Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Gezi Parkı davasında Sanık Mehmet Osman Kavala'nın hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs etme; sanıklar Mine Özerden, Çiğdem Mater Utku, Şerafettin Can Atalay ve Tayfun Kahraman'ın hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs etmeye yardım suçlarından mahkumiyetlerine dair hükümlere yönelik temyiz istemlerinin incelenmesini tamamladı.
Yargıtay 3. Ceza Dairesi, "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapse çarptırılan Osman Kavala hakkındaki mahkumiyet hükmünü onadı.
Kararda; Sanık Osman Kavala'nın, uluslararası spekülatör George Soros'un kurduğu Açık Toplum Enstitüsü'nün ülkemizdeki temsilciliği olan Açık Toplum Vakfı üzerinden Gezi Parkı eylemlerini organize ettiği, Gezi Parkı eylemleri ile ilgili süreçlerin dönemin Açık Toplum Vakfı Genel Müdürü olan firari sanık Gökçe Tüylüoğlu tarafından George Soros'a zaman zaman yüz yüze aktarıldığı ve bu eylemlerin, Açık Toplum Vakfı adına kurucu üyesi olan sanık Mehmet Osman Kavala tarafından koordine edildiği, Gezi Parkı eylemlerinin başlamasından kısa bir süre önce 5 Nisan 2013 tarihinde Kavala'nın, firari sanık Gökçe Tüylüoğlu ile birlikte Açık Toplum Enstitüsü'nün merkezinin yer aldığı Budapeşte'ye George Soros'un da katıldığı toplantıya gittiğine dikkat çekildi.
Ayrıca, Kavala'nın, özellikle Taksim Platformu, Taksim Dayanışması ve Gezi Parkı eylemlerinin ilerleyen süreçlerinde yaygın hale getirilen Forumlar Koordinasyonu üzerinde büyük etki sahibi olduğu, bu oluşumlarda resmi olarak üyeliği bulunmasa dahi alınan kararların sanığa danışılmadan alınmadığı, Gezi Parkı eylemleri ile ilgili bütün uluslararası girişimlerin sanığın üzerinden kurulduğu, gerek Türkiye'de gerekse yurtdışında Gezi Parkı olaylarına olan ilgiyi ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne yönelik baskıları artırmak maksadıyla belgesel, film ve sergi gibi her türlü görsel yayın yöntemlerinin kullanılması ve yeni medya yapılanması kurulması çalışmalarının sanığın organizesinde gerçekleştirildiği belirtildi.
Osman Kavala'nın, Gezi Parkı olaylarının organizasyon, planlama ve yönlendirilmesinde yer aldığı, eylemleri yönettiği ve finanse ettiği, eylemlerin gerçekleştirilme şekli ve sonuçları gözetildiğinde Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs etme suçundan sorumlu olduğu vurgulandı.
Daire, "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım" suçundan 18'er yıl hapis cezası verilen Can Atalay, Tayfun Kahraman, Mine Özerden ve Çiğdem Mater Utku hakkındaki mahkumiyet hükümlerinin de onanmasına karar verdi.
Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Şerafettin Can Atalay ve Tayfun Kahraman'ın, bir plan ve organizasyon dahilinde gerçekleştirilen Gezi Parkı olaylarının başlaması ve tüm ülke sathına yayılarak derinleştirilmesi kapsamında eylemlerinin bulunduğunu, Gezi Parkı eylemleri sürecinde yaptıkları provokatif paylaşımlar ve eylem çağrıları ile eylemcileri tahrik ederek şiddet olaylarının tırmanmasına neden olan Taksim Dayanışması'nı yönlendirdiklerini, Gezi Parkı eylemlerinin gerçekleştirilmesindeki organizasyonda baş aktör olan ve bu eylemleri finanse eden diğer sanık Mehmet Osman Kavala ile de irtibatlı olarak birlikte hareket ettiklerini kaydetti.
Atalay ve Kahraman'ın eylemlerinin hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs etme suçunu oluşturduğu halde, delillerin takdir ve değerlendirilmesinde düşülen yanılgı sonucu hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs etmeye yardım suçundan mahkumiyetlerine karar verilmesinin, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılamadığı belirtildi. Daire, Atalay ve Kahraman'ın temyiz itirazlarının esastan reddiyle hükümlerin onanmasına karar verdi.
Sanıklar Ali Hakan Altınay, Yiğit Ali Ekmekci ve Ayşe Mücella Yapıcı'nın hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs etmeye yardım suçlarından mahkumiyetlerine dair hükümlere yönelik temyiz istemleri yerinde görülerek sanıklar hakkında verilen 18'er yıl hapis cezaları bozulmasına karar verildi.