Türkiye'nin en büyük sorunlarından biri olan yasa dışı bahis ve sanal kumar furyasına ünlüler ve birçok sosyal medya fenomeni de dahil oldu. Mehmet Ali Erbil, Serdar Ortaç ve birçok sosyal medya fenomeninin gözaltına alınmasına neden olan yasa dışı bahis oyunları tekrar gündeme geldi. Yeşilay'ın 2023 verilerine göre, sanal kumar bağımlılığı nedeniyle Yeşilay'a başvuran bireylerin oranının yüzde 37'ye ulaştığı ifade ediliyor. Sanal kumar, günden güne etkisini katbekat artırıp salgın gibi yayılmaya devam ediyor. Konuyu SABAH'a değerlendiren uzmanlar, sanal kumar ve yasa dışı bahsin ülke ekonomisine de ciddi anlamda zarar verdiğini aktardı. Yalnızca ülkenin değil gençlerin finansal güvenliğini ve aile düzenini de tehdit eden sanal kumar bağımlılığı, kolay yoldan büyük paralar kazanma arzusu ile birçok kesimi etkisi altına alıyor.
"KUMAR OYNAMAYA BAŞLAMA YAŞI GİTTİKÇE DÜŞÜYOR"
Kumar bağımlılığı hakkında bilgiler aktaran Yeşilay Bilim Kurulu Üyesi ve Kartal Dr. Lütfi Kırdar Şehir Hastanesi Psikiyatri Kliniği Sorumlusu Doç. Dr. Merih Altıntaş, "Kumar bağımlılığı sadece bireyi değil, ailesini, yakın çevresini ve toplumu etkileyen bir hastalık. Son yıllarda kumar bağımlılığı alkol ve madde bağımlılıkları kadar dikkat çekiyor. Kumar bağımlılığının tüm dünyada sıklığının giderek artması nedeniyle Dünya Sağlık Örgütü Kumar Bağımlılığını bir halk sağlığı sorunu olarak ele alıyor. Tüm dünyada oldukça sık görülüyor. Özellikle sanal kumar yaygınlaşmaya başladıktan sonra bu daha da artı. Genç yetişkinlerin yüzde 2.1'inin ciddi patolojik kumar problemleri yaşadığını, yüzde 4.2'sinin ise ciddi kumar sorunları riski altında olduğunu bilmekteyiz. Bu oranlar ülkemizde de benzer.
Kumar oynamaya başlama yaşı da gittikçe düşüyor. Özellikle yasal olmayan sanal bahis sitelerinde yaş sınırının aşılabilmesi, takma isimle giriş sağlanabilmesi tehlikenin boyutunu daha da artırıyor. Kumar bağımlılığı tütün alkol ve diğer maddelerin bağımlılığından farklı değil. Beyinde etki ettikleri ve zarar verdikleri bölgeler aynı. Kumar oynama sırasında da diğer maddelerde olduğu gibi beyinden aynı nörokimyasal maddeler salgılanıyor ve beyin hücreleri zarar görüyor" şeklinde konuştu.
"ONLİNE BAHİS SİTELERİNDE KUMAR OYNAYAN KİŞİLERİN BAŞVURULARI YOĞUNLAŞTI"
Altıntaş, kumar bağımlılığının artma nedenini değinerek, "Önceki dönemlerde bize başvuran hastalar daha çok bayiden bahisler, iddia veya at yarışları gibi kumar tipleriyle gelirlerdi. Ancak son dönemlerde online bahis sitelerinde kumar oynayan kişiler çok yoğunlaştı. Kumara ilk başlangıcın online sitelerden olduğunu gözlemliyoruz. Kişiler kumar oynamaya başlarken sıklıkla eğlenmek, zaman geçirmek, sosyalleşmek ya da kendilerini rahatsız eden duygulardan kaçmak için başlayabiliyorlar. Başlarda sorunlardan kaçmanın bir yolu gibi görünse de kumar zamanla sorunun kendisi olmaya başlıyor. Kumar bağımlılığı tedavi edilebilen bir beyin hastalığıdır. Bazı ilaç tedavilerinin yanında davranışsal bazı yaklaşımlarla kişinin kumardan uzak kalmasını sağlayabiliyoruz. Öncelikle bunun bir hastalık olduğunu kişinin anlaması, durumla ilgili farkındalık kazanması, nelerin kumar oynamayı tetiklediği, nelerin risk oluşturduğu gibi temel kavramları bilmesi gerekiyor. Tedavi sistemi içinde kalma sürekliliğini çok önemsiyoruz. Ailenin bu konuda çok önemli bir rolü vardır. Tedavinin her aşamasında aile üyelerinin sürecin içinde aktif olarak yer alması sonucu olumlu olarak etkileyen bir faktördür" ifadelerini kullandı.
