İstanbul Emniyeti, Kaçakçılık Suçlarıyla Mücadele Şubesinde müdür yardımcısı olan emniyet amiri Levent Aytekin ile bu şubede görevli bir komiser ve 8 polis memuru, 9 ay önce kaçakçıların şikayeti üzerine gözaltına alınmıştı. Polislerin usulsüzlük yaptığı iddiasıyla yürütülen soruşturma sürerken, operasyonda "Sülün Osman" lakabıyla bilinen organize suç örgütü lideri Osman Görgülü'nün parmağı olduğu ortaya çıkmıştı. Yurtdışında firari olan Sülün Osman'ın, İstanbul'daki adamı Ulaş G. ile yaptığı WhatsApp yazışmasında Aytekin ve ekibine, İstanbul'daki rezidans dairesine baskın yaptıkları için kendisinin operasyon yaptırdığı yönünde mesajlar attığı tespit edilmişti. Bu gelişmeler üzerine, hakkında halen ev hapsi kararı olan emniyet amiri Levent Aytekin, savcılığa suç duyurusunda bulundu.
EMNİYET AMİRİNDEN KARŞI ATAK
Aytekin'in avukatı tarafından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na verilen suç duyurusu dilekçesinde Sülün Osman ve adamı Ulaş G. ile birlikte, WhatsApp yazışmalarında adı geçen "Şahin" isimli şahıs, Sülün Osman ile irtibatı olan emniyet görevlileri ve Rahmi D., Hasan D., Hakan D., Mahmut A. hakkında "adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs", "görevi kötüye kullanma, "işkence" ve "iftira" suçlarından dava açılması talep edildi.
TÜM POLİSLER UZAKLAŞTIRILDI
Dilekçede, Aytekin ve ekibine Rahmi D., Hasan D., Hakan D. ve Mahmut Albayrak'ın şikayetleri üzerine operasyon yapıldığı açıklandı. Bu operasyon neticesinde Kaçakçılık Suçlarıyla Mücadele Şube Müdürlüğünde görevli tüm personelin görevinden uzaklaştırıldığı kaydedildi.
Hasan D., Hakan D. ve Mahmut A.'nın Tahtakale ve Esenyurt'ta cep telefonu ve malzemeleri satışı yapan, farklı isim ve nam altında işyerlerinin olduğu belirtildi. Bu kişilerin işyerlerine Kaçakçılık Suçlarıyla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince farklı zamanlarda operasyonlar yapıldığı aktarıldı.
KAÇAKÇILIĞI MESLEK EDİNMİŞ KİŞİLER
Operasyonlarda büyük zarar gören kaçakçıların, emniyet amiri Levent Aytekin hakkında soyut iddialarla, kendilerinden menfaat temin ediyormuş gibi algı oluşturmaya çalıştıkları dile getirildi. Ancak Aytekin'in evinde, makamında ve aracında yapılan aramalarda konusu suç teşkil edecek hiçbir şeye rastlanmadığına dikkat çekildi. Şikayetçilerin ifade tutanaklarında, kendilerinin herhangi bir soruşturma geçirmedikleri yönünde gerçek dışı bilgilere yer verildiği, oysa şikayetçilerin kaçakçılık suçunu meslek edinmiş şahıslar olduğu ifade edildi.
SÜLÜN OSMAN'IN PARMAĞI
Sülün Osman çetesine ilişkin Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünün hazırladığı rapordaki "Kaçakçılık Şube polislerine yapılan operasyonun Osman Görgülü'nün müdahalesi sonucunda gerçekleştirildiği" tespitine de dilekçede yer verildi. "Bu rapordan da anlaşılacağı üzere Kaçakçılık Suçlarıyla Mücadele Şube Müdürlüğü'nde çalışan personele açık şekilde Osman Görgülü ve onlarla ilişkili kolluk görevlilerince kumpas kurulmuş" denildi. Osman Görgülü'nün İstanbul Kağıthane'deki rezidans dairesine yapılan aramada ele geçirilen piyasa değeri yüksek tespih, fildişi, gergedan boynuzu, piton yılanı derisi gibi kıymetli malzemelere el koydukları için Levent Aytekin ve ekibini hedef aldığı vurgulandı.
SORUŞTURMA 1 YIL 4 AYDIR SÜRÜYOR
Kumpasla gözaltına alınan polislerin ifadeleri sırasında, birbirlerine suç isnadında bulunmaları için baskı kurulmaya çalışıldığı, bazılarının hakaret ve tehditle, bazılarının da ikna ve güzel sözle oyuna getirilmeye çalışıldığı öne sürüldü. Bu nedenle dört günlük gözaltı sürecindeki kamera görüntüleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması talep edildi. Soruşturmaya 15 Ocak 2020'de başlandığı, 16 Temmuz'da da polislere operasyon yapıldığı belirtilen dilekçede, 1 yıl 4 aydır yürütülen soruşturmaya ilişkin savcılığın halen bir iddianame hazırlamadığı, dosyada gizlilik ve kısıtlılık kararının da devam ettiği bildirildi.
CEVAP BEKLEYEN SORULAR
Suç duyurusu dilekçesinde şu soruların açıklığa kavuşturulması talep edildi: