Son yaşanan depremlerin korkuttuğu İstanbullular, alternatif arayışına yöneldi. Fay hattından uzaklığı ve İstanbul'a yakın olması nedeniyle Edirne ve Kırklareli'ne talep arttı. İstanbul'da yaşayan çok sayıda vatandaş, Edirne ve Kırklareli'nden arsa ve ev almaya ya da kiralamaya başladı. Fay hattı üzerinde olan Tekirdağ ise tercih edilmedi. Kırklareli Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Soner Ilık depremlerin ardından Kırklareli'nde göç hareketliliğinin arttığını belirtti. Kırklareli'nin deprem bölgesi dışında olduğu için diğer illere göre daha güvende görüldüğünü dile getiren Ilık, "Bölgemize doğru bir göç başladı. Geçmişte olmayan bir hareketlilik gözlüyoruz son 20 günde İstanbul'dan kentimize yerleşmek isteyen yaklaşık 2 bin kişiye ev ve arsa satıldı" diye konuştu. Organize Sanayi Bölgesine yatırımcıların ilgisinin arttığını gözlemlediklerini belirten Ilık, yatırım için yeni başvuruların geldiğini söyledi.
ZEMİNİMİZ SAĞLAM
Edirne Ticaret Odası Başkanı Sezai Irmak ise Edirne'ye de deprem bölgesinden gelen yaklaşık 5 bin kişinin dışında özellikle İstanbul'dan göç olduğunu ifade etti. Irmak, "Güvenli gördükleri için geliyorlar. Dördüncü deprem kuşağında olmamız nedeniyle oldukça güvenli, zemin sağlam. Ben gönülden arzu ediyorum nüfusumuz şöyle 300 binlere çıksın. Ticari potansiyel ve hareket artsın" dedi.
KORKU GÖÇÜ TETİKLEDİ
Kırklareli Üniversitesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Adem Başpınar, toplumsal olarak afetlerin ardından insanların güvenli bölgelere gitmelerinin makul bir gerekçe olduğunu söyledi. Son yaşanan depremlerin ve deprem beklentisinin İstanbul'dan göçü tetiklediğini belirten Başpınar, "İnsanlar arayışlara giriyor. 'Deprem riski olmayan iller' diye çeşitli listeler paylaşılmaya başlandı. Bunun içerisinde Trakya illeri de var" dedi. AA
FAHİŞ FİYATA TEPKİ VAR
Edirne
Emlak Müşavirleri Derneği Başkanı Serhat Çeker "Depremden sonra özellikle İstanbul başta olmak üzere Marmara bölgesinden gelenlere 300 arsa ve daire satışı yapıldı" dedi. Çeker fiy atların 3-4 katına çıkmasına tepki gösterip "Bu çok yanlış bir anlayış. Her şeyin bir ederi var, o eder üzerinden sayılması gerekir" diye konuştu.