"ONLİNE KUMAR DAHA HIZLI BAĞIMLILIK YAPIYOR"
Sözlerine devam eden Altıntaş, "Online kumar diğer tiplerden daha ciddi ve daha hızlı bağımlılık yapıyor. Bu nedenle önleyici ve koruyucu tedbirler, kumarın kontrol altında tutulması, toplumsal farkındalık, ailelerin bu konudaki bilgi ve gözlemleri çok önemli görülüyor. Kişi maddi kayıplar yaşamaya başlamışsa, telefon ya da bilgisayar başında fazla zaman geçiriyorsa, okul veya iş hayatında sorunlar yaşamaya ve sorumluluklarını aksatmaya başlamışsa, yalan söylediği fark edilmişse, kredi çekme, borç alma gibi davranışlar baş gösterdiyse ailelerin durumu fark edip kişiyi tedaviye yönlendirmesi gereklidir" dedi.
"TÜRKİYE'NİN YILLIK YAKLAŞIK 40 MİLYAR TL'LİK KAYBINA NEDEN OLUYOR"
Türkiye'de yasa dışı bahis ve kumarın ülke ekonomisine zararlarının oldukça yüksek olduğunu belirten Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Dijital İletişim Profesörü Ali Murat Kırık, bataklığa çekilmek istenen kişilere çetelerin hangi yöntemleri kullandığını anlattı. Kırık, "Özellikle son yıllarda internet üzerinden kolay erişilebilir hale gelen yasa dışı bahis siteleri, hükümetin vergi gelirlerini ciddi oranda düşürüyor. Tahminlere göre, yasa dışı bahis ve kumar sektörü Türkiye'nin yıllık yaklaşık 40 milyar TL'lik kaybına neden oluyor. Kıbrıs, Gürcistan, Malta ve İngiltere olmak üzere yasa dışı bahis siteleri özellikle bu ülkelerde faaliyet gösteriyor. Yasa dışı bahis ve kumarda 'canlı oyun' seçeneği, kullanıcıların maç veya oyun sırasında anlık olarak bahis yapabilmelerini sağlıyor. Bu sistemde, oyuncular devam eden maçlarda gol, kart, skor gibi olaylara anlık bahis yaparak kazanç elde etmeye çalışıyor. Canlı bahis siteleri, oyuncuların dikkatini çekmek için yüksek oranlar sunuyor ve bu, oyuncuları daha fazla para yatırmaya teşvik ediyor. Siteler, kullanıcıları sürekli oyunda tutmak için gerçek zamanlı bildirimler, maç istatistikleri ve hızla güncellenen oranlar sunuyor. Ancak bu anlık heyecan, birçok kişinin daha yüksek riskler alarak maddi kayıp yaşamasına neden oluyor ve borçlanmayı artırıyor." ifadelerini kullandı.
