Adana'da ruhsatsız silah taşıyanların 'tutuklu' yargılanması uygulamasına, 1993 yılında silah şiddetiyle hayatını kaybeden Umut Önal adına annesi Nazire Dedeman Çağatay tarafından kurulan Umut Vakfı destek verdi. SABAH'a konuşan Umut Vakıfı Üyesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Ayhan Akcan, "Adana'daki uygulamayı destekliyor ve tüm Türkiye'ye örnek olmasını istiyoruz. Silah şiddeti, Türkiye'de her 3 aileden 1'inin geçmişinde silahla ilgili acı bir olay yaşamasına yol açmış sosyal bir problemdir. Silah şiddeti vakalarını azaltmak için hukuksal tedbirlerden çok eğitim, denetleme ve referans olmak üzere 3 sosyal tedbiri öne çıkarmamız gerekiyor. Ülke genelinde silah şiddeti haritası Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından sürekli güncellenerek yayınlanmalı ve her yıl '28 Eylül Dünya Bireysel Silahsızlanma Günü'nde tüm Türkiye'de bilgilendirme yapılmalı. En önemlisi, mümkünse sivil halkın silahtan tamamen arındırılarak güvenlik güçleri dışında Türkiye'de hiç kimsede silah bulundurulmaması gerekiyor" dedi.
EN YAYGIN SUÇ
Ülke genelinde ruhsatsız silahla ilgili sorunların devam ettiğini belirten Uzm. Dr. Akcan, "Ruhsatsız silah bulundurma maalesef Türkiye'de 6136 sayılı 'Ateşli Silahlar ve Bıçaklar Kanunu'na muhalefet suçu olarak tabir ediliyor. Türkiye'de 1 yıl içerisinde özel kanunlara muhalefet suçlarına baktığımız da yaklaşık 650 bin civarında. Bunların 145 bini 6136 sayılı 'Ateşli Silahlar ve Bıçaklar Kanunu'na göre işlenmiş. Yani en çok işlenmiş olan özel kanunlara muhalefet suçu da bu. Bu suçu işleyenlerden tutuklu yargılananların oranı yüzde 50, onun da 3'te 1'i ceza alıyor. Diğer yüzde 50'lik kısmı ise yakalanmasına rağmen ceza almıyor. Bu ciddi bir problem. Kısacası mevcut yasa bu işi çözmüyor, caydırıcı değil. Bundan dolayı da üzerine gidilmesi gerekiyor. Devlet artış gösteren ruhsatsız silah bulundurma konusunun üzerine gidiyor. Adana'da ruhsatsız silah taşıyanların tutuklu yargılanmalarına ilişkin karar doğru bir karar ve biz de vakıf olarak kararı destekliyoruz" dedi.
NELER YAPILABİLİR?
Silah şiddeti vakalarını azaltmak için hukuksal tedbirlerden çok sosyal tedbirleri öne çıkarmanın gerektiğini savunan Psikiyatri Uzm. Dr. Dr. Akcan şöyle devam etti: "Silah suiistimali var. Silah şiddeti, Türkiye'deki her 3 aileden 1'inin geçmişinde silahla ilgili acı bir olayın olması neden olmuş sosyal bir problem. Bundan dolayı silah şiddeti vakalarını azaltmak için hukuksal tedbirlerden çok sosyal tedbirleri öne çıkarmamız gerekiyor. Çünkü insanlar sosyal gerekçelerle silah istiyor. Onun için silah şiddeti vakalarını azaltmak için eğitim, denetleme ve referans olmak üzere 3 sosyal tedbiri öne çıkarmamız gerekiyor. 'Eğitim kısmında silah ne işe yarar ve hakları nedir?' gibi bilgilendirmeye yapılmalıdır. Denetim kısmı da çok önemli. Çünkü kişinin silahını kasa gibi kilitli yerde değil de rastgele bırakması kazaya veya cinayetle sonuçlanabiliyor. Diğer bir sosyal tedbirse 'referans sistemi' olmalıdır. Birey silah alınırken eşinden de rıza alması lazım" diye konuştu.
HALKTAN SİLAHTAN TAMAMEN ARINDIRILMALI
Bireysel silahlanmanın önüne geçilmesi için Türkiye'de bir ilke imza atılan Adana'daki uygulamayı desteklediklerini ve ülkeye örnek olmasını istedikleri söyleyen Dr. Akcan, "Ülke genelinde silah şiddeti haritasının Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından sürekli güncellenerek yayınlanması lazım. Ayrıca her yıl 'Dünya Bireysel Silahsızlanma' günü olan 28 Eylül'de tüm Türkiye'de silah şiddetiyle ilgili bilgilendirme yapılmalı. En önemlisi mümkünse sivil halktan tamamen arındırılarak güvenlik güçleri dışında Türkiye'de silah bulundurulmaması gerekiyor" diye sözlerini tamamladı.
"TÜM TÜRKİYE'YE ÖRNEK OLUR"
Arabulucu avukat Bahadır Eraslan, "6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer aletler hakkında kanunun 12. Maddesi kapsamında yer alan suçlar, CMK 100. Maddesinde sayılan katalog suçlar arasında yer almaktadır. Son dönemde özellikle ilimizde artan ruhsatsız silahlara ilişkin adli vakaların artması birçok cezai soruşturmaya neden olmuştur. Adana Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talebi ve Sulh Ceza Hakimlik'lerinin bu suçlar açısından verdikleri tutuklama kararları hukuka uygundur. Toplumun barış ve huzurunun sağlanması için bu uygulamalar kamu lehine olarak devam etmelidir. Adana'da hayata geçen uygulama umarım tüm Türkiye'de uygulanır" dedi.
PİLOT BÖLGE ADANA'DAKİ 1 AYLIK VERİ
Adana'yı 3. sayfa manşetlerinden indirip, huzur kenti yapacaklarını söyleyen Adana Valisi Yavuz Selim Köşger, "İl Emniyet Müdürlüğümüz ve Cumhuriyet Başsavcılığımız gerçekten önemli bir karara imza attılar. Yasalarımız çerçevesinde aldıkları kararla ruhsatsız silah taşıyan herkesin tutuklu yargılanmasını sağladılar. Bu tutuklu yargılamanın ruhsatsız silahlanma ve buna bağlı suçlarda büyük caydırıcılık sağladığı, elde ettiğimiz verilerde apaçık ortadadır." diye konuştu. Ayrıca pilot bölge olan Adana'da başlatılan 'ruhsatsız silah taşıyan herkesin tutuklu yargılanması' uygulaması başlamasından itibaren, 23 Ekim 2023 tarihi öncesi 29 günlük dönemde 77 ateşli silahla yaralama olayı meydana gelmişken, 23 Ekim 2023 tarihi sonrası 29 günlük dönemde 45 ateşli silahla yaralama olayı meydana gelmiş ve uygulama sayesinde olaylarda yüzde 41 azalma gözlemlenmişti.