Asrın felaketinin ardından büyük kayıp veren kadim şehir Adıyaman'da depremzedelerin yaşadıkları acının tarifi yok. Elektrik ustası Kemal Demir (70) plastik bir sandalyede yıkılan enkazın üzerinde tek başına oturuyor. Bir dokunan olsa içimi döksem der gibi bakan Kemal amcanın ilk sözleri; "Allah'tan geldi. Bu da bizim kaderimizmiş. Ne yapalım kime isyan edip kızalım." oldu. Bir anda gözyaşlarına boğulan Kemal amca; "Keşke gitmeseydi" diye haykırdı. Meğer deprem gecesi tek kızı Makbule Demir bir alt sokakta kolu kırık teyzesine yardıma gitmiş ve orada kalmış. Makbule ve o binadan yaşayanlar o sabah bir daha uyanamadı. "Kendi evim hasarlı da olsa içinden çıktık" diyen Kemal amca; "Keşke kızım da kalsaydı yıllardır ilk kez bizden ayrı kaldı. O gece son gecesi oldu. Koştuk, gittik, enkaza hepsi de ölmüştü. Tek tesellim evli değildi. Çocukları-ailesi yoktu. Benim annesinin yüreği yandı. Yavrusu olsa ne yapardık. Çok büyük bir acı Allah bu millete bir daha böyle şeyler yaşatmasın." ifadelerini kullandı.
Adıyaman'da şehrin en önemli yerlerinden olan Atatürk Bulvarı'nın çevresinden çok sayıda bina yıkıldı, ayakta kalanların da çoğu ağır hasarlı. Şehrin yarısı enkaza dönmüş durumda, enkaz kaldırma çalışmalarında evlerinden anılarından bir hatıra bulabilmeyi uman depremzedeler enkaz başında bekliyor. Yavuz Selim Mahallesinde ikamet eden yılların elektrik ustası Kemal Demir de ağır hasarlı evinin hemen karşısında komşularına ait enkaz başında oturuyor. Depremde kızını ve çok sayıda akrabasını kaybeden Demir SABAH'a konuştu.
"KIZIM EVDE OLSA YAŞAYACAKTI"
İlk sözleri "Allah'tan geldi, buna kimse mani olamaz" olan Demir; "Bu çok büyük bir şeydi. Ben depremin sesine uyandım, hemen eşimi uyandırdım. Biraz zor yürüyor, ona yardım ettim, çıktık dışarı. Komşularımız herkes bağır çağır ağlıyorlardı. Hepsini sakinleştirmeye çalıştım. Ben kendimi kaybetmedim. Ama bir yandan aklım o gün teyzesinde kalan kızımdaydı. Hava çok soğuktu, kar yağıyordu. Kıyamet gibi bir şeydi. Komşularımı sakinleştirmeye çalıştım, yıkılan binalardan sesler geliyordu. Kızımın kaldığı evin olduğu yere gittim. 4 katlı bina kâğıt gibi yere yapışmış. Kızım evimizde olsaydı yaşayacaktı." ifadelerini kullandı.
36 YILLIK EVİ YIKILMADI
"Oturduğum evi 1987'de kendi ellerimle yaptım binam hasar alsa da yıkılmadı" diyen Kemal amca, gözyaşları içinde şunları aktardı: "Hanımla ben kurtuldum ama kızım Makbule ziyarete gittiği teyzesinin evinde yakalandı depreme o bina da tamamen çökmüş. Zaten içindekilerin hepsi öldü. Teyzesi, kuzenleri eşi kendisi komşuları hepsi öldüler. Makbule'm evli değildi. Tek tesellim o yavrusu eşi olsa ne yapardık. Bizim içimiz ciğerimiz yanıyor. Evli olsa acı daha büyük olurdu."
ALLAH'TAN GELDİ KADERİMİZ
"Allahtan gelen bu şeye isyan olmaz" diyen Kemal amca; "Ama bazen diyorum keşke gitmeseydi. Yılardır belki de ilk kez bizden ayrı bir gece geçirdi kızım, evimizde olsa yaşayacaktı. Ama olmadı. Kader böyleymiş. İnşallah bir daha böyle acılar yaşamayız. Allah bizlere bu acıları göstermesin." ded