Turkuvaz Medya Grubu ve Gastronomi Turizm Derneği işbirliğiyle düzenlenen ve iki gün süren Gastroshow, sona erdi. Etkinlik kapsamında konuşan isimler, Türk mutfağının hak ettiği yere gelmesi için daha çok çalışılması gerektiğine işaret etti. Sanatçı Tamer Levent, seyahat yazarı Chantal Cooke ve Dünya Gastronomi Derneği Başkanı Erik Wolf'ün özel oturumuyla başlayan Gastroshow, "Sanat Gastronomi ve Sanatın Önemi" paneli ile devam etti. Panelin konuşmacıları arasında oyuncu Hakan Meriçliler, İzmir Aşçılar Derneği Başkanı Turgay Bucak ve Muuto Kurucusu ve Şef Umut Karakuş yer aldı. "UN Women/Kadın ve Gastronomi" panelinde ise Eko Turizm lideri Bedriye Berber Engin ile Hodan Kurucusu ve Şefi Çiğdem Seferoğlu konuşmacı olarak yer aldı.
Anadolu kadınına yönelik olarak döviz kazandırıcı hizmetler kapsamında ürünlerinin dünya pazarlarına sunulması misyonunu vurguladı. Gastronomi Turizm Derneği, dünya çapında bir ilke imza atarak "10. Sanat Gastronomi" temasını ön plana çıkardı ve gastronominin resim, heykel, müzik gibi diğer sanat dalları arasında 10. sanat olarak kabul edilmesi gerektiğini savunan resmi öneri taslağını Birleşmiş Milletler'e sunacağını açıkladı. Bu proje kapsamında, "Sanat ve Gastronomide Sürdürülebilirlik" paneli, Ticaret Bakanlığı Uluslararası Hizmet Ticareti Genel Müdür Yardımcısı Ali Alperen Kaçar, Meat Burger Yönetim Kurulu Başkanı Osman Sağdıç ve Tepe Gurme- Crowne Plaza Genel Müdürü Yusuf Mayda'yı bir araya getirdi.
GASTRONOMİ VE SANAT DÜNYASI BULUŞTU
Sanatçı Tamer Levent: "Milenyum çağında, kültür
ve sanat kavramlarını
doğru bir şekilde anlamak
son derece önemlidir. Bu
kavramlar, insanların kendi
davranışları ve ifadeleriyle
şekillendirilir. Tesadüf diye
bir şey yoktur; her şeyin
bir nedeni ve süreci vardır.
İnsanlar bu nedenleri
ve süreçleri anlamaya başladıklarında,
bu kavramlar
anlam kazanır. Bu kavramsallaşma
içerisinde sanat
kavramı, insanın deneyimlerindeki başlangıç
noktalarını anlamaya çalışmak,
bu deneyimlerle ilgili yaşadığı zorlukları
sorgulamak ve bu zorluklara çözümler
üretmek anlamına gelir."
Seyahat yazarı Chantal Cooke: "Restoranlarda menülerin şeffaf olması
gerekiyor. İnsanlar gittikleri restoranlarda
ne yediğini bilmeli. Menüde yer alan
her yemeğin içeriğini açıkça görmeliler.
Bu, hem sağlık açısından önemli hem de
yemeğin kalitesi ve içeriği konusunda
bilgi sahibi olmayı sağlar. Özellikle alerjisi
olan ya da belirli diyet kısıtlamaları
olan kişiler için bu bilgiler hayati önem
taşıyor. Ayrıca, menüde kullanılan malzemelerin
kaynağı hakkında bilgi verilmesi
de tüketicilere daha bilinçli tercihler
yapma imkânı sunar."
TARİHİMİZİ TURİSTLERE YAŞATMALIYIZ
Tur Andiamo Yönetim Kurulu Başkanı Cem Polatoğlu: "Türkiye'nin
zengin bir tarihi var. Bu tarihi birikimi
belirli mekânlarda günümüze uyarlayıp
yerli ve yabancı turistlere sunmamız
gerekiyor. Bunun için Efes'te Roma
kıyafetleriyle hizmet edilebilir. İtalya'da,
Fransa'da olduğu gibi Gastronomi
Turizm Kültür Yolu projeleriyle daha da
yukarılara çekmek için uğraşacağız."
TÜRK MUTFAĞI ÖZEL BİR YERE SAHİP
HIS Business Solutions Başkanı Stephen O'Connor: "Türk mutfağı, zengin
tarih ve coğrafyasının bir yansıması
olarak birbirinden farklı lezzetleri içinde
barındırıyor. Türk mutfağı, dünya mutfakları
arasında özel bir yere sahip ve
gastronomi turizmi açısından büyük bir
potansiyele sahip. Başarıya giden yolda,
Türk mutfağının bu zenginliklerini koruyarak
ve tanıtarak büyük bir potansiyele
sahip olduğunu düşünüyorum."
MARKALARIMIZI KORUMAK ZORUNDAYIZ
TÜRSAB Eski Başkanı Başaran Ulusoy: "Şehirlerin markalaşmasında gastronomi turizmi çok önemli. Ancak bunu yapabilmek için şehirlerimizin markalaşmış kültürlerini korumamız lazım. Yani semazenlere düğünlerde, nikâhlarda değil, Konya'da yer verilmesi gerekiyor ki. Gelen turistler onları yerinde incelesinler ve hafızalarında kalsın. Bununla birlikte yediklerinden 25 Euro yerine 250 Euro kazanacaksın. Markalarımızı koruma yasası da çıkartılmalı ki bizim şehirlerimizde olan kültür başka bir yerde yok işte bu şekilde markalarımızı öldürmemeliyiz."