İstanbul Bayrampaşa'da 27 Kasım 2018 günü taksi şoförü Nihat Elçi, müşteri olarak aracına aldığı Mehmet Ayçiçek tarafından başından silahla vurularak katledilmişti. Ardından şüpheli telefon ve paralarını alarak olay yerinden kaçmıştı. Olaydan yaklaşık bir ay sonra Ankara'da yakalanan Mehmet Ayçiçek hakkında yürütülen soruşturma tamamlandı. Tamamlanan soruşturma sonucu iddianame düzenlendi.
Şüphelinin eniştesini öldürmek üzere yola çıkarak 2 taksi değiştirdiği, en son Nihat Elçi'nin taksisine bindiği ve burada taksisini durdurduğunu sandığı genç taksiciyi bir hiç uğruna başından vurarak katlettiği belirtildi.
ENİŞTESİNİ ÖLDÜRMEYE KARAR VERDİ
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, şüpheli Mehmet Ayçiçek'in ablası olan N. Ayçiçek'in boşanmış olan eşi Muzaffer Kaygusuz'un eşi ve kızı adına şirketler kurduğu, şirketlerin oluşan borçlarını ödemediği, Muzaffer Kaygusuz'un para kazanmasına rağmen borçlarını ödememesine sinirlenen şüphelinin eniştesini öldürmeye karar verdiği kaydedildi. Bu amaç doğrultusunda gasp tabancasından dönüştürme tabanca, iki adam şarjör ve 53 mermiyi satın aldığı belirtildi.
Tabanca ile metrobüs ya da metroya binemeyeceği için ticari taksi ile Anadolu Yakası'nda bulunan eniştesinin yanına gitmeyi düşündüğü ve bir ticari taksi gasp etmeye karar verdiği kaydedildi. İddianamede, olay tarihi olan 27 Kasım 2018 günü ilk önce Bakırköy İncirli taraflarından bir ticari taksiye binerek Merter Zeytinburnu yakınlarında indiği ve ticari taksisinin ücretini ödediği belirtildi. Buradan tekrar bir ticari taksiye binerek Avrupa Konutları'nın arka sokağında bulunan bir pastanenin önünde ticari taksiden indiği ve yine ücretini ödediği kaydedildi.
EL FRENİNİ ÇEKTİĞİNİ SANIP ÖLDÜRDÜ
Şüpheli bu kez Yüzyıl Üniversiyesi'nin arka sokaklarında Nihat Elçi'nin kullandığı ticari taksiye bindiği, taksinin sağ arka kısmına oturduğu, Bayrampaşa istikametine gitmesini söylediği, hareket etmesinden sonra Terazidere civarında aracı sağa çekmesini söylediği belirtildi. Aracın yolun kenarında yavaşlaması nedeniyle şoförün el frenini çektiğini zannederek Elçi'nin başına tabanca ile bir el ateş ettiği, el freninin çekilmemesinden dolayı aracın hareket ederek duvara çarptığı kaydedildi.
ARACI ALMAK İSTEDİ AMA…
Şüpheli Mehmet Ayçiçek'in bu kez el frenini çekerek aracı durdurduğu ve boş mermi kovanını aradığı fakat bulamadığı ifade edildi. İddianamede, aracın ön kısmına geçerek burada da boş mermi kovanını aramaya devam ettiği, bulamayınca Nihat Elçi'ye ait cep telefonu ve cüzdanı aldığı, Elçi'yi de aracın bagajına koyarak araç ile birlikte olay yerinden uzaklaşmak istediği ifade edildi. Tam bu sırada yolun karşı tarafından gelen araç sürücüsünün olayı görerek yolunu değiştirmesi sebebiyle aracı almadan oradan uzaklaştığı kaydedildi.
KILIĞINI DEĞİŞTİRDİ
Mehmet Ayçiçek'in yaya olarak Esenler ana caddesine doğru kaçtığı anlatılan iddianamede, takip edilebileceğini düşünerek ara sokaklara girip Yıldız Teknik Üniversitesi yakınlarında bir bina girişine girerek mont ile çantasındaki siyah renkli deri montu değiştirdiği belirtildi. Burada kılık değiştirmek için başına bere taktığı, üniversite duvarlarının dibinde bulduğu siyah poşete de Elçi'den çaldığı telefon ve cüzdanı koyarak üniversite üzerindeki demir korkuluğun üzerine sakladığı anlatıldı.
SUÇ DELİLLERİNİ DENİZE ATTI
İddianamede, şüpheli Ayçiçek'in kameraların bulunmadığı yerlerden yürüyerek arazide çantasını, montunu ve eldivenini sakladığı, takip edilmemek için zigzaglar çizerek önce Güngören, sonra Bakırköy istikametine yürüdüğü, sahilden Eminönü istikametine geçerek burada tabanca ve iki adet şarjörü denize attığı kaydedildi. Bir süre dolanıp ardından ikametine gittiği, kendisine kalan mermileri 300 lira karşılığında sattığı ve olaydan sonra mont, sırt çantası ve eldiveni sakladığı yere gittiği, onları alıp Avcılar'da ayrı ayrı çöp konteynerine attığı attığı anlatıldı.
Ayçiçek, tanınmamak için sakalını kestirip Ankara'ya ablası ve eniştesi ile birlikte gittiği, orada evden dışarı çıkmadığı, akrabalarının ihbarı ardından yakalandığı belirtildi.
Şüpheli ifadesinde her şeyi anlatarak üzerine atılı suçlamayı kabul etti. Savcılık, 'Bir suçu gizlemek veya başka bir suçun delillerini gizlemek ya da yakalanmamak amacıyla öldürme', 'Ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma veya taşıma veya bulundurma' ve 'Gece vakti silahla yağma' suçları kapsamında cezalandırılmasını talep etti. Tutuklu yargılanan şüpheli ilerleyen günlerde İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına çıkacak.