı ve insanlığın geleceği için büyük bir tehdit ve tehlike olduğunun altı çizilecek. Allah'ın yeryüzünde adaletin tesis edilmesini ve zulmün ortadan kaldırılmasını emrettiği hatırlatılan hutbede, "Gönderdiği bütün peygamberlere hakkın ve hakim kılınması için zulüm ve zalimlerle mücadele görevi vermiş, zulme ve zalime karşı durmaktan kaçanları ise uyarmıştır. Zulme razı göstermek de o kadar büyük bir günah, ağır bir vebaldir. Zulmü görmezlikten gelmek ise yapılan her suça ortak olmaktır. Rabbimiz şöyle buyurmaktadır: 'Zalimlerin yanında olmayın; sonra ateş sizi de yakar" denilecek.
SİYONİSTLER KATLİAMI DİĞER İSLAM BELDELERİNE YAYIYORLAR
Filistin'de yıllardır uygulanan zulmün son bir yılda benzeri görülmemiş bir soykırıma dönüştüğü, bir milletin tarihten silinmeye çalışıldığı, Siyonist zalimlerin on binlerce masumu Gazze'de katlettiği, şimdi ise küresel suç ortaklarıyla aynı katliamı diğer İslam beldelerine yayarak, dünyayı savaş alanına çevirmek istedikleri hutbenin ana konusu olacak. Müslümanlar arasındaki ümmet bilincinin, kardeşlik hukukunun zayıflamış olduğu hatırlatılarak inananların ilim, bilim ve teknoloji alanında üstünlüğünü kaybettiği vurgulanacak. 'Hep birlikte Allah'ın ipine sımsıkı sarılın. Parçalanıp bölünmeyin' ve 'Düşmanlarınıza karşı gücünüz yettiği kadar hazırlık yapın, kuvvet hazırlayın" ayetleriyle düşmanlarımıza karşı her alanda Allah'ın güçlü olmamızı emrettiği hutbede anlatılacak.
ALLAH NURUNU TAMAMLAYACAK
Hutbenin bazı bölümleri şöyle: "Zulüm asla payidar olamayacaktır. Zalimler hain emellerine ulaşamayacaktır. Kâfirler istemese de Allah nurunu tamamlayacaktır. Unutmayalım ki zalimlere karşı atılan her adım, söylenen her söz, gösterilen her tavır, İslam beldelerinde barış ve esenliğin yeniden hâkim olmasına, mazlumların gözyaşlarının dinmesine vesile olacaktır. Hutbemi Peygamber Efendimiz (s.a.s)'in bizi her an kötülere ve kötülüklere, zulme ve zalimlere karşı uyanık ve tedbirli olmayı emreden şu hadis-i şerifiyle bitiriyorum: "Kim bir kötülük ve haksızlık görürse onu eliyle düzeltsin; eğer buna gücü yetmiyorsa diliyle düzeltsin; buna da gücü yetmiyorsa kalbiyle buğzetsin. Bu ise imanın asgarî gereğidir."