Dağda, bayırda, ovada ve kırsalda faaliyet yürüten Türk izcileri, bugüne kadar yüzbinlerce mazluma yardım eli uzattı. Yangın, deprem, sel ve benzeri doğal afetlerde, can ve mal kaybının en aza indirmek için canları pahasına yardım ulaştıran Türkiye İzcilik Federasyonu üyesi izciler, gerçekleştirdiği iyilik hareketleri ile gönüllerde taht kuruyor. İzciliğin ormanda çadır kurmaktan ibaret olmadığını gözler önüne seren izciler, Batı Karadeniz'de sel ve heyelan felaketinin yaşandığı Kastamonu ve Sinop'ta günlerdir arama-kurtarma çalışmalarına destek veriyor.
KÜÇÜK YAŞTAN İTİBAREN YETİŞİYOR
Günden güne büyüyen ve sayıları 236 bine ulaşan Türkiye İzcilik Federasyonu Başkanı Hasan Dinçer Subaşı, SABAH'a çok özel açıklamalarda bulundu. Subaşı, ülkede yaşanan her felaket sonrası bölgeye giderek, gece gündüz mücadele ettiklerini söyledi. Subaşı "Teşkilat olarak izcilerimizi küçük yaştan itibaren bu tür afetler için özel yetiştiriyoruz. Hayat kurtarma, sosyal dayanışmada görev alma, yardım ulaştırma gibi belirli başlı konularda eğitimler veriyoruz" ifadelerini kullandı.
VATAN AŞIĞI BİR NESİL
İzcilik sürecini atlatanların yemin ettiklerini belirten Subaşı, şöyle konuştu: "İzcilerimiz tıpkı bir asker gibi yemin eder. Ant törenimiz olur. Allah'a ve vatana karşı görevini yerine getireceğine dair yeminini eden her kişi, yeminli bir izci olur. Küçüklükten itibaren çadır kurma, yemek yapma eğitimleri veriyoruz. Ayrıca İstiklal Marşı'nı ezberleme zorunluğumuz var. Bizlerin tek gayesi; çocuklarımızı vatanını ve milletini seven, güzel ahlaklı insanlar olarak yetiştirmektir."
AİLECEK İZCİYİZ
Ömrünü izci yetiştirmeye adayan ve çileli bir hayat süren Subaşı, "17 yıllık görevim boyunca 4 ay evimde kalmamışımdır. Derdimiz para pul değil. Reklam için değil Allah için çalışıyoruz. Bir fidanın bir çınara dönüşmesine şahitlik yapıyorsunuz. Bir kızım var. O da annesi gibi bir izci lideri oldu." açıklamasında bulundu.
AVRUPA'NIN EN BÜYÜĞÜ
Türk izcilik hareketinin günden güne büyüdüğüne dikkat çeken Hasan Dinçer Subaşı, "236 bin kişilik büyük bir teşkilat haline geldik. 18 yaş altındakilerin sayısı ise 100 bin üzerinde. 10 bine yakın Suriyeli izci grubumuz var. Libya, Irak gibi ülkelerden de izci grupları oluşturduk. Yürüttüğümüz hizmetlerle Avrupa'nın en büyük teşkilatı seçildik" dedi.
AFETZEDEDEN ÇOK İŞ MAKİNESİ VAR
Yaşanan her afet sonrası izci ekiplerinin gönüllü olarak bölgeye gittiğini vurgulayan Subaşı, şunları söyledi: "Son olarak ekiplerimiz Kastamonu, Sinop ve Bartın'ı vuran sel felaketinde yeminli ekiplerimiz afet bölgesinde canla başla çalışıyor. Önce hayat kurtarma, sonra yardım ulaştırma konusunda gerekli mücadele veriyoruz. İzcilerimiz, arazi şartlarına göre özel yetiştiği için çok zorlanmıyoruz. Her gittiğimiz yerde, afetzededen çok iş makinesiyle karşılaştık. Kimseyi incitmeden yardım yapmaya çalıştık. Ülkemizi kavuran orman yangınlarının ardından hemen bölgeye ulaştık. Alevlerle canları pahasına mücadele eden söndürme ekiplerine destek hizmeti sağladık. Yeminli izcilerimiz, söndürme ekiplerine bazen bir tas çorba, bazen bir su, bazen de bir lokmayı ulaştırmak için zamanla mücadele verdik."
İzciliğin 1910 yılından beri var olduğunu hatırlatan Subaşı, şöyle dedi: "Sarıkamış'ta, Çanakkele'de, İstiklal Muharebesi'nde ve Kıbrıs çıkarmasında izcilerimiz görev almıştır. Biz çok büyük bir devletiz, bölünmeyecek kadar büyük milletiz. Bu milletin yıkılmaması için son nefesimize kadar çalışacağız."