Turkovac aşısını geliştiren Erciyes Üniversitesi Aşı Araştırma ve Geliştirme Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü ve Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aykut Özdarendeli aşıyla ilgili yeni bilgiler verdi. Özdarendeli, "Erciyes Üniversitesi pandemi dönemi öncesinde 2013 yılında Aşı Araştırma ve Geliştirme Merkezi'ni kurdu." dedi.
Özdarendeli, "Bu noktada da daha önce Kırım Kongo ile ilgili aşı çalışmaları yapıldı. Artık günümüzde bir şeyi sıfırdan keşfetmekten ziyade bu konudaki gerekli tecrübeleri ve doğru bilgileri bir araya getirerek uygun bir platformda eritmek en önemlisi. Biz de bu çalışmalara yaklaşık 7-8 yıl önce bu merkezde başladık. Erciyes Üniversitesi'nin önemli bir vizyonudur bu. Oradan gelen tecrübe ve birikimle yetişmiş insan gücüyle çok hızlı bir şekilde pandemiye aşı geliştirmeyle ilgili reaksiyon verebildik. Daha önceki birikimler çok önemli" ifadelerini kullandı.
AŞI GELİŞTİRME ÇALIŞMALARIMIZ DEVAM EDECEK
Yeni çıkan enfeksiyonlara karşı aşı geliştirme çalışmalarının devam edeceğini vurgulayan Özdarendeli; "Merkezimizi daha büyük bir alana taşınmasıyla ilgili bir projemiz var. Daha geniş bir alana ve teknolojik olarak çok daha iyi bir merkeze sahip olacağımızı düşünüyorum. 2 yıl içerisinde biteceğini düşünüyorum. Buradaki temel bakış açımız aşıyla uğraşan küçük grupları bir araya getirerek proje liderleri eşliğinde farklı aşı Ar-Ge çalışması yapılması. Aynı zamanda da bu zamana kadar çalıştığımız birkaç aşı var. Bu aşılar belirli noktalara geldi. Hangi aşıların çalışılacağı ile ilgili kafamızda birkaç tane yeni şey var ama birkaç yıl sonra belirginleşecektir. Çünkü yeni ortaya çıkan enfeksiyonlar söz konusu dünyamızda. Covid-19 buna bir örnek. Bizim yeni ve yeniden çıkan enfeksiyonlara karşı aşı geliştirme çalışmalarımız devam edecek" dedi.
YÜZDE 100 ETKİLİ
Yerli aşı olan Türcovac'ın İngiliz varyantına karşı yüzde 100 etkili olduğunu, Delta varyantına karşı ise etkinlik çalışmalarının devam ettiğini aktaran Özdarendeli, "İngiliz varyantıyla ilgili rektörümüz Prof. Dr. Mustafa Çalış'ın da destekleriyle bir proje yaptık. Çünkü son aylara kadar ülkemizde dominant olarak İngiliz varyantıydı. O noktada yaptığımız çalışmalarda İngiliz varyantına karşı yüzde 100 etkili. Tabi varyantlarda bütün aşılarda olduğu gibi antikorda düşüşler söz konusu ama yaptığımız çalışmalarda yüzde 100 etkin olduğunu bulduk. Delta ile ilgili çalışmalar sürüyor elimizde tam veri olmadığı için söyleyemiyorum ama İngiliz varyantıyla ilgili etkili olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim" şeklinde konuştu.
Yaban hayatıyla insanların iç içe girmesiyle birlikte hastalıkların ortaya çıktığını, önümüzdeki süreçte de bu tür pandemilerin olma ihtimalinin oldukça yüksek olduğunun altını çizen Özdarendeli; "2000'li yıllarda ortaya çıkan salgınlara baktığımız zaman bunların 3 tanesi Sars-Cov-1, MERS ve Covid-19, domuz gribi salgını vardı 2000'li yılların başında. 2014-2015'te Afrika kıtasında Ebola salgını vardı. Bunların hepsi viral kökenli. Yaban hayatıyla insanların biraz daha iç içe girmesiyle birlikte yaban hayatına çok daha yakın olan toplumlarda bu hastalıklar çıkıyor. Çağımızda zaten bir coğrafyadan bir coğrafyaya çok rahat gittiğimiz bir çağ. O nedenle bir yerden çıkan odak sadece orayla sınırlı kalmıyor ve bütün dünyaya yayılıyor. O yüzden bundan sonraki süreçlerde de bu tür pandemilerin olma ihtimali oldukça yüksek" dedi.
