Önleyici hizmetler kapsamında düzenlenen, Av. Prof. Dr. Seyithan Deliduman, Sosyolog Eğitimci Şükran Şensözen ile İletişim Uzmanı Taner Akkuş'un katılımı ve Ahde Vefa Platform Başkanı Nuran Kırlak desteği ile toplumsal meseleleri ele alan önemli bir program gerçekleştirdi.
'Çocuklarımız suça değil Mühendis, Doktor, Avukat ve diğer mesleklere meyilli olması anne babanın elinde'
Programda, konuya dair önemli çalışmalarda bulunan Avukat Prof. Dr. Seyithan Deliduman: "Gelişen çağda herşeyden önce çocuğun kötü eylemlere özenmesinin önlenmesi gerekir. Bunun yanında yapay zeka ve teknoloji dünyasına çocuklarımızın hazırlamalıyız. Çocuklarımızın en aktif ve enerjik oldukları dönemin, bir yandan kötü alışkanlıklardan alabildiğince korunması diğer yandan da gelecekteki hayatları bakımından büyük önem arz edecek olan eylem ve faaliyetlere yönlendirilmesi şeklinde düzenlenmesi hayati önem arz etmektedir. Çocuklarımız suç ve suça değil Mühendis, Doktor, Avukat ve diğer mesleklere meyilli olması anne babanın elindedir" dedi.
Deliduman açıklamalarını şöyle sürdürdü:"Araştırmalar göstermiştir ki, "Eğitim dışında kalmış çocuklar, Çalışan Çocuklar, İstismar ve İhmal Edilen Çocuklar, Suça Sürüklenen Çocuklar, Sokak Çocukları, Silahlı Çatışmayı Yaşayan Çocuklar, Doğal Felaketlerden Etkilenen Çocuklar" suç riski altındadır. Eğitim dışı bırakılma nedenlerinden öncelikli olanı çocuğun çalışmasıdır. Öte yandan istismar edilen ve ihmal edilen çocuklar ile sokak çocuklarının en büyük özellikleri de ebeveynlerinden yeterli ilgi ve desteği almamaları ya da ebeveynlerinden biri ya da ikisinin de olmamasıdır. Çocukların yüksek yararlarının gözetilebilmesi için özellikle onları suça yönlendiren ya da iten tüm faktörlerin bilinmesi gerekmektedir. Bu faktörler; aile eğitiminin yetersiz olması, ebeveynlerin şiddet içeren davranışlara destek vermesi, çete baskısı, aile katılımın yokluğu, çocuklara alkol ve sigara satışı, ebeveyn öğretmen arasındaki iletişimdeki yetersizlik, toplum içinde şiddet olaylarına şahit olma, sosyal medyada, çocukların izlediklerinde, dinlediklerinde şiddet içerikli unsurların varlığı olarak ele alınmıştır. Çocukların eğitiminin küçük yaşta başlaması ile ailesinden ve çevresinden oldukça etkilenmesi göz önüne alındığında çocuğu suça itebilecek faktörlerin tespiti ve bu faktörlerin ortadan kaldırılması önem arz etmektedir." Diyerek, sözlerini tamamladı.
En iyi Psikolog ve en iyi Polis 'Anne' dir!
Kamu ve kamu kuruluşlarında konuya dair konferanslar veren İletişim uzmanı Taner Akkuş, "Özellikle de madde kullanımı konusunda çok fazla endişelerim var. Bu mesele gündemin önceliği olması gerekiyor. Milletçe ilgili bu illetlerle mücadele etmek gerekiyor. Söz konusu madde kullanımı maalesef çok küçük yaşlara indirgenmiş durumda. Annelerimiz, çocuklarını çok iyi bir şekilde gözlemlemeli ki, en iyi psikolog ve en iyi polis annedir. Tehlikelere karşı çocuklarımızı birlikte koruyalım" Vurgusun da bulundu.
Akkuş, "Anneler, çocuğunun ellerine her gün bakmalı, titreme var mı diye izlemeli. Göz ve gözaltı torbacıklarına dikkatlice bakıldığında renginde değişkenlik göstermesi, tutum ve davranışlarında olası bir aşırı yorgunluk, kelime haznesinde tekrarlılık veya unutkanlık olması, tatlı türlü şeylerin sürekli tüketilmesi, hayatın olağan akışına uygun olmayacak şekilde para kullanımı gibi durumlar genellikle madde kullanımına delalettir. Bu tip analizde anneler olası bir durumda AMATEM veya en yakın kolluk kuvvetlerine gidip durumu anlatmalı. Asla korkmamalı ki, çocuğunun geleceğini düşünmeli. Çocuğun madde kullanımına yönelik teşvik eden eylemleri ve akabinde çocuğun artık suça meyilli birey olmanın önünü ancak bir yardım eliyle önleyebilir ki, bu tip vakalar da ancak iş birliği yaparak meselenin üstesinden gelinebilir." diyerek, sözlerini tamamladı.
