Şükür, sözlükte ''yapılan iyiliği bilmek, iyilik edeni iyiliğiyle övmek ve minnettarlık gibi anlamları taşır. Allah'a (C.C) şükretmenin önemi ile ilgili birçok kaynakta önemli bilgiler yer almaktadır. Kur'an-ı Kerim'de de şükür kelimesi ve türevleri yetmiş beş yerde geçmektedir. Her türlü nimetin Allah'tan geldiğine inanmak ve ona verilen nimetler için şükretmek büyük önem taşır. Şükür namazı nasıl kılınır ve kaç rekât kılınır sorusu da bu noktada akıllara gelmektedir. Hayatında aldığı iyi haberler ve karşılaştığı güzel olaylar sonucunda şükür namazı kılınışı hakkında bilgi almak isteyenler doğru yerdeler. Şükür namazı nasıl kılınır, şükür namazı kaç rekât gibi soruların yanıtı için ayrıntıları inceleyebilirsiniz. İşte şükür namazı kılınışı…
ŞÜKÜR NAMAZI KAÇ REKÂT KILINIR?
Şükür kelime olarak minnettarlık, iyilik edeni iyiliğiyle övmek gibi anlamlar barındırır. Allah'ın (C.C) verdiği her nimete karşı şükretmek ise büyük önem taşır. Kur'an-ı Kerim'de şükür kavramı yetmiş beş yerde geçerken önemi de apaçık belirtilmiştir. Hadis kaynaklarında da şükretmenin ne denli mühim olduğuna vurgu yapılmıştır.
Hadis kaynaklarında yer alan bilgilere göre, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'in (S.A.S) şükür namazı kılarak dua ettiği belirtilmiştir. 2 rekâttan oluşan ve nafile bir namaz olan şükür namazının adım adım kılınışına aşağıda yer verdik. Şükür namazının kılınışı ve bu namazda okunacak dualar şöyle;
ŞÜKÜR NAMAZI NASIL KILINIR?
Şükür Namazı Kılınışı 1. Rekât
Şükür Namazı Kılınışı 2. Rekât
ŞÜKÜR İLE İLGİLİ HADİSLER
"Aza şükretmeyen çoğa da şükretmez" meâlindeki hadis (Müsned, IV, 278, 375) şükrün insanlarda karakter haline gelmesi gerektiğine işaret eder.
Diğer bir hadiste, "Allah'a şükretmeyen insanlara teşekkür etmez, insanlara teşekkür etmeyen Allah'a şükretmez" denilmiştir (Müsned, II, 258, 295, 303; Tirmizî, "Birr", 35)
İbnü'l-Esîr'e göre bu hadis, "Bir kimse kendisine yapılan iyiliğe teşekkür etmeyip iyiliği nankörlükle karşılarsa Allah da onun kendisine şükrünü kabul etmez" anlamına gelir (en-Nihâye, II, 494).
Belâya sabretmenin de nimete şükretmenin de mümine sevap kazandırdığını bildiren hadis (Müsned, IV, 332, 333; Müslim, "Zühd", 64) her durumda iyimser olmayı telkin etmektedir. İbn Hacer el-Askalânî'nin aktardığı bir yoruma göre, "Yemek yiyip şükreden oruç tutup sabreden gibidir" meâlindeki hadiste (Müsned, II, 283, 289; Buhârî, "Eṭʿime", 56) şükrün sevabının sabrın sevabından daha az olacağı yolundaki anlayışın yanlışlığı ortaya konmaktadır. İbn Hacer'e göre bu hadis, "Şükreden zengin mi, sabreden fakir mi daha üstündür?" şeklindeki tartışmaya dair olup bunların eşdeğerde sayıldığını gösterir; bu hususta değer farkı kişilere ve onların içinde bulunduğu durumlara göre değişir (Fetḥu'l-bârî, XX, 287).