Geçmişi 18. yüzyılın ortalarına dek uzanan Rami Kışlası, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın öncülüğünde aslına uygun bir şekilde restore edilerek geçen yıl kütüphane olarak açıldı. Avrupa'nın en büyük kütüphanesi unvanına sahip olan Rami Kütüphanesi, Türkiye ve dünyada ise 51 bin metrekarelik peyzaj alanıyla en büyük alana sahip üçüncü kütüphane olarak anılıyor. Her yaştan okuyucuya hizmet veren kütüphanenin ise bugün açılışının yıl dönümü. Bir yıl içerisinde ziyaretçi akınına uğrayan kütüphane tarihi dokusu, teknolojiyi kullanışı ve 4 bin 200 kapasiteli oturma alanlarıyla göz kamaştırıyor. Bir yıl içerisinde yaklaşık 3 bin farklı etkinlikle ailelerin, çocukların ve gençlerin kendilerini geliştirmesine ve keyifli vakit geçirmesine olanak sağlayan kütüphane, 1 yılda 2,5 milyon ziyaretçiyi ağırladı. Rami Kütüphane ayrıca 1 senede 25 bin kayıtlı üyeye ulaşarak, 110 bin ödünç kitabı okurlarla buluşturdu. 2 milyon kitap kapasiteli kütüphanenin ihtisas alanlarına göre odaları da mevcut.
YAŞAYAN KÜTÜPHANE KONSEPTİYLE RAMİ
Modern kütüphaneciliğin bir örneğini sunan kütüphanenin Felsefe ve Psikoloji, Doğa Bilimleri ve Matematik, Din, Tarih ve Coğrafya, Atatürk İhtisas Kütüphanesi salonları da öğrencilerin uğrak yerleri arasında yer alıyor. Fotoğraf, hat, ciltleme gibi atölyeleri de bulunan kütüphanede görme engelliler için kitap seslendirme odası ile çocuk oyun alanları var. Haftanın her günü ziyarete açık olan "Yaşayan kütüphane" konsepti ile 7'24 hizmet veren kütüphanenin öğrenciler arasında en revaçta olan salonları ise etüt salonları. Lise Çalışma Salonu, Üniversite Hazırlık Çalışma Salonu ve Araştırma Salonu olarak sıralanan etüt odalarında öğrenciler konforlu bir şekilde ders çalışabiliyor. Zaman zaman etkinliklere de ev sahipliği yapan kütüphanede edebiyattan sinemaya kadar birçok alanda söyleşilerle alanında uzmanlar ile ziyaretçiler bir araya gelebiliyor. Kütüphanede, açılışından bu yana her hafta çocuk ve yetişkinlere özel sanat, edebiyat, tekno tasarım, kişisel gelişim ve tarih gibi benzeri alanlarda etkinlik, atölye ve seminerler düzenliyor. Kısacası Rami Kütüphanesi sadece bir kütüphane değil aynı zamanda bir kültür merkezi gibi görülüyor.
SABAH Gazetesi olarak biz de Rami Kütüphanesi'nin birinci yılında kütüphanenin müdavimleriyle görüştük. Öğrenciler kütüphanenin hayatlarına nasıl etki ettiğini SABAH'a anlattı.
"RAMİ KÜTÜPHANESİ ÜNİVERSİTEYİ KAZANMAMDA ETKİLİ OLDU"
Mehmet Arif Alagöz (17): "Sağlık Bilimleri Üniversitesi Eczacılık Fakültesi. 1 Sınıf öğrencisiyim. Buraya YKS'ye hazırlanırken gelmeye başladım. Haftada üç-dört gün kadar geliyorum. Her zaman aynı salonda çalışıyorum. Çünkü diğer salonlarda sıklıkla üniversite ve lise öğrencileri karışık çalıştıkları için oralar daha yoğun oluyor. O nedenle başka salonu tercih ediyorum. Çalışan insanlar olduğu zaman insanın çevresinde daha çok çalışmaya odaklanabiliyor. Üniversite sınavına hazırlandığım süreçte zaten yanımda arkadaşlarımda vardı, birbirimize haberdar edip birlikte geliyorduk. Rami Kütüphanesi çalışmam için bana motivasyon kaynağı oldu ve üniversiteyi kazanmamda da etkili oldu. Burası bana uğurlu geldi ve işime yaradı. Üniversiteyi kazandıktan sonra da ders çalışmak için geliyorum. Sessiz olması güzel, kütüphanedekiler bilinçli. Kapasitesine göre çalışma alanları yetersiz bence. Kışladan kütüphaneye çevrildiğinde çalışma alanı açısından düşük bir kapasitesi olmaması gerektiğini düşünüyorum. Ziyaretçi sayısı çok 4 bin 200 lük oturma alanının arttırılmasını istiyorum."
