Hukuk ve bankacılık çevrelerinde sürekli bir şekilde karşı karşıya kalınan temerrüt teriminin anlamına hakim olmak, temerrüde düşmek gibi kavramların daha doğru anlaşılmasına da olanak sağlayacaktır. Dilerseniz, ekonomi terimi olarak temerrüt faizi ne demek? Sorusunun cevabını birlikte öğrenelim...
Temerrüt; borçlu yahut alacaklı iki taraftan bir tanesinin var olan borcunu ya da sorumluluğunu zamanı geldiğinde ve de olması gerektiği gibi yerine getirmemesi durumunu ifade eden tanımlamanın kendisidir. Bu sorumluluk durumu, genelde karşılıklı olarak imzalanan sözleşmelerin iki tarafa da bildirilen sorumlulukların yerine getirilmemesi durumunda ortaya çıkmakta olarak bilinmektedir.
Temerrüt; hukuki bakımdan, alacaklı tarafın ve borçlu olan tarafın temerrüdü olacak şekilde ikiye ayrılır. Alacaklı temerrüdü; alacaklı tarafın yerine getirmek istenen olguyu reddetmesi şeklinde ifa edilirken, borçlu temerrüdü ise borçlanılan olguyu süresi içerisinde ve uygun şekilde yerine getirememesi durumudur. Borcun ifa durumu mümkün durumdayken, ifa ve ifayı kabul durumunda gecikme ve ertelenme, temerrüt için yeterli olacaktır. Ayrıca, temerrüt için herhangi bir kusur aranmamaktadır.
Arapçadan dilimiz içerisinde girmiş olan temerrüt kelimesi, TDK'nın sözlük anlamı içerisinde ise '' dik kafalılık, kafa tutma, direnme'', ''ek faizin ödenmeme durumu'', ve ''herhangi bir nedene dayanmaksızın borcu ödememe halinde direnme ve direnim'' olarak ifade edilmiştir.
Temerrüde düşmek terimi ise, sanılanın aksine, mevcut borcu hiçbir şekilde ödeyemeyecek durumda olmak ya da iflas etmek anlamına gelmemektedir. Temerrüde düşmek, borcu tam manada ödeyememek durumu ya da tam zamanında ödeyememek anlamına gelmektedir. Ayrıca; temerrüt, borçlu ve alacaklı olan iki taraftan, bir tarafın var olan mevcut borcunu ya da sorumluluğunu zamanında gerçekleştirememesi durumudur.
Herhangi bir nedene bağlanmadan borçları ödememekte ısrar etme ve direnme manasına gelmekte olan temerrüt teriminin bir de faiz olgusu bulunmaktadır. Bu durum ise; borçlu tarafın borcunu ödemesinde gecikmesi halinde, ödenmesi gereken faiz olarak bilinmektedir. Aslında, temerrüt faizi, gecikme faizi ile aynı anlamı taşımamaktadır, temerrüt faizi, gecikme faizinden daha sonra ortaya çıkan bir aşama olarak ifade edilip, bilinmektedir.
Örneğin, kredi anaparasının kapanmasından sonra yahut kredi taksitinin ödeme zamanı geldiği takdirde, borçlu taraf bu ödemeyi geciktirdiği durumda, sonraki günden başlayacak şekilde, ilk önce gecikme faizi işletilmektedir. Yasalar içerisinde, sözleşmelerle kararlaştırılan zaman geciktirilip de takip durumu doğarsa, temerrüt faizi yine işletilmeye başlanmaktadır. Temerrüt faizi, gecikme faizine kıyasla çok daha yüksek seviyelerle belirlenen bir çeşit ceza gerçekleştirme durumu olarak bilinmektedir.
Temerrüt faizi kavramı; alacak sebebiyle, zararın doğup doğmaması durumuna ve borçlu tarafın hatalı olup olmadığına bakılmadan, önceden verilmiş olan süre sonrasında temerrüt şartlarının ortaya çıkış halinde ödenmesi gerekli ve zorunlu olan faiz olarak ifade edilmektedir. Temerrüt faizinin alınabilmesi ve istenebilmesi için herhangi bir para borcu durumunun var olunması ve borçlu tarafın temerrüdünün gerçekleşmiş olması gerekmektedir.