Ünlü estetik doktoru Bülent Cihantimur ve yazar Eylem Tok'un 17 yaşındaki oğulları T.C., 1 Mart gecesi Eyüpsultan Kemerburgaz'da arızalanan ATV motorunu emniyet şeridinde durarak kontrol eden gruba lük cipiyle çarpmıştı. Çarpma sonucu evli bir çocuk babası 29 yaşındaki Oğuz Murat Acı hayatını kaybetmiş, 4 kişinin de yaralamıştı. Ehliyetsiz çocuğun, yazar annesi Eylem Tok'un olay yerine gelerek yaralılara ait cep telefonlarını alıp oğlunu kaza yerinden kaçırmıştı. Anne Tok, oğlu T.C.'i alarak kazadan tam 4 saat sonra Mısır'a kaçtığı ortaya çıkmıştı.
SAVCILIKTAN KIRMIZI BÜLTEN TALEBİ
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, T.C. hakkında "Bir Kişinin Ölümü İle Birlikte Birden Fazla Kişinin Yaralanmasına Sebebiyet Vermek" suçundan anne Eylem Tok hakkında ise "Suçluyu Kayırma" suçundan soruşturma başlatılmıştı. Anne-oğul haklarında yakalama kararı çıkarıldığı, soruşturmanın titizlikle sürdürüldüğünü başsavcılık tarafından açıklanmıştı. Savcılık, sürücü T.C ve annesi Eylem Tok için kırmızı bülten talebi hazırlayarak Adalet Bakanlığına gönderdi.
YARIŞ YAPTIKLARINI İDDİA ETTİ
Kazada hayatını kaybeden Oğuz Murat Acı'nın ve yaralanan mağdurların avukatı Hacı Orhan İstanbul Adliyesi'nde gelerek basın açıklamasında bulundu. Orhan, on tane 18 yaşından küçük gencin Göktürk yolunda yarış yapmaları sebebiyle kazanın meydana geldiğini belirtti. Avukat, "Trafik kazasından sonra olay yerine gelen annenin ne yazık ki yapmış olduğu ihmaller ve açıklamalar müvekkillerimizin acısını arttırmıştır. Müvekkilimizin tek talebi bir an önce suçluların adalete teslim olması ve yargılanmasıdır" dedi.
TELEFONLARI ELİNDEN ALINDI
Müvekkillerinin telefonlarının elinden alındığını ifade eden Orhan, "Oradan geçen bir vatandaşın olaya müdahale etmesi üzerine gerekli kişiler ve emniyet aranıyor. Çarpan çocuğun annesi tarafından telefonları götürüldü. Bu süreçte yardım çağrısı yapamayan yaralıların yaralanmaları artarak beyin kanamaları geçirdi" dedi. Kaza sonrası görgü tanığının vefat eden Oğuz Murat Acı ile konuştuğunu, olay yerinde iken halen hayatta olduğunu ve yaklaşık yarım saat bir saat boyunca yardım beklediklerini ileri sürdü.
BÜLENT CİHANTİMUR'DAN ŞİKAYETÇİ OLACAKLARINI SÖYLEDİLER
İhmal sayesinde kasten adam öldürmeye kadar girecek olan bir sürecin başlatıldığını vurgulayan avukat, Eylem Tok'un yapmış olduğu açıklamaya karşılık "Eğer orada olayın vahametini görmemişse acaba neden çocuğunu kaçırma isteği duymuştur? Suçlu anne ve çocuğu havalimanına bırakan kişilerin ne yazık ki babanın (Bülent Cihantimur) iş yerinde çalışan kişiler olduğunu öğrendik. Baba, şimdiye kadar 'Benim haberim yoktu. Annesi tek başına bu eylemleri gerçekleştirdi' diyordu. Ancak gördüğümüz kadarıyla bu tamamen beraber karar verilen bir karardır. Bir anne olarak çocuğumuzu yurt dışına kaçıracak kadar eğer bir tedirginlik hissediyorsanız bunu ilk çocuğumuzun babasıyla paylaşırsınız. Babayla ilgili de şikayeti yapacağız.
"O KADAR HIZLI GİDİYORLAR Kİ KENARA ÇEKTİM"
Açıklamanın devamında "Annenin 'oğlumun adil yargılanacağına ülke bana teminat versin. Bu şekilde dönerim' şeklinde bir beyanı var. Çok üzücü. Şimdiye kadar bugün döneceğim, yarın döneceğim diyen anne bugün de devletimize güvenmediğini, adaletimize güvenmediğini beyan ederek tarafları üzmüştür" dedi. Kazaya karışan T.C.'nin yanındaki kişilerin küçük yaştaki arkadaş grupları olduğunu, daha öncesinde çeşitli şikayetler olduğunu, yarışlar sebebiyle yine hız yapıldığını belirten Orhan, "Yolda seyir halinde olan bir sürücü şunu ifade ediyor; 'Beni geçtiler önce. O kadar hızlı gidiyorlar ki kenara çektim. Ben kendi içimden bunlar birinin başına bela olurlar diye geçiriyordum. Ve az ileri gittiğimde işte bir süre sonra orada ATV'lerin içinden geçmiş olduğunu gördüm diyor"
"EĞER ACIMIZI PAYLAŞIYOR OLSALARDI BUGÜN YANIMIZDA, CENAZEMİZDE, TAZİYEMİZDE BİZİMLE BİRLİKTE OLURLARDI"
Diğer yaralılar arasında beyin kanaması geçirenin olduğunu, vücutlarında kırıkların olduğunu ve hastaneden taburcu oldukları bilgisini veren avukat, tedavilerin evde devam ettiğini söyledi. Cihantimur ailesinden herhangi bir arama olup olmadığı sorusunu yanıtlayan avukat, "Bir akrabaları vasıtasıyla müvekkillerimize ulaşmış birileri. Failin eşinin tanıdığını söylemiş. Müvekkilimizde sosyal statüleri açısından saygın insanlardır. İşi gücü olan insanlardır. Şunu söylemişler; 'Diyalog kurmak istiyorlarsa öncelikle adalete teslim olmaları gerekir. Adaletten kaçmış, bu ülkeden kaçmış olan birisiyle şu an yapılacak hiçbir görüşme yoktur. Eğer acımızı paylaşıyor olsalardı bugün yanımızda, cenazemizde, taziyemizde bizimle birlikte olurlardı' diye ifade ettiler. Ne yazık ki bugüne kadar aile ziyarette bulunmamış" diyerek açıklamasını sonlandırdı.