Yargıtay özel güvenlik personeli tarafından yapılan aramaların hukuken geçersiz olduğuna, adli arama yapma görev ve yetkisi bulunmayan özel güvenlik görevlisince yapılan arama işleminden elde edilen maddi delillerin ise hükme esas alınamayacağına karar verdi.
Yargıtay 10. Ceza Dairesi, özel güvenlik görevlileriyle ilgili emsal bir karara imza attı. Daire, adli arama yapma görev ve yetkisi bulunmayan özel güvenlik görevlisince yapılan aramanın hukuka aykırı olduğuna, arama işleminden elde edilen maddi delillerin ise hükme esas alınamayacağına hükmetti.
Uyuşturucu ticareti yapma suçundan mahkumiyeti çarptırılması sonucu karara itiraz eden yabancı uyruklu sanığın itirazını değerlendiren Yargıtay 10. Ceza Dairesi, hükmün bozulmasına karar verdi.
YARGITAY: ÖZEL GÜVENLİĞİN ÜST ARAMASI HUKUKA AYKIRI
Yargıtay kararında, güvenlik görevlisince yapılan aramanın hukuka aykırı olduğuna dikkat çekilerek, "Ceza muhakemesinin amacı, sosyal düzenin korunması ile kişilerin hak ve özgürlüklerine saygı arasında bir denge kurulması suretiyle, hukuken geçerli delillerle hiç bir duraksamaya yer vermeden maddi gerçeğin ortaya çıkarılmasıdır.
Adli arama yapma görev ve yetkisi bulunmayan özel güvenlik görevlisince yapılan arama hukuka aykırı olduğundan ve bu arama işleminden elde edilen maddi deliller hükme esas alınamayacağından; hakkında mahkumiyetine yeterli başkaca delil bulunmayan sanığın beraatı yerine, yazılı gerekçeyle mahkumiyetine karar verilmesi yasaya aykırıdır.
Sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bozulmasına, bozma nedenine göre sanığın tahliyesine, başka suçtan tutuklu ve hükümlü olmadığı takdirde serbest bırakılması için ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına müzekkere yazılmasına oy birliği ile karar verilmiştir" denildi.