Van'da 23 Ekim 2011'de 604 kişinin ölümü, çok sayıda kişinin yaralanması ve binlerce binanın ağır hasar görmesiyle sonuçlanan 7.2 büyüklüğündeki depremin izleri, aradan geçen 6 yıllık sürede yapılan yatırımlarla silindi. Merkez üssü Tabanlı köyü olan, Van ve Erciş ilçesi ile birçok köyde yıkıma neden olan depremin ardından yapılan yatırımlarla kent adeta yeniden inşa edildi. Ülke genelinde depremzede vatandaşlara yardım için seferberlik başlatılırken, o dönemde başbakan olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kabinedeki bakanların büyük bölümüyle depremden hemen sonra Van'a gelerek incelemelerde bulundu. Van'dan ayrılmayarak çalışmaları yerinde yöneten bakanlar ise depremden kısa süre sonra sağladıkları koordinasyonla önce arama kurtarma çalışmalarına ağırlık verdi. Van'da, bir ay geçmeden depremzedeler için inşa edilecek konutların yapımı başlatıldı. Şehrin şantiyeye döndüğü kış mevsiminde, binlerce iş makinesi ve on binlerce işçi, hava sıcaklığının sıfırın altında 30 dereceyi bulduğu günlerde soğuğa aldırış etmeden konutları tamamlamaya çalıştı. Evleri yıkılan ve ağır hasar gören depremzedeler için yapılan konutlar, depremin birinci yılında dönemin başbakanı Erdoğan'ın katıldığı törenle ailelere teslim edildi. Büyük felaketten bugüne kadar geçen sürede depreme dayanıklı konutların yapıldığı, modern yaşam alanlarının oluşturulduğu, sosyal tesislerin inşa edildiği Van, ekonomisi ve turizmi gelişen, okulları yenilenen, yolları genişletilen yaşanabilir bir şehir olmaya başladı.
KAHRAMANLAR ANLATTI
"Sesimi
duyan var mı?" çağrısıyla enkaz altındaki insanlara ulaşmaya çalışan, AFAD teknisyenleri 23 Ekim 2011'de yaşanan büyük yıkım sonrasını anlattı.
Nihat Gazioğlu: Depremde 3 gün boyunca hiç durmadan çalıştım. 3 gün sonra evimin durumunu öğrenmeye gidebildim, yıkılmıştı. Karışık duygular yaşıyorduk. Moralim bozuldu ama çalışmaya devam ettim çünkü onlarca insan kurtarılmayı bekliyordu.
Cemal Kurban: İlk yıkılan bir öğrenci yurduna gittim. Orada iki öğrencinin cansız bedeniyle karşılaşınca yıkıldım. Ama durmadan insanların hayatlarını kurtarmak için çabalamaya devam ettik.
Ahmet İpek: 7 saat enkaz altınad kalan birini burnu bile kanamadan çıkardık. Bize sarıldı. Birlikte duygulandık.