Prof. Dr. Özdemir, "Girişimsel kardiyoloji operasyonlarında hasta narkoz verip uyutulmadığı için heyecanlı, stresli oluyor. Ben ve ekibim 2 yıldır anjiyo yaparken, kalp damarlarını açarken, ameliyathanede türkü çalmaya başladık. Anadodolumuz'un bağrından kopan türkülerimiz kalbe adeta şifa.
Türkülerle hasta rahatlıyor, biz rahatlıyoruz. Türküler narkoz gibi. Artık hastalar o kadar alıştı ki, 'Doktor bey, Neşet Ertaş'tan bir türkü çalar mısınız?' deyip istek türküyle operasyona giriyor" dedi.
TÜRKÜ İLE OPERASYON
Gelişen girişimsel kardiyoloji aracılığıyla, artık kalp kapağı değişiminden tıkalı damarları açmaya kadar birçok operasyon ameliyatsız yapılabiliyor. Çığır açan yöntemlerle ameliyatın riskli olduğu hasta gruplarında ameliyatsız olarak kalp kapak değişim yapılıyor. Tıkalı damarlar açılıyor.
Stent takılıyor. Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı ve Kardiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ramazan Özdemir, günde 10-15 işlem yaptıklarını belirterek, "Hasta açık kalp ameliyatlarında uyutuluyor. Ama bizim yaptığımız girişimsel operasyonlarda hastaya anestezi uygulanmıyor.
Hasta ameliyathaneye girince tedirgin oluyor. Stresli oluyor. Yaklaşık 2 yıldır ben ve ekibim operasyonlarımızı türküler eşliğinde yapıyoruz. Hafif bir şekilde türkülerin ezgileri yayılıyor, ameliyathanede. Biz de, hastamız da rahatlıyor" dedi.
KALPTEN KALBE GİDEN YOL TÜRKÜLER
Yurtdışından ve Türkiye'nin her bölgesinden hastanelerine hasta geldiğini belirten Prof. Dr. Özdemir, "Bir anjiyo işlemi 1-2 saat sürüyor. Anjiyoyu lokal olarak ya kasıktan ya da bilekten girerek yapıyoruz. Hasta bu sırada uyutulmuyor.
TAVİ'de ya da kalp kapakçığına uyguladığımız mitraklip operasyonlarında hastalar anestezi verilerek uyutuluyor. Ama onlar da operasyonun başında ve narkozdan uyanırken stresli oluyor. Türküler burada anestezi görevi görüp, hastayı sakinleştiriyor, rahatlatıyor. Zaten bizim ozanlarımız, aşıklarımız olan Aşık Veysel, Aşık Mahsuni, Neşet Ertaş gibi sanatçılarımız filozof gibi.
Söyledikleri türkülerle hastayı başka bir aleme götürüyorlar. Örneğin Neşet Ertaş, 'kalpten kalbe bir yol vardır, görünmez' demiş. Ben ve ekibim anjiyo yaparken, Neşet Ertaş'ın söylediği o görünmez yolu türküler eşliğinde buluyoruz. Hasta huzurlu oluyor, biz huzurlu oluyoruz" dedi.
HOCAM SESİ BİRAZ AÇAR MISINIZ?
Prof. Dr. Özdemir, sözlerini şöyle sürdürdü: "Hafta sonu genç bir hasta göğüs ağrısıyla geldi. Kalp krizi geçiriyordu. Kalp damarları tıkalıydı. Acil olarak tıkalı damarlarını açmak için ameliyathaneye aldığımızda panik halindeydi.
Sonra türkülerin sesini duydu. 'Hocam sesi biraz daha açar mısınız? Türküler bana çok iyi geldi. Beni sakinleştirdi' deyince biz de rahatladık. Operasyon başarılı geçti" dedi.
HOCAM ÇALIN BİR TULUM DA KARADENİZ'E GİDEYİM
"Bazı hastalarımız ameliyathanede türkü isteğinde de bulunuyor" diyen Prof. Dr. Özdemir şu sözleri dile getirdi: "Bazı hasta 'Hocam, Neşet Ertaş'tan bir türkü çal da sakinleşeyim' diyor.
Kimi, Müslüm Gürses'ten Leylek Baba'yı, kimi Aşık Mahsuni'den, kimi Aşık Veysel'den... Kimi de 'hocam çalın bi tulum da beni Karadeniz'e götür" diyor. Türkülerimizin kimi damardan, kimi sevdadan, kimi aşktan yazılmış. Anadolu kokuyor. Bizim geleneğimiz türküler. "