8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde, herkesin yüreğini yakan kadın cinayetlerinin sembol isimleri Pınar Gültekin, Şule Çet, Ceren Özdemir, Özgecan Aslan, Münevver Karabulut ve Güleda Cankel'in aileleri SABAH'a konuştu. Evlat acısıyla kavrulan yüreklerin 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde bir çağrısı var: 'Bitsin artık. Kadınlarımız, kızlarımız öldürülmesin. Bu ateş bizi yaktı başkalarını yakmasın."Onların tek suçu kadın olmaktı. Hayatlarının baharında çoğu üniversite öğrencisi pırıl pırıl genç yürekler bir caninin ellerinde can verdi. Bu korkunç cinayetleri işleyen katiller geride hiç dinmeyecek acılar bıraktı. İşte acıdan kor olmuş yüreklerin dinmeyen acıları:
BİZ BİTTİK, KÜL OLDUK BAŞKA PINARLAR ÖLDÜRÜLMESİN
*16 Temmuz'da kaybolduktan 5 gün sonra cansız bedeni bir varil içerisinde yakılmış ve üzerine üzerine beton dökülmüş halde halde bulunan 27 yaşındaki üniversite öğrencisi Pınar Gültekin, işletmeci 40 yaşındaki Cemal Metin Avcı tarafından vahşice katledildi. Sanık Metin Avcı'nın yargılanmasına Muğla Ağır Ceza Mahkamesi'nde devam ediliyor. Pınar'ın babası Sıddık Gültekin, "Biz bittik, acıdan kül olduk. Pınar geri gelmeyecek. Bundan sonraki tek gayemiz başka Pınarlar öldürülmesin. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde, başka hiçbir kadının öldürülmediği bir dünya diliyorum. Ben bunun için ömrümün sonuna kadar mücadele edeceğim" dedi.
Katil Metin Avcı'nın en ağır cezayı almasını ve cinayete iştirak edenlerin de cezalandırılmasını isteyen acılı baba Sıddık Gültekin şunları söyledi: Bu acı yürekten hiç çıkmayan bir acı. Ve hergün katlanarak artıyor. Pınar'dan sonra da kadın cinayetleri devam etti. Uyku haram bana. Yatıyorum tam uykuya dalacağım, kızımın vahşice öldürülmesi, yakılması gözlerimin önüne geliyor. Kabustan uyanır gibi uyanıyorum. Ağzımın içinde tek bir diş kalmadı. Acıdan dişlerim tek tek döküldü.26 Nisan'da duruşma var. İnşallah bu katil en ağır şekilde cezalandırılır. "
BU ACININ TARİFİ YOK
*Ordu'da 3 Aralık 2019 tarihinde bıçaklanarak öldürülen Ordu Üniversitesi (ODÜ) Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi Müzik Bölümü 2'nci Sınıf Öğrencisi balerin Ceren Özdemir'in annesi Güfer Özdemir, "Ben yandım kimse yanmasın artık. Bu acının tarifi yok. Ben bir melek yetiştirdim, katilin biri geldi onu öldürdü. Kadınlar Günü yok. Kadınlar sadece öldürülüyor. İnsanlığın günü olsun. Dinmeyen bir acı bu. İlaçlarla ayakta durabiliyorum. Hiç aklımdan çıkmıyor. O günü hiç unutamıyorum. Zaman zaman isyan ediyorum. Bu acı ölene kadar devam edecek. Bu katil tedavi edilmeliydi. Sokağa salınmamıydı" dedi.
3 Aralık 2019'da eve döndüğü sırada evinin kapı girişinde uğradığı saldırıda göğsüne ve karnına aldığı bıçak darbeleriyle katledildi. O gün sokağa girdiğinde ablası Gizem'i arayıp apartmanın giriş anahtarını aşağı atmasını söyledi. Ceren , tam içeriye girdiği sırada sokakta bekleyen kimliği belirsiz bir kişi bıçakla saldırdı. Kardeşinin eve çıkmaması ve çığlıklarını duyması üzerine aşağı inen abla Gizem, korkunç manzarayla karşılaştı. Ağır yaralı halde apar topar hastaneye kaldırılan talihsiz kız ameliyata alındı ancak kurtarılamadı. Sokak kameralarını inceleyen polis, kısa sürede katil zanlısı Özgür Arduç ismine (35) ulaştı. Zanlı, saklandığı evde kıskıvrak yakalandı. Arduç, uyuşturucu bağımlısı ve cezaevi firarisiydi.
