Türk şiirinin milli sesi olan ve toplumsal hafızamıza 'Bayrak şairi' olarak kazınan Arif Nihat Asya'nın vefatının üzerinden 50 yıl geçse de, eserleri topluma istikamet çizmeye devam ediyor. Bayrak şairi olarak bilinen Arif Nihat Asya askerlik sürecinde, Türklerin anavatanına vurgu yapmak için 'Asya' soyadını aldı. Şair kimliğinin yanı sıra Mevlevi şeyhliği de yapan Asya, kaleme aldığı eserlerle millete istikamet çizdi.
MİLLİ BİR ŞUUR OLUŞTURDU
Asya, şiirlerinde kahramanlık ve tarih duygusu, din, aşk, tabiat ve memleket güzelliklerini konu edindi. Eğitimci kimliği de olan Asya, 14 yıl boyunca öğretmenlik yaptı. Asya, daha sonra 1940 yılında 5 Ocak Adana'nın kurtuluşu için kaleme aldığı "Bayrak" adlı şiiriyle tanındı ve "Bayrak Şairi" olarak anılmaya başlandı. Usta şair, 1950-1954 yılları arasında 9. Dönem Adana milletvekilliği de yaptı. Büyük şair, 5 Ocak 1975 tarihinde hayata veda etti.
Dua şiiriyle, çağlar ötesine seslenen şair, eserin her bir mısrasında, sonsuzluğa uzanmasını bildi.
Biz, kısık sesleriz...minareleri,
Sen, ezansız bırakma Allah'ım!
Ya çağır şurda bal yapanlarını,
Ya kovansız bırakma Allah'ım!
Mahyasızdır minareler...göğü de,
Kehkeşansız bırakma Allah'ım!
Müslümanlıkla yoğrulan yurdu,
Müslümansız bırakma Allah'ım!
Bize güç ver...cihad meydanını,
Pehlivansız bırakma Allah'ım!
Kahraman bekleyen yığınlarını,
Kahramansız bırakma Allah'ım!
Bilelim hasma karşı koymasını,
Bizi cansız bırakma Allah'ım!
Yarının yollarında yılları da,
Ramazansız bırakma Allah'ım!
Ya dağıt kimsesiz kalan sürünü,
Ya çobansız bırakma Allah'ım!
Bizi sen sevgisiz, susuz, havasız;
Ve vatansız bırakma Allah'ım!