Prof. Dr. Özvar'ın SABAH'a yaptığı açıklama şöyle: Bu projenin temel amacı, uluslararası dergilerde yabancı dilde yayın yapma becerilerini geliştirmek ve araştırma çıktılarının uluslararası düzeyde daha görünür kılınmasını sağlamaktır. Akademisyenlerimizin zaten büyük oranda okuma, dinleme ve konuşma becerileri konusunda pek fazla sıkıntıları yok. Ancak yabancı dilde yazma becerisi biraz farklı. Özellikle de akademik bir metin yazılıyorsa üst düzey yabancı dil becerisine ek olarak iyi bir kurgu, düzenleme ve organize yapıya da sahip olmak gerekiyor. Bu becerilerin geliştirilmesi için de YÖK olarak bu projeyi hayata geçiriyoruz.
ETKİ DEĞERİ YÜKSEK DERGİLERDE YAYINLANACAK
Yükseköğretim sistemimizde çeşitli bilim alanlarında 180 binin üzerinde öğretim elemanımız akademik faaliyette bulunuyor. Bu akademisyenlerimizin araştırmaları sonucu ortaya çıkan çıktıların çok değerli olması tek başına yeterli değil. Bu çıktıların dünyadaki bilim çevrelerinin takip ettiği, ciddi ve nitelikli yayın mecralarında paylaşılması büyük önem arz ediyor. Malumunuz uluslararası akademik yayın dünyasının lingua franca'sı, bugün İngilizcedir. Örneğin, 2018 verilerine göre, Türkiye yükseköğretiminde akademik yükselmede ciddi bir kaynak olarak göz önünde bulundurulan Web of Science veri tabanında taranan 27 bin civarındaki derginin çok büyük bir çoğunluğu İngilizce olarak yayın yapmaktadır. Bu nedenle küresel ölçekte bilim çevreleriyle fikri düzeyde etkileşime girmek, tartışmalara katılmak ve fevkalade hacme ulaşan araştırma sonuçlarıyla yayın düzeyinde hesaplaşabilmek bu lisan ile de iyi düzeyde yazabilmeyi gerektirir. Akademisyenlerimizin araştırma çıktılarının etki değeri yüksek olan dergilerde yayımlanmasının üniversitelerimizin uluslararası görünürlüğüne önemli katkılar sağlayacağını düşünüyorum. Kendi anadilimiz olan Türkçe ile yayın yapmak da bizim için hiç şüphesiz asli bir vazifedir. Burada yazım dillerini birbiri ile mukayese etmek yerine birbirini tamamlayan ve besleyen süreçler olarak görmeliyiz.
DÜNYADA İLK 20'DE
Üniversitelerimizin akademik yayın performansları bir önceki yıla göre her yıl biraz daha yükseliyor. Scopus verilerine göre, son on yılda Türkiye adresli uluslararası yayın sayıları sürekli olarak artış gösteriyor. Örneğin 2011 yılında Türkiye adresli uluslararası yayın sayılarının dünya içerisindeki payı yüzde 1,34 iken; 2020 yılında bu oran yüzde 1,59'a yükselmiştir. Aynı kurumun verilerine göre ülkemiz bilimsel doküman üretiminde dünya genelinde ilk 20 ülke içinde yer alıyor. Bu değerler, küresel ekonomik performansımızla benzerlik gösteren bir istatistik. Elbette biz bunu yeterli görmüyoruz. Hem nicelik hem de nitelik olarak payımızı artırma arayışındayız. Zira yakın rakip ülkelerin son yıllarda nispi bilimsel üretkenlik seviyesinde gözle görülür artışlar kaydediliyor. İnanıyorum ki, araştırma ve yayınlarda daha fazla öne çıktıkça, küresel yükseköğretim sahasında daha fazla uluslararası öğrenci ve bilim insanları için cazip hale geleceğiz.
İYİ BİR NETWORK OLUŞTURUN
Üniversitelerimizdeki akademisyenlerimizin dil yeterlilikleri her geçen yıl biraz daha yükseliyor. Ancak şunu da söylemeliyim ki ülkemizde yabancı dilde yazma yeterliliğini ya da becerilerini ölçmeye veya geliştirmeye yönelik çabalar çok yetersiz kalıyor. Gençlere, uluslararası yayın yapabilmek için iyi bir yabancı dil kullanma becerisine sahip olmalarının dışında önerebileceğim en önemli şey, alanlarında iyi bir ilişki ağına (network) sahip olmalarıdır. Uluslararası projelerde çalışmaları ve meslektaşlarıyla ortak yayınlar yapmaları hem kendilerinin hem de üniversitelerinin tanınırlığını artıracaktır.
SOSYAL BİLİMLERDE DE ARTMASINI İSTİYORUZ
Kuşkusuz tüm bilim alanlarında yayın sayılarımızın ve kalitemizin artmasını hedefliyoruz. Halen sağlık, mühendislik ve fen alanlarındaki yayın performansımız diğer alanlara göre daha yüksek. O yüzden sosyal ve beşeri bilimler ile sanat alanlarındaki akademik yayınlarımızın da artmasını istiyoruz. Eklemem gerekir, son yıllarda ülkemizde eğitim bilimleri alanında uluslararası yayın bakımından bir kıpırdanma, canlanma söz konusu. Bu alanda çalışan meslektaşlarımızın gayretlerini ilgi ile takip ediyor ve destekliyorum. Bu yıl proje kapsamında yer alan üniversitelerimizden tüm bilim alanlarını temsil edecek sayıda kursiyer bildirmelerini istedik.
200 BURSİYERİ KAPSIYOR
Bu yıl Bütçe Kanunu çerçevesinde yaptığımız planlama 200 bursiyeri kapsıyor. Önümüzdeki yıl proje çıktılarını da dikkate alarak, hem üniversite sayısını hem de bu hizmetten istifade edecek akademisyen sayısını artırmayı planlıyoruz. Türkçemizin yanı sıra yabancı dilde akademik yayın yapmak isteyen araştırmacılarımızın bu konudaki beklentileri ve talepleri bizim bu konudaki girişimlerimizi belirleyecektir.
EN AZ 70 PUAN ALMA ŞARTI
Proje kapsamındaki üniversitelerimize kursiyer seçimlerinde bazı sınırlamalar getirdik. Örneğin, merkezi dil sınavlarından en az 70 puan alma zorunluluğu gibi. Daha önce söylediğim gibi, bu bir "yabancı dil kursu" değil. Hatta bizim tercihimiz mümkün olduğunca yüksek puanlı kursiyerlerin seçilerek gönderilmesidir. Bir ya da birkaç bilim alanı değil tüm bilim alanlarından kursiyer gönderilmesini özellikle talep ettik. İngilizce yazabilecek düzeydeki araştırmacılarımıza destek verecek bu projenin hocalarımızın uluslararası görünürlüğünü artıracağına inanıyoruz.
ÖNCELİĞİMİZ NİTELİK
YÖK olarak; eğitimde, araştırmada, yayında nitelik önceliğimizdir. Bu açıdan ulaştığımız düzeyi hiçbir zaman yeterli görmüyoruz. Araştırma ve akademik üretkenlik konusunda üniversitelerimizde ciddi bir potansiyelin olduğuna inanıyorum. Biraz motivasyona biraz da görünürlüğümüzü artıracak çalışmalara ihtiyacımız var. YÖK olarak bu konularda yoğun bir çalışma içerisindeyiz. Önümüzdeki günlerde yeni projelerimizi de ayrıca kamuoyuyla paylaşacağız.
SABIR VE ZAMAN İSTİYOR
Akademik üretkenliğin en önemli göstergelerinden biri hiç şüphesiz nitelikli yayın yapmaktır. Bu, tabii, sabır ve zaman isteyen bir süreç. Sağlık, mühendislik ve temel bilimlerin yanında sosyal ve beşeri bilimlerin üst düzey periyodiklerinde dahi yayın yapmak müşterek çalışmayı gerektiren bir hal almaya başladı. Araştırmalar ilerledikçe yeni bir şey söylemek, çok nitelikli bilgi ve veri toplamayı ve bunları işlemeyi gerektiriyor. Bu da artık ferdi gayretlerin ötesinde çalışma yöntemleriyle olabiliyor. Üniversitelerimizin özellikle Q1 ve Q2 dergilerdeki yayın sayılarını artırmaları müşterek hedefimiz ve beklentimiz. Bu hususu sürekli kurumlarımızla görüşüyor ve istişare ediyoruz. Araştırma Üniversitelerimizin yıllık performans değerlendirme kriterleri arasında "araştırmanın kalitesi" boyutunda yer alan göstergelerimiz arasına da bu ölçekte yayınları yerleştirdik. Türkiye'nin akademik kapasitesi ve üretkenliği üzerine bir çalışma hazırlığımız var. Nitelikli bilimsel çıktı ve üretim, her şeyden önce sabırla yürütülecek ciddi araştırmalar ile mümkündür. Hiç şüphe yok ki muayyen bilim dallarında kaliteli bilim insanlarıyla yürütülecek bu türden araştırmalar da güçlü bir alt yapıyı gerektirir.
ULUSLARARASI ALANDA ETKİ
Gerek sosyal ve beşeri bilimlerde gerekse de eğitim bilimleri gibi alanlarda üretilen makalelerin niteliklerinden bağımsız olarak bölgesel ve yerel konulara odaklanmaları nedeniyle oluşan bir içe kapanma söz konusu. Bu tür yayınların uluslararası alanda etki oluşturması ve uluslararası araştırmacı ve okuyucuların dikkatini çekmesi için atılması gerekli adımlar söz konusu. Bu proje bir anlamda sadece İngilizce yayın yapma konusunda destek sunmayacak, ayrıca araştırmacılarımızın uluslararası araştırmacı ve okuyucularla ne türden bir bağ kurması gerektiği konusunda da destek sunacaktır.