GEÇMEZ BU ACI
*Mersin Tarsus'ta 6 yıl önce öldürülen ve cesedi yakılan üniversite öğrencisi Özgecan Aslan'ın(19) babası Mehmet Aslan"Geçmez bu acı. Her an aklımızda. Unutmamız mümkün değil. Tüm kadınların gününü kutluyorum. Kadın hakları, kadın şiddetinin son bulması için güzel çalışmalar yapılıyor. Maalesef kadın cinayetleri, kadına yönelik şiddet son bulmuyor. Biz bu acıyı en derinden yaşayanlar olarak, yeter artık diyoruz " dedi.
Özgecan Aslan 11 Şubat'ta 2015'te Mersin'in Tarsus ilçesinde tecavüz girişimine direndiği için bir minibüste öldürülen ve hatta cesedi yakılan üniversite öğrencisiydi. Psikoloji okuyordu. Henüz 19 yaşındaydı. Özgecan Aslan'ın öldürülmesiyle ilgili ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan hükümlülerden Ahmet Suphi Altındöken olaydan bir yıl sonda uğradığı silahlı saldırıda öldü.
BU ACIYI TARİF EDECEK SÖZ YOK
*Isparta'da eski sevgilisi tarafından öldürülen üniversite öğrencisi 19 yaşındaki Güleda Cankel'in babası Mustafa Cankel, "Kadın cinayetlerinin önüne geçilmesi gerekir. İçim kanıyor. Mahkeme, bu caniye müebbet hapis verdi. Ağırlaştırılmış müebbet hapisle yargılanmasını istemiştik. Karara itiraz ettik. İstinaf Mahkemesi 6 günde jet karar vererek, mahkemenin kararını yerinde buldu. Şimdi bu caninin en ağır cezayı alması için tek umudumuz Yargıtay. 8 Mart sadece değil hergün kadınlarımızın günü olmalı. Hala kadınlarımızın öldürüldüğünü duydukça yüreğim daha da çok parçalanıyor. Bu acıyı tarif edecek söz yok" dedi.
Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesi Fotoğrafçılık Bölümü öğrencisi Güleda Cankel, 18 Kasım 2019'da eski sevgilisi Zafer Pehlivan tarafından kabloyla boğulup, kalbinden bıçaklanarak öldürülmüştü. Katilin, Güleda'yı öldürdükten sonra Instagram hesabından, "Bitti 13:47" diyerek, cinayet saatini paylaşması yürekleri titretmişti.
ŞULEM GERİ GELMEYECEK BAŞKA ŞULELER ÖLDÜRÜLMESİN
* Doğum gününde üniversite öğrencisi kızı Şule Çet'i, korkunç bir cinayetle kaybeden 63 yaşındaki acılı baba İsmail Çet ise "Benim evladımı da 20'nci kattan atıp param parça yaptılar. Suçlular en ağır cezayı aldılar ya biraz olsun içim rahatladı. Kalbimdeki acı hiç dinmiyor. Bu son olsun diyoruz. Ama bu son hiç gelmiyor. Her kadın cinayetinde içim acıyor. Tüm kadınların 8 Mart Kadınlar Günü'nü kutluyorum ama yeter artık, kadınlar öldürülmesin'diyorum " dedi.
Ankara'da 29 Mayıs 2018'de Gazi Üniversitesi öğrencisi Şule Çet'in (23) bir plazanın 20'nci katından düşerek şüpheli bir şekilde yaşamını yitirmesine ilişkin davada, sanık Çağatay Aksu "kasten öldürme" suçundan müebbet, "nitelikli cinsel saldırı" ve "kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak" suçlarından da toplam 12 yıl 6 ay hapis cezası almıştı. Aksu'nun işlediği suçlara yardım ettiğine hükmedilen sanık Berk Akand ise 18 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırılmıştı.
MÜNEVVER KARABULUT
* Münevver Karabulut (18), 3 Mart 2009 tarihinde Cem Garipoğlu tarafından hunharca öldürülmüştü. Baba Süreyya Karabulut, "Söyleyecek bir söz bırakmadılar. İnşallah kadın cinayetleri son bulur" dedi.
Münevver Karabulut'un cansız bedeni çöp toplayıcı bir kişi tarafından çöp konteynerinde parçalanmış halde bulunmuştu. Yapılan adli tıp incelemesi sonucunda başı gövdesinden testereyle ayrılmadan önce bıçak darbeleriyle yaralandığı daha sonra öldüğü tespit edildi. Cinayet günlerce kamuoyunun gündeminde kaldı. Karabulut, sevgilisi Cem Garipoğlu tarafından öldürülmüştü. Başı gövdesinden testereyle kesilmişti. Yetmemiş, katil cesetten kurtulmak için onu çöp koneynırına atmıştı. Ve ardından 197 gün kayıplara karışmıştı. Daha sonra teslim olan katile, mahkeme 24 yıl hapis cezası verdi. Katil, 2014'te Silivri'de cezasını çektiği 5 No'lu L Tipi Kapalı Cezaevi'nde kendini astı.