Adana'da gerçekleştirilen 'TÜKD 3. Şubeler Toplantısı'na katılmak için kente gelen Moroğlu, Türkiye'deki 'çocuk gelin' sorununa dikkat çekti ve siyasilere çağrıda bulunarak, bu sorunun çözülmesini istedi. Türkiye'de yaşanmakta olan iç ve dış kaynaklı bir çok sorun olduğunu kaydeden Moroğlu, "Çocuklarımızı ve geleceğimizi olumsuz etkileyecek; 'çocuk gelinler ve çocuk anneler sorunu' göz ardı edilmeyecek kadar büyük bir boyuta ulaştı.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre bugün Türkiye genelindeki 'çocuk gelin' sayısı 181 bini aştı" dedi.
Adli sicil kayıtlarının da söz konusu artışı kanıtladığını vurgulayan Moroğlu, sadece kayıtlara geçenlere bakıldığında ise; 18 yaşından küçük kızını evlendirmek için mahkemeye dava açan ailelerin sayısında bir önceki yıla göre yüzde 94.2'lik bir artış saptandığına dikkat çekti. Moroğlu, erken yaşta evliliklerin, kız çocuklarının kendilerini koruyamayacak yaşta evlendirilmelerinin, en temel insan hakkı olan eğitim haklarının önündeki en büyük engel olduğunu savundu. Moroğlu, "Nüfusun yarısı olan kız çocukları ve kadınların eğitim fırsatından yoksun kalması, ülkenin gelişmesini, kalkınmasını ve demokratikleşmesini engelleyecektir. Türk Medeni Kanunu'na göre evlilik yaşı, 17 yaşını bitirme koşuluna bağlıdır. Türk Ceza Kanunu'na göre de resmi nikah yapılmadan evlendirilme bir suç. Çocuk Hakları Sözleşmesi'ne göre de 18 yaşına kadar her insan çocuktur, korumak ve desteklemek gerekir" ifadesini kullandı.
"KADINI GÜÇLENDİRMENİN EN ÖNEMLİ ANAHTARI EĞİTİM"
'Çocuk gelinler sorunu'nun görmezden gelinmesinin, medeni ve ceza kanunlarının, uluslararası sözleşmelerden doğan taahhütlerin ve kız çocuklarının, insan haklarının ihlal edilmesi anlamına geldiğini kaydeden Moroğlu, bu nedenle yasalarda yazılı kurallarla birlikte yaptırımların uygulanması, yasayı ihlal eden her olayın kararlıkla takip edilmesi çağrısında bulundu. Moroğlu, "Biz, üniversite eğitimi alma fırsatına sahip olmuş, 1949 yılında kurulan ve kamu yararına dernek statüsünde olan TÜKD olarak, kadının güçlendirilmesinin en önemli anahtarının eğitim olduğunu düşünüyoruz" diye konuştu.
Türkiye'deki kadınların üniversitelileşme oranlarına da dikkat çeken Moroğlu, Türkiye'deki kadınların sadece yüzde 2'sinin üniversite eğitimi alabildiğini, bunun da Avrupa standartlarına göre çok düşük olduğunu anlattı. Moroğlu, "Ancak bu olumsuz tabloya rağmen, üniversite eğitimi alan kadınların yapmış olduğu akademik çalışmalar, ileri düzeyde. Bu yüzde 40'lık bir orana ulaşıyor. Hatta şuanda bilimsel çalışmalar anlamında Avrupa'da ilk sıralarda yer alıyoruz. Demek ki, eğitim fırsatı verildiğinde kadınlar, belirli bir seviyeye gelebiliyor ve kendilerini her alanda ispatlayıp, ön plana çıkabiliyor. Türkiye'de her 10 kadından 2'sinin okuma-yazma bilmediği gerçeği göz önüne aldığımızda bu durum çok önemli bir gelişmedir" dedi.
TÜKD Adana Şube Başkanı Figen Doran, bugün Türkiye'de üniversiteye giderek, akademik eğitim alan kadınların oranın çok düşük olduğunu, bunun mutlaka arttırılması gerektiğini ifade etti. Doran, "Dünyada ve tüm Avrupa'da bilim kadının çok yüksek olduğu bir ülkeyiz. Eğer kadın okutulursa, çok iyi bir yere gelebiliyor. Türkiye'de kadınlar ilkokula neden gönderilmiyorsa aynı nedenlerle üniversiteye de gönderilmiyor. Çünkü toplumun bazı kesimlerden kadının yerinin evi, çocuklarının yanı olduğu düşünülüyor. Kadının tümüyle yok sayılması ve ezilmesi ilişkili bir durum bu" diye konuştu.