Kovulduktan sonra mahkemeye başvuran aşçı, davayı kazandı. Davada son noktayı koyan Yargıtay, insan sağlığını hiçe sayan aşçıyı kusurlu buldu.
3. İş Mahkemesi'ne müracaat eden aşçı, iş sözleşmesinin haksız şekilde işverence feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile ücret, izin, vergi iadesi, fazla çalışma, hafta ve genel tatil alacaklarını istedi. Mahkemede savunma yapan işyeri sahibi ise; davacının yemekhaneye yapmış olduğu büyük tuvaletini yoğurt kovası içinde dışarı çıkarırken güvenlik görevlisi tarafından saptanıp tutanak tutulması üzerine iş sözleşmesinin feshedildiğini belirtip, davanın reddini talep etti. Mahkeme, davayı kısmen kabül edince çılgına dönen işveren kararı temyiz etti. Dava dosyasını yeniden inceleyen Yargıtay, mahkeme kararını bozdu.
''FESİH İÇİN HAKLI SEBEP OLUŞTURMAKTADIR''
Yargıtay kararında, "İş Kanunu'nun 25. maddesinde; ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığında işverenin haklı fesih imkanının olduğu açıklanmıştır. İşverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan işçi davranışlarının da işverene haklı fesih imkanı verdiği ifade edilmiştir. Somut olayda, mahkemece istifa dilekçesinin baskı altında alındığı gerekçesi ile kıdem ve ihbar tazminatının kabulüne karar verilmiş ise de bir an için iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından feshedildiği kabul edilse bile tuvaletini yoğurt kovasına yaparak yemekhanede çalışan işçinin insan sağlığına aykırı davranışı fesih için haklı sebep oluşturmaktadır. Kıdem ve ihbar tazminatının reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir" denildi.