"İMKÂNLARI ÇOK VERİMLİ, GENİŞ BİR ALAN OLMASI ÇOK İYİ"
Yasemin Tevin (21): "Medipol Üniversitesi İşletme Fakültesi Yönetim Bilişim Sistemleri'nde okuyorum, 3 sınıf öğrencisiyim. Buradan sosyal medya sayesinde haberdar oldum. Bağcılar'da oturuyorum. Evime ve tramvaya yakın olması cazip geldi. 3 aydır geliyorum. İmkânları çok verimli. Çalışma alanları sakin, sessiz, sıcak. Geniş bir alan olması da çok iyi. Ne zaman gelirsek gelelim yer bulabiliyoruz. Bu en artı yanlarından biri bu. Ayrıca sabahtan 17.00'ye kadar burada çalışıyoruz. Arkadaşlarımızla organize bir şekilde geliyoruz. Şimdi finaller başladı, finallere çalışmak için geliyoruz. YKS çalışan var, dil sınavına çalışan var. Herkes farklı alanlarda çalışıyor. Kitaplarından da yararlanmayı düşünüyorum. Gelmeye devam edeceğim. Çorba dağıtımları da oluyor. 12.00 ila 13.00 arasında, bu da artı yanlarından biri. Bu kütüphaneden memnunum."
"GENÇLER ARASINDA ÇOK RAĞBET GÖRÜYOR"
Selim Okumuş (20) "Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'nde okuyorum, 3. sınıf. Bir yıl önce açıldığında kütüphane olduğunu duydum. Buraya ilk gelişim. Başka kütüphanelere gidiyordum. Yeni açıldığı için kalabalık olacağını düşündüğüm için gelmemiştim. İlk kez geldim. Beklediğimden çok daha iyi buldum. Çok büyük, gençler arasında çok rağbet görüyor. Daha çok kitap ve kaynak var. Kitaplardan yararlanacağım için çok memnunum. Ders çalışmak için de çok uygun. Arkadaşlarıma da tavsiye ettim. Onları da çağırdım, geliyorlar. Kulaktan kulağa da yayılıyor burası. Arkadaşlar birbirlerini davet ediyor. Dersler de burada birbirimize de yardımcı oluyoruz."
"RAMİ KÜTÜPHANESİ'NE GELMEK DERSLERİMİ ETKİLEDİ"
Canan Uyanık (22): "Gebze Teknik Üniversitesi Temel Bilimler Fakültesi Molekülel Biyoloji ve Genetik Bölümü'nde okuyorum. 3. sınıf öğrencisiyim. Avrupa yakasında yaşıyorum. Rami Kütüphanesi'ne evime en yakın kütüphane. Ben memnunum. Geldiğimde yer bulabiliyorum. Evde çalışmaktansa kütüphanede ders çalışmak daha avantajlı ve daha iyi geliyor. Evde 4 saat çalışıyorsam burada 6 saat çalışabiliyorum. Derslerimi de etkiledi, biraz daha verimli oluyor benim için."
"KALİTELİ BİR ORTAM YAPMIŞLAR, OKUL MANTIĞINDA GELİYORUM"
Yağmur Boran (18) "Anadolu Lisesi mezunum. YKS'ye çalışıyorum. Rami Kütüphanesi'ne ilk olarak arkadaşlarımın tavsiyesiyle geldim. 4-5 aydır arkadaşlarımla beraber bazen de tek başıma geliyorum. Ortam olarak kaliteli bir ortam yapmışlar. Normalde diğer kütüphanelerde insanlar daha iç içeyken burada insanlar daha birbirinden ayrı ve tek başına çalışabiliyor ve rahatsız edilmeden çalışabiliyor. Bu yönden güzel buluyorum. Lise öğrencileri daha çok geliyor. Üniversite bölümünde bile lise öğrencisi bulabilirsiniz, çok ağırlıklıyız. Burada YKS'ye daha motive oluyoruz. İnsan karşısında çalışan birini görünce otomatikman kendisinin de çalışması gerektiğini düşünüyor, çalışma isteği uyanıyor ve odaklanma sağlıyor. Günde sabah 09.00'da geldiğimde akşam 16.00-17.00 arasında çıkıyorum. Okul mantığında gelip gidiyorum. Arkadaşlarla birbirimize burada yardımcı da oluyoruz. Sorularda çözemediğimiz noktalar olduğunda birbirimize soruyoruz. Bir grup arkadaş geliyoruz ve ders çalışıyoruz. Herkese tavsiye ediyorum."