Doğan, "7 Eylül Cuma gününe kadar itirazda bulunarak adli mercilerdeki işlemleri· yapmak zorundadırlar" diye uyardı.
TBM, geçen 20 Temmuz'da başlayan ve 1 Eylül'de sona eren adli tatil sonrası vatandaşları, adli tatilde görülmeyen bazı davalar ve tebligat ile ilgili itiraz ve savunma sürelerinin, tatilin bitiminden itibaren 7 günlük süre içinde yapılmasıyla ilgili hak kayıpları yaşanmaması için uyardı.
"Maaş haczi dahil, tüketicilerin mal varlıkları üzerine haciz uygulanabilir"
Avukat İzzet Doğan, yaptığı açıklamada, adli tatilin 31 Ağustos itibarıyla sona erdiğini ve yeni adli yılın bugün başladığını söyledi. Doğan, özellikle haklarında icra takibi yapılmış tüketicilerin itiraz süresini kaçırmamaları açısından dikkatli olmaları gerektiğine işaret etti. Aksi halde takibin kesinleşeceği, maaş haczi dahil, tüketicilerin mal varlıkları üzerine haciz uygulanabileceğine dikkat çekildi.
Adli tatilde, Kanunda yazılı ivedilik taşıyan dava ve işlerin görüleceğinin Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda düzenlendiğini dile getiren Doğan, kanunda yazılan ihtiyati· tedbir, ihtiyati· haciz, nafaka, soy bağı, velayet, vesayet, nüfus kayıtlarının düzeltilmesi, iş davaları, tahkim gibi· bu ivedi· dava ve işler dışındaki dava ve işlere Adli Tatil süresi boyunca bakılamadığına dikkat çekti.
Doğan, Adli Tatilde görülemeyecek olan iş ve davalarla ilgili olan sürelerin bitmesinin, adli tatile rastlaması durumunda, bu sürelerin, ayrıca bir karar gerekmeksizin kendiliğinden adli tatilin bittiği günden itibaren bir hafta daha uzatılmış sayılacağını belirtti ve ekledi:
"7 EYLÜL CUMA GÜNÜNE KADAR İTİRAZDA BULUNMAK ZORUNDALAR"
"Bu nedenle, adli tatilde görülemeyecek dava ve işlerle ilgili· bir tebligatı, bir alacak iddiasıyla hakkında ilamsız takip ihbarını 2018 yılı adli tatil süresi içinde alanlar, adli yılın başladığı günden itibaren bir hafta içinde; yani 7 Eylül Cuma gününe kadar itirazda bulunarak adli mercilerdeki işlemleri· yapmak zorundadırlar.
"Örneğin, davalının davacıya cevap vermesi, bir mahkeme kararına karşı kanun yollarına başvurulması, bilirkişi raporuna itiraz edilmesi, süreye bağlı davaların açılması gibi süreler adli tatil içinde başlamış ve bitmişse, bu süreler tatilin bitiminden itibaren bir hafta daha uzatılmış sayılır.
"İşte bu nedenle süresi adli tatil içinde biten dava ve işleri olanlar, dikkat etmeli, bu bir haftayı kaçırmamalıdır. Özellikle icra takiplerine süresinde itiraz edilmemesi halinde takip kesinleşir ve hacizler başlayabilir."
İtiraz ve cevap verme sürelerinin hak kaybı açısından çok önemli olduğuna işaret eden Doğan, sürenin, adli tatilin bitimini takip eden ilk mesai gününden itibaren yani bir Eylül'de başladığını belirterek, 20 Temmuz'da başlayan adli tatilin hukuk usulü ve hukuka göre oluşturulmuş bir dönem olduğunu, günümüzde yargıda toplu izin kullanımı anlamına geldiğini söyledi.
"GEÇ GELEN ADALET HAK SAHİBİN MAĞDUR EDER"
Doğan, hangi davanın hangi sürede karara bağlanacağı konusundaki çalışmaların da önemli olduğunu vuguladı ve açıklamasını şöyle sürdürdü:
"Çünkü geç gelen adalet hak sahibini de mağdur eder. Ancak halen yasalarda ve mevcut düzenlemelerde başarı sağlanamamıştır.
"Çünkü sonuçta hukuk insan unsuru ile sıkı sıkıya bağlantılıdır.
"Türkiye'de donanımlı hukukçular yetişmesine, sistem ve altyapının iyileştirilmesine yönelik çalışmalara hız verilmesi gerekmektedir.
"Ayrıca davaların zamanında bitmesi için mahkemelerin kamu kurum ve kuruluşlarına yazdıkları yazı cevaplarının da hızlandırılması, bilirkişi raporlarının zamanında verilmesi ve tarafların da kendilerine düşen işlemleri zamanında yapmaları zorunludur."
"Bu vesile ile Adli yıl hepimize kutlu olsun."