Hanife Yüzüak, 51 yaşında, kaderi hayatının hep önüne geçmiş, yaşadığı büyük acılara rağmen gülümsemeyi hiç unutmamış bir kadın. Yıllarca genç yaşta yakalandığı şeker hastalığı sonucu bacaklarını kaybeden annesine bakıp, bu sebeple okuluna veda etmek zorunda kalan Hanife, oğlu Taha'yı kucağına aldıktan bir süre sonra ayağında çıkan bir yara sonucu gittiği hastanede şeker hastası olduğunu öğrendi. Bu sırada yaşanan sorunların ardından eşi Nuh Kara onları terk etti. Oğlu ile tek başına kalan Hanife'nin yoğun tedaviye rağmen iyileşemedi ve iki bacağı da kesildi. Tekerlekli sandalye ile hayata devam eden ve yaşadıklarına rağmen ayakta kalan Hanife, oğlu Taha'nın gelişim geriliği rahatsızlığını öğrenince adeta yıkıldı. İmkansızlıklarla boğuşurken kapısını çaldığı Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmet Bakanlığı Hanife Yüzüak'ın imdadına yetişti. Aile Sosyal Destek Programı (ASDEP) ile talihsiz kadının yaraları sarıldı. Ev, yiyecek, giyecek, tedavi, eğitim gibi öncelikli ihtiyaçlarımızı giderildi. Devlet Hanife Yüzüak ve oğluma önce bir yuva kurdu, maddi ve manevi tüm ihtiyaçlarını giderdi. Sonra Bakanlık personeli Yüzüak ve oğlunun 'şefkatli aile'si oldu. Hanife Yüzüak "Bir insanın yaşayabileceğinden çok daha ağır şeyler yaşadım. 'Her şey bitti' derken kapım çalındı, devlet bana elini uzattı. Yıllarca kaybettiğim her şeyi verdi, yetmedi dağılan ailemi birleştirdi. İşte dünyaya nam salmış Türk devleti burada, Hanife'nin hayatında dedim. Engelim nedeniyle Engelli Evde Bakım ücreti bağlandı. Oğlum ve bana düzenli maddi destek veriliyor. Tedavimiz yaptırılıyor, hasta oğluma devlet yavrusu gibi bakıyor. Eşim Nuh ile yeniden görüştüler. Hayatımda ilk defa karşılıksız bir yardım gördüm,. 'Sen yeter ki gül Hanife' diyen devletimin hayatıma yaptıklarını anlatamıyorum, Allah bu devlete zeval vermesin" dedi.