Aile Mahkemesi'ndeki bir boşanma davasında takı anlaşmazlığı yaşandı. Davacı kadın, düğünde takılan 200 çeyrek altın, 6 tam altın, 3 yarım altın, 20'şer gram 22 ayar 19 altın bilezik ile 14 ayar 13 gram altın bilezikten oluşan takıların iadesini ya da değerinin tahsilini istedi. Davalı erkek ise örf ve âdetlere göre takıların erkek tarafına ait olduğunu savundu. Aile Mahkemesi düğünlerdeki takıların kime takıldıysa ona ait olacağına ilişkin gelenekler ve taraflara takılan takıları gösterir bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne hükmetti. Davacı kadın temyize gidince Yargıtay 3. Hukuk Dairesi kararı bozdu. Mahkeme ilk kararında direnince yine temyize gitti. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu oyçokluğu ile aldığı kararla, düğünde takılan altınların kime ait olacağına dair tartışmalara yeni bir boyut kazandırdı. Yüksek mahkeme; yaygın örf ve âdet ile ülke gerçeklerine göre, kural olarak düğün sırasında takılan ziynet eşyası ve paralar kim tarafından ve hangi eşe takılırsa takılsın aksine bir anlaşma ya da örf ve âdet kuralı olmadığı takdirde kadına bağışlanmış sayıldığına ve artık kadının kişisel malı kabul edildiğine dikkat çekti. İHA