Ramazan ayı Süleymaniye Camii'nde bir başka yaşanıyor. Kanuni Sultan Süleyman'ın kabrini ziyaret edenler ardından cami ziyareti yapıyor. Caminin Boğaz manzarasına bakan kısmında ise tatlı bir telaş var. Burada manzara eşliğinde selfie (öz çekim) ve fotoğraf çekenler oldukça fazla. İftara az bir süre kala ise caminin ihtişamı altında cami bahçesinde sofralarını serenlerin sayısı hayli artıyor.
BOĞAZ MANZARASINDA FOTOĞRAF TELAŞI
Manzaraya karşı selfie çeken Zeynep Sare Tunç da (15) ailesiyle birlikte gelenlerden. Zeynep, büyük bir sıcakkanlılıkla Süleymaniye'nin onun için önemini anlatıyor: "Süleymaniye Camii'nin yapan Mimar Sinan'ı çok seviyorum. Harika eserlerinden bir tanesi burası. Buranın maneviyatı da başka yerde yok. Eşsiz bir güzelliğe sahip ve manzarası da çok güzel." Süleymaniye'ye aileler de yoğun ilgi gösteriyor.
Onlardan biri de Ali Saygılı (44) ile Zeynep Saygılı (37) çifti. Ali Bey, şehir dışından gelen akrabalarını Süleymaniye'ye getirdiklerini ve Eminönü'nde iftar yapacaklarını söylüyor. Süleymaniye'nin manevi duyguları artırdığını ifade eden Zeynep Hanım ise "İstanbul'da Ramazan bir başka geçiyor. Ramazan, Süleymaniye manevi bir sevinç ve büyük bir coşku yaşatıyor" diyor.
HER RAMAZAN SÜLEYMANİYE'DE BULUŞMA
Az ileride cami ziyareti sonrası Kanuni Sultan Süleyman'ın kabrini ziyaret edeceklerini söyleyen üç arkadaş var. Beyzanur Şengün (27), Merve Egin (27) ve Şule Nurdan Aydar (32) için Süleymaniye'nin enerjisi bir başka. Beyzanur Hanım "Buradaki aldığım huzur hiçbir yerde olmuyor. Bütün camiler bir yana Süleymaniye bir yana. Süleymaniye'de Ramazan ruhu var" derken, Merve Hanım söz alıyor: "Bu ekiple her Ramazan buraya muhakkak geliyoruz.
Kendi aramızdaki bir geleneği yaşatıyoruz" diyor. Şule Nurdan Hanım ise "Burada birbirini tanımayan birçok insanın birbiriyle muhabbeti olabiliyor. Güzel bir ortam sağlıyor. Ramazan'da Süleymaniye ekstra güzel. Hafta içi burada iftar planımız var. İftar sonrası Süleymaniye çikolatacısını öneririm" diyor.
İFTAR SOFRASI: "HADİ BİR SÜLEYMANİYE'YE İFTARA GİDELİM"
İftara sayılı dakikalar kala çimlere kilimlerini, sofralarını serenlerin sayısında artış oluyor. Biz de Güngören ve Küçükyalı'dan gelen bir ailenin sofrasına konuk oluyoruz. Onlar her Ramazan Süleymaniye Camii'ne gelmeyi ihmal etmiyor.
Ama iftar için ilk gelişleri. Ailenin reisi Şükrü Zobi (68) söz alıyor: "Hanım, kızım ve damadımla birlikte geldik. 'Hadi bugün Süleymaniye Camii'ne gidip bir iftar edelim ve güzel bir anımız olsun' dedik' derken, eşi Tülin Zobi (55) menüde olanları sayıyor: "Yemekleri kızım yaptı.
Çorba, köfte, bulgur pilavı, patates, pide var. İftar sonrası için ise çay da var." Kızı Seda Nur Aslan (33) ise ailenin en küçük ferdi olan Mahir Alp Aslan (4) küçük yaşına rağmen küçük küçük kuşluk orucu tuttuğundan söz ediyor.
İFTARDA MAZLUM MÜSLÜMANLAR UNUTULMUYOR!
Ailenin damadı Arif Aslan ise (35) iftar saatine dakikalar kala Filistin'de ve Doğu Türkistan'da yaşanan zulme dikkat çekiyor. Arif Bey, "Biz de iftarda onlara naçizane dualarımızı gönderiyoruz" diyor. İftar için ezan okunurken herkes dualar eşliğinde orucunu açıyor.
Bahçede büyük bir sessizlik hâkim oluyor. Şükrü Bey sessizliği bozup son söz olarak "Herkesi Süleymaniye'de iftar etmeye çağırıyoruz" diyerek uğurluyor bizi. İftardan sonra da Süleymaniye Camii'nin kalabalığı azalmıyor, artıyor. Geç saatlere kadar cami ve Kanuni Sultan Süleyman kabrinin ziyaretleri sürüyor.