"FENOMENLER VE İÇERİK ÜRETİCİLERİ, GENÇLERİN DİKKATİNİ ÇEKMEK İÇİN SEÇİLİYOR"
Kırık sözlerine şöyle devam etti: "Gençlerin yasa dışı bahise yöneltilmesinde sosyal medyanın rolü büyük. Fenomenler ve içerik üreticileri, gençlerin dikkatini çekmek için özel olarak seçiliyor ve yasa dışı bahis baronları tarafından destekleniyor. Fenomenler aracılığıyla düzenlenen çekilişler, sahte başarı hikâyeleri ve abartılı kazanç vaatleri, gençleri bu platformlara çekiyor. 'Kolay yoldan para kazanma' hayali, birçok gencin borçlanmasına ve maddi sıkıntılar yaşamasına neden oluyor. Bu da gençleri, daha da yüksek riskler almaya iten bir kısır döngü yaratıyor. Bu soruna çözüm olarak, özellikle gençlere yönelik daha sıkı denetimler ve caydırıcı cezalar uygulanmalı. Yasa dışı bahis ve kumarın toplum üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmak için sosyal medya platformlarında bu tür içeriklerin engellenmesi sağlanmalı. Ayrıca, gençlerin bilinçlendirilmesi ve ailelerin çocuklarıyla bu konuda açıkça konuşması gerekiyor. Devlet kurumları, gençlere sağlıklı yaşam alışkanlıkları kazandırmak adına sporu teşvik edebilir, eğitim programları düzenleyebilir ve dijital platformları daha güvenli hale getirmek için kapsamlı önlemler alabilir."
"VERDİKLERİ PARALARLA KANDIRIP BAĞIMLILIĞA SÜRÜKLÜYORLAR"
Bağımlı Danışmanı İsa Altun, konuyla ilgili olarak "Sanal kumar siteleri önce size bonus olarak 100 lira gibi ufak meblağlar veriyor. Bu parayla yapmış oldukları algoritmalara göre sizi kazandırıyorlar. Parayı sistemde görüyorsunuz lakin size gelmiyor. 100 lira 1000 lira oluyor ve başlarda paranızı katlıyorlar. Tabi insan bu havadan gelen parayı görünce bu defa kredi çekmeye başlıyor. Bu kumar davranışsal bir bağımlılık. Beyindeki ödül merkezi dediğimiz hormonlar, özellikle dopamin yükselince kişi ister istemez farkında olmadan bir bağımlılığın içine giriyor. Paranız sistemde birikiyor ama size bu parayı vermiyorlar. Bir müddet sonra bu parayı alabilmeniz için daha büyük oynamanız lazım. O zaman hesabınıza para geleceğini söylüyorlar. Hedeflerinde genellikle gençler ve işsizler var. Sistemde gördükleri paranın hayalini kuruyorlar ama sistem o parayı vermiyor. Sanal kumara bağımlı yapmak için vatandaşları teşvik ediyorlar. Yasadışı bahis reklamı yapmak da 5232 sayılı yasaya göre suç teşkil ediyor. Bu konuda ailelerin madde bağımlılığındaki gibi bilinçli olması ve çocuklarını takip etmeleri lazım. Bağımlıların ortak özelliği bağımlı olduğunu kabul etmemeleri. Özellikle Z kuşağı bu tuzağa düşebiliyor. Bu bataklık yüzünden depresyona, bunalıma girenler ve boşananlar oldukça çok. Aynı zamanda ülke ekonomimizi tehdit eden bir bataklık" şeklinde konuştu.
"BİREYİN AİLE İLİŞKİLERİNİ VE MESLEK HAYATINI OLUMSUZ YÖNDE ETKİLİYOR"
Psikolog Zeynep Kayhan ise konuyla alakalı olarak "Bağımlılık bir bireyin kullandığı nesne veya davranış üzerindeki kontrolü kaybetmesi olarak tanımlanıyor. Bağımlılık deyince eskiden alkol, uyuşturucu, nikotin gibi maddeler düşünülse de davranışların bağımlılıklarından söz ediniliyor. Bunlar internet bağımlılığı, oyun bağımlılığı, alışveriş, seks ve kumar bağımlılığı... Yaygın olan kumar bağımlılığı bireyin ruh sağlığını, sosyal ve aile ilişkilerini, meslek hayatını olumsuz yönde etkiliyor. Kumar oynamak başlangıçta eğlenceli bir aktivite ile başlasa da sosyal bir etkinlikten kumar oynama bozukluğuna kadar gidebiliyor. Kumar oynama bozukluğu kişinin hem mesleki hem de toplumsal işlevini bozacak şekilde davranışlarının kontrol edilememesi ile kendini gösteren bozukluk olarak tanımlanabilir. Birey olumsuz çıktıları olmasına rağmen kumar oynamaya devam ediyor" dedi.
