İstanbul Zeytinburnu'nda bsulunan Balıklı Rum Hastanesi Yaşlı Bakım Evi'nin çatısında çıkan yangında toplam 104 hasta başarılı bir şekilde hastaneden tahliye edilmişti. Hastalardan 31'i aynı hastanenin yangından etkilenmeyen bölümlerine tahliye edilirken, 73 yaşlı ve hasta da Prof. Dr. Murat Dilmener Acil Durum Hastanesi'ne sevk edilmişti. Tahliye edilen hastaların bir kısmı cumartesiden itibaren yeniden Balıklı Rum Hastanesi'ne getirilmeye başlandı. Balıklı Rum Vakfı Başkanı Kostantin Yuvanidis, geriye kalan yaklaşık 50 hastanın da en geç Salı gününe kadar tekrar yuvasına döneceğini dile getirdi.
YARDIMLAŞMA RUHU
Yuvanidis, şunları söyledi: "Sağ olsun başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere bütün yetkililer seferber oldu. Temizlik faaliyetleri başta Zeytinburnu Belediyesi'nin desteğiyle hızlı bir şekilde başladı. Tavan olduğu gibi çöktü. Üst kat kullanılamaz halde, alt katta ise ufak hasarlar var. Hastanenin 8 tane bakım ve tedavi hizmeti veren ihtiyarhâne binası var, onların birinde yangın çıktı. Herkes kendi canını hiçe sayıp hasta kurtardı. Klimacı bir arkadaşımız 14 kişiyi tahliye etti. 5-10 dakika daha gecikilse kaybımız olurdu. Üniversite öğrencileri de toplanıp yardıma koştu. Yardımlaşma ruhunu gördüğümde 15 Temmuz gününü hatırladım."
BAŞKAN ERDOĞAN'LA ÇEKİLDİĞİM FOTOĞRAFIN YANMASINA ÜZÜLDÜM
TÜRKIYE'NİN
ilk taverna müziği yorumcusu olan ve yıllar önce geçirdiği trafik kazası sonrası Balıklı Rum Hastanesi'nde kalmaya başlayan Yorgo Vapuridis (84) de yangın gününü gözyaşları içinde anlattı: "Benim hastanedeki odam çok güzeldir, herkes bilir. Öğle saatlerinde odamdan çıkar arkadaşlarımı ziyaret etmeye giderdim. O gün de tam koridora çıktığımda başhemşire Elmas Hanım 'Yorgo'yu kurtarın' diye bağırıyordu. Oradan çıkarken duman gördüm, çalılar yanıyor sandım. Elmas Hanım benim hayatımı kurtardı. 3 yıl önce Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'la aynı masaya oturup, fotoğraf çektirmiştik. Yangında en çok da o fotoğrafın yanmasına üzüldüm. Yine beni davet etsin, yeniden bir fotoğrafımız olsun istiyorum." Üst kattaki odasında her şeyinin yandığını ifade eden Marika Yakoridis ise "Allah razı olsun üniversiteli çocuklar vardı. Gece olsaydı ölmüştük. Gençlerden Allah razı olsun, ayaklarına taş değmesin" dedi.