Kuzey Afrika üzerinden gelen çöl tozu, yurdun büyük bölümünü etkiledi. Marmara, Ege, Batı Akdeniz, İç Anadolu, Batı Karadeniz ve Doğu Anadolu'nun batısında etkili olan çöl tozu, hem hava kirliliği oluşturdu hem de görüş mesafesini düşürdü. İki gündür toz tabakası altında kalan Antalya'da kentin silüetini oluşturan Beydağları görünmez hale geldi. Bugün de etkili olması beklenen toz taşınımının Ege ve Akdeniz kıyıları ile Güneydoğu Anadolu'da Suriye sınırında ise 1-2 gün daha etkisini sürdüreceği tahmin ediliyor. Solunum ve kronik rahatsızlığı bulunanların yanı sıra yaşlılar, hamileler ve çocukların risk altında bulunduğunu ifade eden uzmanlar, mümkün olduğunca toz taşınımı geçene kadar dışarı çıkılmaması, mecburi durumlarda ise maske takılması gerektiğini kaydetti.
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Demet Karnak, "Toz taşınımıyla milyarlarca ton toz havaya kalkıyor, bu tozların içinde nütrientler, demir, selenyum, zehirli sülfür dioksit gazları gibi birçok unsur var. Bunlar insanda sadece havayolunu değil, bütün organizmayı etkileyebiliyor. Özellikle astım ve KOAH hastaları, evde kalmalı. Partikül tutucu maskeler bir miktar koruyabilir. Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İnci Gülmez, "Özellikle solunum yetmezliği olan kişilerin çok dikkat etmesi gerekiyor. Tozun yoğun olduğu zamanlarda pencerelerin havalandırma amacıyla açılmaması lazım. Dışarıya çıkmamak gerekiyor. Mecburen çıkılacak ise de mutlaka maske takılması gerekiyor" dedi. İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Toros, çöl tozlarındaki zengin mineral içeriklerin karada bitkiler, denizlerde de canlılar için aslında son derece besleyici olduğuna işaret ederek, "Bir nevi gökyüzünden gübre yağıyor diyebiliriz. Ancak tozlar, dezavantajlı gruplar ve solunum zorluğu çeken hastaları olumsuz etkileyebilir" diye konuştu.