Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Üreme Endokrinolojisi ve İnfertilite Bölümü öğretim üyesi de olan Çetin, kesin korunma yöntemi uygulamak isteyen kadınların, doğum kontrolü amacıyla tüplerini bağlatıklarını, ancak bu kadınlardan bazılarının zamanla yeniden çocuk sahibi olmaya karar verebildiklerini söyledi.
Çetin, ''2-3 çocuğu olan çiftler artık çocuk istemediklerinde kadının tüplerini bağlıyoruz. Ancak boşanma ya da ölüm gibi nedenlerle yeni bir evlilik yapan kadın, bu eşinden de çocuk yapmak isteyebiliyor. Bazen de çiftler üzücü bir şekilde tüm çocuklarını kaybedip yeniden anne-baba olmak istiyor. Bu durumda kadının bağlanan tüplerinin yeniden açılması gerekiyor'' şeklinde konuştu.
Böyle bir taleple gelen kadınlara ''Tubal reanastamoz'' denilen, bağlanan tüplerin yeniden açılması işleminin uygulandığını belirten Çetin, ''Tüplerini bağlatan kadınlar, tüp bebek yöntemine gerek olmadan kapalı ameliyatla tekrar anne olabiliyor'' dedi.
Bu tür operasyonların eskiden karın açılarak yapıldığını, son yıllarda ise bu işlemin mikro cerrahi teknikleri uygulanarak laparoskopik yöntemle gerçekleştirildiğini ifade eden Çetin, ''Karın açılmadan laparoskopik yöntemle yapılan bu operasyona 'kansız ameliyat' da deniliyor. İşlem çok basit bir şekilde ve kısa sürede gerçekleştiriliyor. Göbekten girilerek tüpler tekrar uç uca bağlanıyor, hasta aynı gün evine gidebiliyor'' diye konuştu.
Çetin, operasyonu gerçekleştirecek uzmanın mikrocerrahi tekniğinin yanı sıra laparoskopik cerrahiyi de çok iyi bilmesinin büyük önem taşıdığına işaret ederek, ''Hastalar mutlaka konusunda uzman bir hekime bu işlemi yaptırmalıdır'' uyarısını dile getirdi.
Bu tür hastalarda başarı şansının yüzde 60 civarında olduğunu kaydeden Çetin, hastanın 1 yıl içinde gebe kalmadığı takdirde tüp bebek önerilebildiklerini söyledi. Çetin, tüplerini bağlatan kadınlarda tüp bebeğin son çare olmasını ve hemen bu yönteme başvurmaması gerektiğini sözlerine ekledi.