Bursa Uludağ Üniversitesi Kulak-Burun-Boğaz Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Oğuz Basut, geçen hafta Perşembe günü 20 yaşında bir genç kızın tükürük bezi tümörü ameliyatına girdi. Ameliyattan bir gün önce besin zehirlenmesi geçiren Prof. Dr. Oğuz Basut, ameliyata girdikten yarım saat sonra kötü hissetmeye başlayınca kendisine serum takılmasını istedi.
Basut, yaklaşık iki buçuk saat süren ameliyata ayağındaki serumla devam etti. Başarılı geçen ameliyatın ardından ameliyat esnasında çekilen fotoğrafını "Pandemi dönemine, tüm sağlık çalışanları gibi her türlü özveri ile çalışmaya devam ediyoruz, ama yorulduk ! Lütfen tüm kurallara uyalım, uyulmasına yardımcı olalım" notuyla sosyal medyada paylaşan Basut, kısa sürede çok fazla beğeni aldı.
Prof. Dr. Oğuz Basut, amacının özellikle pandemi sürecinde sağlık çalışanlarının yaşadığı yorgunluğa dikkat çekmek olduğunu vurguladı. Ameliyatı ve yaşadıklarını SABAH'a anlatan Basut şunları söyledi:
"Çarşamba günü besin zehirlenmesi geçirdim ve aşırı derecede sıvı kaybettim. Tansiyonum düştü ve bunun üzerine de kendime serum taktırdım aynı günün akşamına da toparladım. Perşembe günü sabahtan planlı programlı ameliyatlarımız vardı. Sabah kendimi iyi hissettiğim için de ameliyata başladım. Ameliyat genç bir kızın tükürük bezi tümörü ameliyatıydı. Aşağı yukarı iki buçuk üç saat sürecek bir ameliyattı. Ama ameliyata başladıktan bir yarım saat kadar sonra, soğuk soğuk terlemeye başladım ve bu şekilde ameliyata devam edemeyeceğimi fark ettim. Aklıma o anda ayağımdan bir serum taktırmak geldi ve içerideki arkadaşlara söyledim serumu taktılar. Beş dakika sonra tansiyonum biraz daha normale çıkmaya başladı. Emin olun benim yerimde hangi hekim olsa aynı şeyi yapardı.
Ameliyattan sonra o fotoğrafı paylaştım. Paylaşmamın nedeni de pandemiden yorulduğumuzu ve toplumun bize destek olup kurallara uyması, aşı için bir tedirginlik yaşamaması gerektiğini söylemek istememdi. Vatandaşlar hangi aşıyı buluyorsa onu hemen yaptırsın. Pandemi sürecinde özellikle Covid kliniklerinde ve yoğun bakımda çalışanlar çok yoruldu. Biz de çok yorulduk ama onların ne kadar yorulduğunu tahmin etmek bile mümkün değil. Bu mesajı verebilmek için de paylaştım. Daha sonra rektör hocam da bu konuda destek verdi ve birçok kişi paylaştı."
"İYİ BİR AMELİYAT YAPMANIN MUTLULUĞU HEPSİNİ UNUTTURDU"
Ameliyatın kolay olmadığına ve yaşadığı sıkıntılara da değinen Basut, "Ayağım iki saat boyunca aynı pozisyonda kaldığı için zaman zaman uyuştu, oynattığımda da damar yolum acıyordu. Ama iyi ve temiz bir ameliyat yapmanın mutluluğu hepsini unutturdu. Ameliyat kolay değildi ama vaka benim sorumluluğumdaydı ve bırakamazdım. Tükürük bezi tümörü karışık bir tümör ve sinire yapışmıştı, yüz felci olmaması için de hasar vermeden çıkarmam gerekiyordu. Dolayısıyla bu işi yapan herkes gibi ben de yapılması gerekeni yaptım. Ameliyat gayet başarılı geçti. Hastayı iki gün sonra taburcu ettik ve herhangi bir sıkıntısı yoktu" şeklinde konuştu.
"BELİRTİSİ OLMAYAN HASTALAR, VAKALARI TÜM TÜRKİYE'YE DAĞITABİLİR"
Tam kapanma kararı sonrası İstanbul'dan Anadolu'ya yoğun bir akışın başladığını ve bu dönemde herkesin evinde kalması gerektiğine de değinen Basut, "Elbette biz de herkes gibi yakınlarımızı özlüyoruz. Türk geleneği gereğince bayramları kalabalık geçirmek istiyoruz ama bu zaman o zaman değil ve bu zamanda evlerimizde oturmamız gerekiyor. Haberlerden şu an İstanbul'un dışarı doğru aktığını izliyoruz. Bu akış İstanbul'daki tüm vakaların bütün Türkiye'ye dağılması demek. Belirtisi olmayan bütün hastaların, taşıyıcıların bütün Türkiye'ye vakaları dağıtıyor olması demek. Umarım bir hafta sonra tam bir faciayla karşılaşmayız" dedi.
Prof Dr. Oğuz Basut'un ameliyat ettiği 20 yaşındaki Ebru Sert ameliyattan sonra yaşadıklarını SABAH'a anlattı. Ameliyatta yaşananlardan haberi olmadığını ve duyunca çok şaşırdığını ifade eden Sert, şöyle konuştu:
"Bizim haberimiz yoktu, haberlere düştüğünü gördüm, sonra annem fark etti. Sen misin acaba dedi, zamanlamaya bakınca ben olduğumu anladım. Çok şaşırdım, sağ olsun doktor bey büyük bir fedakârlık yaptı gerçekten. Ama bir şey olacağını düşünseydi devam etmezdi. Zaten ameliyat en başından riskliydi, ben bütün riskleri alarak ameliyatı kabul ettim. Şimdi çok iyiyim, çok şükür ameliyat başarılı geçti.
"TEŞEKKÜR İÇİN ELİMİZDE ÇİÇEKLERLE GİTTİK"
Annem de bilmiyordu, çok şaşırdı çünkü ameliyat uzun sürünce onlar da bir şey olduğundan endişelenmiş. Ama ailem de çok mutlu oldu. Doktor Beye de elimizde çiçeklerle gittik teşekkür etmek için. Kendisiyle bugün görüştük, elimizde çiçekle gittik teşekkür etmek için. Görüşmeye de devam edeceğiz."