"OLDUKÇA ETKİLİ"
Pandemi kontrolünde bütün aşıların oldukça etkili olduğunu dile getiren Prof. Dr. Aykut Özdarendeli, "Sinovac ile Turkovac aşısı aynı platformda üretilen aşılar. Bunların verileri daha sonra bilimsel olarak karşılaştırılacaktır. Birbirlerine avantajları, dezavantajları ortaya çıkacaktır. Biontech aşısı RNA tabanlı bir aşı, dünyada ilk defa uygulanan bir aşı. Yan etki noktasında ilk veriler problemsiz gözüküyor. Yeni jenerasyon aşıların uzun vadede etkileri ortaya çıkacaktır ama şuana kadar bütün aşılar pandemi kontrolünde kısmi olarak oldukça etkili gözüküyor" diye konuştu.
"TOPLUMUN YÜZDE 70'İNİN ÜZERİ AŞILANDIĞINDA..."
Toplumun yüzde 70'inin üzeri aşılandığında pandeminin zamanla ortadan kalkacağını belirten Özdarendeli; "1 ya da 2 sene içerisinde böyle bir pandemi şeklinde gitmeyecek. Çünkü şuanda dünyada milyarlarca doz aşı üretildi, insanlara uygulandı. Bulaş özellikle devam ediyor ama aşılanan insanlarda hastaneye yatış ya da yoğun bakıma yatış oran olarak düştü. Ama aşılanmayanlar ya da tam doz aşısını yaptırmayanlarda yoğun bakım süreçleri, hastaneye yatış süreçleri devam ediyor. O yüzden toplumun yüzde 70'inin üzeri aşılandığında pandemi zamanla ortadan kaybolacaktır" dedi.
"AŞI OLMAMIZDA FAYDA VAR"
Aşı olmanın sosyal sorumluluk olarak görülmesi gerektiğini de sözlerine ekleyen Özdarendeli konuşmasını şöyle sürdürdü; "Aşı olanlar hastalıktan daha iyi korunacaklar, en azından hastaneye yatışlar çok azalacak. Ama olmayanlarda bu tür problemler her zaman olması söz konusu. Eğer pandemi kontrol altına alınmadığı taktirde aşı olmayanlarda belirli yerlere girip çıkmalarında PCR testi gösterilmeden bu tür yerlere alınmaması söz konusu. O yüzden aşılanmak çok önemli. Gönül rahatlığıyla tabi ki aşı olmamızda fayda var. Aşı tereddütlü insanlar bazı gerekçelerle aşı olmakta tereddüt yaşıyorlar.
"Sosyal medyada bilimsel dayanağı olmayan bir takım şeyler var. Aşıda temel olarak düşünülmesi gereken faydalarıyla zararlarını bir araya koyup hangisinin çok daha fazla olduğunu ortaya koymak. O yüzden aşı olmamakla olmak arasındaki tercihi insanların mantıken burada yapması lazım. Nitekim aşının faydaları çok daha fazla olduğu için. Mutlaka küçük yan etkileri olacaktır her ilacın olduğu gibi ama faydaları çok daha fazla. O yüzden gönül rahatlığıyla bakanlığın onayladığı aşıları insanların mutlaka olması lazım. Sadece kendisi için değil toplumsal bir sorumluluk ve görev. Bu pandemi döneminde aşı olmayan insanlar yakınlarına bir şekilde bulaş olayını devam ettiriyorlar. O yüzden de bir sosyal sorumluluk olarak görmek lazım."
Üniversitelerde örgün eğitime geçilmesinin önemine de vurgu yapan Prof. Dr. Aykut Özdarendeli, "Örgün eğitime geçilmesi şart, bunun mutlaka yapılması lazım. Çünkü online eğitim ile örgün eğitim arasında çok ciddi fark var. Aşılamayla birlikte Eylül ayında inanıyorum ki hem üniversiteler hem ilk ve orta dereceli okulların açılması söz konusu" şeklinde konuştu.