Anne Baba sevgisine muhtaç çocuklar, ilerleyen yıllarda tehlikedir!
Konuyla ilgili terapi seansları veren Sosyolog ve Eğitimci Şükran Şensözen, "ben de tüm terapilerimde ve seanslarımda en çok gözlemlediğim vakalardan kimlik ve cinsiyet karmaşası konusunu ele almak istiyorum. Son zamanlarda gündemde olan ve özellikle genç nesli ciddi anlamda tehdit eden LGBT üzerinde hassasiyetle durulması gereken bir konudur. Anne babanın bilinçli ve özverili davranması, bilinçli olması son derece önemlidir. Çocukluk çağında anne babaya bağlanma sürecinde çocuğun anne ya da baba ile sorunlar yaşaması, kendi cinsi ile daha çok yakınlaşma içine girmesine, karşı cinse uzak kalıp onları tanımamasına neden olur. Dolayısıyla ergenlik döneminde çocuk kendi cinsine merak duyar ve merakına cinsel dürtüler de eklenebilir. Çocukluk döneminde anne ve babaya bağlanma süreci ile başlayan bu durum, küçük yaştaki çocuğun annesi ya da babası ile sağlıklı ilişkiler kuramaması, cinsel kimlik rolünü öğrenmesini zorlaştırabilir. Özdeşim vaka-sorunlarının oluşması özellikle kız çocuklarında ergenlik döneminde sevgi açlığına ve dolayısıyla hemcinslerine çekilmelerine sebebiyet vermektedir." Dedi.
Şensözen,"LGBT'de bir diğer önemli etken ise çocuğun cinsel istismara maruz kalmış olmasıdır. Çocuğun hemcinslerinden farklı davranması özellikle utangaçlık, içine kapanıklık, erkek çocuklarında çocuğun aşırı kırılgan yapıya sahip olması ailenin dikkatini çekebilecek bir durumdur. Küçük yaştaki çocukların oyuncak tercihleri eşcinselliğin bir belirtisi olarak kabul edilir. Erkek çocuklar kıyafet ve makyaj gibi alanlara ilgi duyabilir. Çok fazla süslü kıyafetler giyme eğilimi de dikkat edilmesi gereken bir husustur. Özellikle ergenlik döneminde eşcinsel eğilimi olan çocuklar mevcut yaşam şartları iyi olan eşcinsel sanatçılara hayranlık duyarlar, izledikleri filmler, sosyal medyada ilgilendikleri platformlar, takip ettikleri fenomenler titizlikle takip edilmelidir. Çocukta cinsiyet karmaşasının farklı davranış ve tutumlarının olduğunu fark eden ebeveyn tepki vermek ya da cezalandırmak değil durumla ilgili hassasiyetin farkında olarak çocuğun yaşadığı durumla ilgili gereken desteği sağlamalı ancak ebeveynin desteğine rağmen bu durum hala devam ediyorsa mutlaka bir uzman desteği alınması gerekmektedir. Ayrıca son olarak rahatsızlığa eklenecek diğer psikopatolojilerin önlenmesi açısından erken teşhisin çok önemli olduğu unutulmamalıdır." Uyarısın da bulundu.
Yarınlarımızın ve geleceğimizin teminatı onlardır
Program da kapanış konuşmasını yapan Ahde Vefa Platform Başkanı Nuran Kırlak, "Çocuklarımız ve gençlerimiz risk altındadır. Olası tüm tehlikelere karşı onları birlikte korumak ve güzel yarınlara onları birlikte hazırlamalıyız. Cezaevleri suça sürüklenmiş ve dolayısıyla da birer suç makinası haline getirilmiş gençlerle dolu maalesef!. Bu sebeple çocuklarımızı çeşitli meslek uzmanlıklara yönelik kendilerini destekleyip mutlaka teşvik etmeliyiz.' Çünkü, yarınlarımızın ve geleceğimizin teminatı onlardır." dedi.
Kırlak, bu vesileyle anlamlı bu programa katkı sağlayan Av. Prof. Dr. Seyithan Deliduman, Eğitimci Şükran Şensözen ve İletişim uzmanı Taner Akkuş başta olmak üzere tüm katılımcılara teşekkür ederim" diyerek, sözlerini tamamladı.