İzmir'de 'Hermes Sahaf' ismiyle kitapçı dükkanı bulunan Ümit Nar, 187 yıllık ve 235 milyar dolarlık büyüklüğü ile dünyanın en değerli 50 şirketi arasında bulunan Fransız moda devi Hermes'e Ankara 5. Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi'nde marka davası açtı. Davanın ilk duruşması 10 Ocak'ta görüldü. İlk duruşmada bir sonuç çıkmazken, mahkeme bilirkişi olarak 2 marka uzmanı atadı. Marka uzmanları iki firma ile ilgili incelemesini tamamladıktan sonra hazırladıkları bilirkişi raporunu mahkemeye sunacak. Büyük ilgi çeken davanın bir sonraki duruşması 27 Mart'a ertelendi.
SAHAF ÜMİT NAR SABAH'A KONUŞTU
Sahaf Ümit Nar, dava süreci ile ilgili SABAH'a konuştu. Nar, "Hermes Paris bana değil, ben firmaya marka davası açtım. Fransız firması dünyaca ünlü büyük bir firma olsa da ikimiz hukuk önünde haklarını savunmaya çalışan iki eşit firmayız. Ben 15 yıldır Hermes Sahaf ismiyle bu işi yapıyorum. 2008'de İstanbul'da bu işe başladım.
4 yıldır da İzmir Küçükyalı'da sahaflığa devam ediyorum. Bizim meslekte 15 yıl çıraklık gibidir. Çıraklığı tamamladıktan sonra 2021'de isim hakkımı tescil ettirmek istedim. Türk Patent Kurumu'na başvurduktan 3 ay süreyle Resmi Marka Bülteni'nde yayınlandı. Hermes'in Türkiye'deki temsilcisi olan hukuk bürosu itirazda bulundu" dedi.
KİBİRLİ BİR İHTARNAME GÖNDERDİLER
Ümit Nar, "Bana kibirli bir dille bana ihtarname geldi. Sonra avukatlık bürosundan arayıp Hermes ismini sosyal medya hesaplarımda kullanamayacağımı söylediler. Ben de bu sorunu hukuki yollardan çözeceğimizi söyledim. Avukatım Hilmi Güllü ile süreci yürüttük. Türk Patent Kurumu'na itiraza itiraz ettik. Onlar da itiraza itiraza itiraz ettiler. Bu şekilde iki yıllık bir süreç oldu. Sonra yeniden inceleme ve değerlendirme yapıldı" dedi.
PATENT KURUMU BENİ 3 KONUDA HAKLI BULDU
Türk Patent Kurumu'nun kendisini 3 konuda haklı bulduğunu söyleyen Nar, "1 konuda da onları haklı buldu. Böyle marka tescil başvurum askıya alındı ve Türk Patent Kurumu nezdinde hukuki yollar tükendi. Ankara 5. Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi'nde hem Patent Kurumu'na hem de Hermes Paris'e dava açtık. Karşı tarafı haklı buldukları maddede karıştırma ve benzerlik ihtimaliyle Hermes Sahaf adı altında herhangi bir etkinlik düzenlemem, kitap basmam, dergi hazırlamam konusuydu. Karşı taraf bu konuya itiraz etmişti. Biz de buna itiraz ediyoruz. Çünkü bizim işimiz kağıt kitap. Bir yandan Sahaflar Derneği başkanıyım. Etkinlikler, sergiler düzenliyoruz. Kağıt ve kitapla uğraşan insanlar kitap dergi de çıkartabiliyor. Hermes ismini kullanamama ihtimali nedeniyle hukuki süreç başlattık" diye konuştu.
İZMİR'DE HERMES SAHAF HERMES PARİS'TEN DAHA ÇOK BİLİNİYOR
Ümit Nar, "Logolarımız farklı, iş yaptığımız alanlar farklı. Harf karakterlerimiz farklı. Hermes Paris'in Fransızcada telaffuzu bile çok farklı. Firmanın İzmir'de mağazası bile yok. Hermes Sahaf'ın bilinen Hermes Paris'e bağlı firma zannedilmesinden korkuyorlar. Bunu art niyetle yaptığını iddia ediyorlar. Benden 50 bin liralık çanta değil, 50 liralık kitap alabilirsiniz. Firma 1986'da Türkiye pazarına girerken her şeyin patentini almış. İzmir'de hatırı sayılır bir okur kitlesi oluştu. İzmir'de insanlar Hermes Sahaf'ı Hermes Paris'ten daha çok biliyorlar" dedi. Nar, "Karşı taraf 200 yıllık firma olabilir. Kendi markasını korumak istiyor olabilir. Buna saygı duyarım. Bu isimleri hegemonyasına almasını doğru bulmuyorum. Çok uluslu şirketlerin insanların ortak miraslarını tam anlamıyla sahiplenmesini ve her şeyiyle üstüne çökmesini çok doğru bulmuyorum" dedi.