Atatürk'ün manevi kızı Ülkü Adatepe'nin çocuklarının, annelerinin vasiyetname gereği alması gereken miras payını almadığı iddiasıyla CHP ve İş Bankası aleyhine "mirastan doğan alacak ve tazminat miktarının tespiti"ne ilişkin açtığı davanın görülmesine devam edildi.
İstanbul 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'ndeki duruşmaya, Ülkü Adatepe'nin oğulları davacılar Ali Kemal Doğançay ve Ahmet Kemal Doğançay ile davalı İş Bankası'nın avukatları katıldı.
Davacılardan Ali Kemal Doğançay'ın avukatı Osman Ersin Kozanhan, İş Bankası'na yazılan yazının tekrarlanması gerektiğini belirterek, bu yazıda, 1938 yılından itibaren ödenen tutarların istenmesini talep etti.
Davacı Ahmet Kemal Doğançay'ın avukatı Mete Can da Türk Tarih Kurumu ve Türk Dil Kurumu'na yazı yazılarak, vasiyetnameden dolayı 1938'den itibaren bu kurumlarca ödenen tutarların sorulmasını istedi.
"İSTENEN KAYITLARIN GÖRÜLMESİ MÜMKÜN DEĞİL"
Duruşmada beyanı sorulan İş Bankası avukatlarından Şule Gürses, bankadan istenen kayıtların 1938 yılından itibaren gönderilmesinin mümkün olmadığını belirterek, "Hiçbir kurum bu şekilde kayıt tutmaz. Yargılamanın uzamaması için bu ara karardan vazgeçilmesini isteriz." diye konuştu.
Davaya ilişkin ara kararını açıklayan mahkeme, taraf avukatlarının taleplerinin incelemeye alınmasına ve uygun görülenler hakkında ilgili delillerin toplanması için yazı yazılmasına hükmederek, duruşmayı 1 Şubat 2018'e erteledi.
SÜREÇ
Sakarya'da 1 Ağustos 2012'de geçirdiği trafik kazasında yaşamını yitiren Atatürk'ün manevi kızı Ülkü Adatepe'nin çocukları Ahmet Kemal Doğançay ve Ali Kemal Doğançay, avukatları aracılığıyla İstanbul 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne, Atatürk'ün 5 Eylül 1938'de düzenlediği vasiyetnamesi gereğince Ülkü Adatepe'ye bırakılan mirastan doğan alacak ve tazminat miktarının tespit edilmesi için dava açtı.
Mahkemeye sunulan dilekçede, Ülkü Adatepe'nin de aralarında bulunduğu altı kişiye, o zamanın koşullarına göre ayda 200 lira pay verilmesi gerektiğine işaret edilerek, Atatürk'ün manevi kızı Adatepe'ye, 1 Ağustos 2006'da 5 bin 500, daha sonra kademeli olarak 10 bin ve son olarak ölümünden önce 2012 yılında ise 15 bin lira nema ödemesi yapıldığı belirtildi.
İş Bankası'nın uhdesindeki nakit ve hisse senetleri ile bunlara karşılık gelen CHP'nin hissesi, bankanın ulaşmış olduğu ekonomik büyüklük, sermaye tutarı ve tüm ekonomik varlıkları dikkate alındığında ödenen payın çok düşük olduğu savunulan dilekçede, Atatürk'ün vasiyetnamesinin iğfal edildiğinin ortada olduğu ileri sürüldü.
İhtarname çekilen İş Bankası'ndan verilen yanıtta, vasiyetnamede CHP'nin ''mahsup mirasçı'', İş Bankası'nın ise sırf para ve hisse senetlerinin nemalandırılmasını temin etmek üzere "vasiyeti tenfiz memuru" olarak yer aldığı aktarılan dilekçede, İş Bankası'nın sorumluluğu CHP'ye yüklediği, CHP'nin ise ihtarnameye yanıt vermediği anlatıldı.
DAVA REDDEDİLDİ, YARGITAY BOZDU
Davayı 12 Şubat 2014'deki duruşmada karara bağlayan İstanbul 4. Asliye Hukuk Mahkemesi, davacıların belirsiz alacak davası açmakta hukuki yarar bulunmadığı ve dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verdi.
Kararın temyiz edildiği Yargıtay Hukuk Dairesi, yerel mahkemenin verdiği kararı bozdu. Bunun üzerine dava İstanbul 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde yeniden görülmeye başlandı.