Müslüman alemi için mühim bir yere sahip olan Teheccüd namazı faziletleri ile ilgili hadis kaynaklarında birçok bilgi yer almıştır. Bir Hadise göre, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (sas) ''Her kim geceleyin uyanır, ailesini de uyandırır ve iki rekât namaz kılarsa, Allah'ı çok zikreden erkekler ile kadınlardan yazılır." demiştir. Teheccüd namazı nasıl kılınır, kaç rekattır sorusu da özellikle bu namazı ilk kez kılacak olanlar tarafından merakla araştırılır. Teheccüd namazı kılınışı ile ilgili ayrıntılı bilgilere bu başlık altından ulaşabilirsiniz. Peki, Teheccüd namazı nasıl kılınır, kaç rekat? Teheccüd namazında hangi dualar sureler okunur?
TEHECCÜD NAMAZINA NASIL NİYET EDİLİR?
Teheccüd namazına başlamadan önce niyet ederken birçok kişi tereddüte düşmektedir. Bu noktada hata yapmak istemeyen ve namazını en doğru şekilde eda etmek isteyenler doğru yerdeler.
Teheccüd namazına niyet şöyle edilir; Niyet ettim Allah rızası için teheccüd namazını kılmaya.
TEHECCÜD NAMAZI NASIL KILINIR?
Teheccüd namazının iki-sekiz rekât arasında çiftli sayılarda kılınması tavsiye edilmiştir. Bununla birlikte, dileyen kimse daha fazla da kılabilir. Bu durumda iki rekâtta bir selam vermek daha faziletli olmakla birlikte, dört rekâtta da selam verilebilir (İbn Âbidîn, Reddü'l-muhtâr, II, 468-469). İki rekâttan fazla kılındığında arada konuşma, yeme içme gibi namaza aykırı davranışlarda bulunulmamışsa, tekrar niyet etmek gerekmez. Dört rekât olarak kılındığında, ikinci rekât sonunda teşehhüd için oturulduğunda "tahiyyat"tan sonra "Allahümme salli" ve "Allahümme barik" okunur. Üçüncü rekât için ayağa kalkıldığında önce "Sübhâneke" okunur, sonra "Eûzü besmele" çekilir ve Fâtiha suresi okunur.
TEHECCÜD NE DEMEK?
Karşıt anlamlı bir kelime olan teheccüd sözcüğü sözlükte aşağıdaki anlamlara gelir.
Uyumak
Uyanmak
Uykudan güçlükle uyanmak
TEHECCÜD NAMAZI FAZİLETLERİ
Gece namazının önemi ve fazileti konusunda çok sayıda hadis vardır. Müzzemmil sûresinin nüzûlünden sonra her gece teheccüd namazı kılan Hz. Peygamber (Buhârî, "Teheccüd", 4; Ebû Dâvûd, "Teṭavvuʿ", 17-18, 27) farzlar dışında en faziletli namazın gece yarısı kılınan olduğunu belirtmiş (Müsned, II, 303, 329; Müslim, "Ṣıyâm", 203), "Gece namazını kılın; çünkü bu sizden önceki sâlih kulların devam ettiği, Allah'a yaklaşmaya vesile olan, günahları örten ve engelleyen bir ibadettir" buyurmuş (Tirmizî, "Daʿavât", 115; Ahmed b. Hüseyin el-Beyhakī, II, 502), geceleri uzun olduğundan gece ibadetini, gündüzleri kısa olduğundan orucu kolaylaştırması sebebiyle kış aylarını müminin baharı diye tanımlamıştır (a.g.e., IV, 297). Yine Resûl-i Ekrem hanımlarını, kızı Fâtıma'yı ve damadı Hz. Ali'yi uyanamadıkları zaman bizzat uyandırıp gece namazına kaldırmış (Buhârî, "Vitir", 3; "Teheccüd", 5; "Leyletü'l-Ḳadr", 5), gece namazı için birbirini uyandıran eşlere hayır duada bulunmuş (Ebû Dâvûd, "Teṭavvuʿ", 18; "Vitir", 13), çok sevdiği Abdullah b. Ömer için, "Abdullah ne iyi insan, bir de gece namazı kılsa!" demiş (Buhârî, "Feżâʾilü aṣḥâbi'n-nebî", 19), bunun üzerine İbn Ömer gece namazlarını sürekli kılmıştır (DİA, I, 127). Öte yandan ibadetlerin az da olsa devamlı yapılmasına önem veren Resûlullah (Buhârî, "Îmân", 33; "Riḳāḳ", 18; Müslim, "Ṣalâtü'l-müsâfirîn", 218) teheccüdün düzenli kılınmasını tavsiye eder ve alışkanlık haline getirenlerin bu namazı terketmesini hoş görmezdi (Müsned, II, 170; Buhârî, "Teheccüd", 19; İbn Mâce, "İḳāmet", 174). Ayrıca Resûl-i Ekrem, düzenli biçimde teheccüd kılan ve gece uyanıp namaz kılma niyetiyle yattığı halde uyanamadan sabahlayan bir müminin gece namazı kılmış gibi muamele göreceğini, zaman zaman namaza kalkmasına engel olan uykunun da Allah'ın ona bir hediyesi olduğunu belirtmiş (İbn Mâce, "İḳāmet", 177; Nesâî, "Ḳıyâmü'l-leyl", 63), kendisi de gece namazını herhangi bir sebeple kılamadığı durumlarda gündüz onun yerine fazlasıyla kılmıştır (Müslim, "Ṣalâtü'l-müsâfirîn", 139; Ebû Dâvûd, "Teṭavvuʿ", 26; Nesâî, "Ḳıyâmü'l-leyl", 2)