"BİYOLOJİK NEDENLERİ OLDUĞU İÇİN MEDİKAL DESTEK GEREKEBİLİYOR"
Kayhan, kumar oynama bozukluğundan söz ederek "DSM V tanı kriterlerinde kumar oynama bozukluğu dürtü kontrol bozukluğu kategorisinden çıkarılarak maddeyle ilişkili ve bağımlılık bozuklukları başlığı altına dahil edildi. Birey kişisel ve sosyal kayıplarına rağmen bu davranışı sürdürüyor. İlerleyen teknoloji ile beraber bireyler internet üzerinden kolayca kumar oynanabilen ortamlara ulaşabiliyor. Literatürde çalışmalar bunun nedeninin beynin yürütücü işlevlerinde bozulma ile açıklıyor. Kumar oynama bozukluğunda birçok komplike nedenden bahsedilebilir. Öğrenme, bilişsel teoriler, nörotransmiter teoriler bunlardan bazılarıdır. Kumar bağımlılığı olan bireylerin bunun biyolojik bir hastalık olduğunu kabullenmeleri tek başlarına üstesinden gelemeyecekleri için destek almaları gerektiğini bilmelidirler. Bağımlılıkta birçok dinamikten söz edildiği için tedavi süreci de çok yönlü olabiliyor. Biyolojik nedenleri olduğu için medikal destek gerekebiliyor. Bununla beraber bireysel terapi, grup terapileri, aile terapileri de süreci desteklemek ve tedavi yöntemlerinde olmazsa olmaz etkenlerdendir." dedi.
"OPERASYONLARIN YAPILMASI SON DERECE ÖNEMLİ"
Avukat Rezan Epözdemir ise hukuki açıdan konuya değinerek "Toplamda 50 milyar doları aşan, yılda yaklaşık 10 milyar dolar bütçesi olan yasa dışı bahis operasyonlarıyla ilgili soruşturma ve operasyonların yapılması son derece önemli. Ruhsatsız silah bulundurma ve taşıma suçu gibi kamu vicdanını rahatsız eden ve milyar dolarların döndüğü böylesine hukuka aykırı bir alanla ilgili önemli operasyona imza atıldı. Toplamda 16 kişi gözaltına alındı, 5 kişi ise yurt dışında oldukları için haklarında yakalama kararı çıkartıldı. Burada yüksek takipçili bazı fenomenlerin de bulunduğu hesaplardan çevrimiçi yasa dışı bahis sitelerinin reklamlarının yapıldığı tespit edildi. Anayasamızdaki, 7258 sayılı 'Futbol ve Diğer Spor Müsabakalarında Bahis ve Şans Oyunları Düzenlenmesi Hakkındaki Kanun'a göre; kişilere reklam vermek suretle spor müsabakalarına dayalı şans oyunlarını oynayan veya oynatmaya teşvik edenler 1 yıldan 3 yıla kadar hapis ve adli para cezası ile cezalandırılır" bilgiler aktardı.
"PARA CEZALARI ARTIRILMALI"
Epözdemir sözlerini şöyle tamamladı: "Keza, spor müsabakalarına dayalı olarak şans oyunlarıyla bağlantılı bir şekilde para nakline aracılık edenler 3 yıldan 5 yıla kadar hapis, yasa dışı bahis oynatanlar ve yer ve imkân hazırlayanlar 3 yıldan 5 yıla kadar hapis, yurt dışından oynatılan bahis ve şans oyunlarına internet üzerinden erişim sağlayarak Türkiye'den oynanmasına imkân sağlayan kişiler 4 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bunlara yönelik etkili soruşturmaların devam edeceğini düşünüyorum. Yasa dışı bahiste mağdur olan vatandaşlarımız var. Bunun önüne geçebilmek için son derece önemli bir soruşturma. Para cezaları artırılmalı ve bunla ilgili reklamlar yapma cezalarının artırılması gerekir ve şüphesiz yapılacaktır."