İzmir Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri, Menderes ilçesinde ikamet eden H.G. (40) ismindeki kadının, doktor, hemşire, gazeteci, polis, turizmci gibi çok sayıda kişiyi sosyal medya aracılığıyla ve kullandığı çok sayıda GSM hattıyla taciz ettiği, itibar suikastı yaptığı şikâyetleri üzerine çalışma başlattı.
Asayiş, İstihbarat ve Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerinin yaptığı araştırmada, şüpheli kadının bulunabileceği 6 adres tespit edildi. Belirlenen adreslere operasyon düzenleyen polis ekipleri şüpheliyi Konak ilçesi Hatay semtindeki gizlendiği evde yakaladı. Ekipler, şüphelinin kullandığı telefonlara ve dijital materyallere de incelenmek üzere el koydu. Gözaltına alınan şüpheli, İzmir Emniyet Müdürlüğü Bozyaka hizmet binasına götürüldü. Emniyetin, şüphelinin irtibatlarını da araştırdığı, muhtemel bağlantılarına yönelik de çalışmayı sürdürdüğü öğrenildi. Burada işlemleri süren zanlının adliyeye sevk edilmesi bekleniyor.
ÇOK KİŞİYİ HEDEF ALDI
İddiaya göre, Menderes ilçesinde ikamet eden H.G sosyal medyada açtığı çok sayıda hesapla itibarlı birçok kişiyi hedefine aldı. Instagram, Twitter ve Facebook'ta çok sayıda hesabı bulunan şüpheli kadın, asılsız paylaşımlarına devlet büyüklerini de etiketledi. Bu şekilde itibara kasteden zanlı, sahibi olduğu çok sayıda GSM hattında da hedefine aldığı kişinin işyerini ve özel telefonu defalarca arayarak huzursuzluk verdi. Aradığı kişiye küfür, hakaret ve tehditlerde bulunan şüpheli, attığı mesajlarla da bu eylemlerini sürdürdü. Hakkında adli kontrol hükümleri bulunan H.G. bazı mağdurların mahkemelerden aldığı koruma kararlarını da hiçe saydı. İnsanlara sosyal medya aracılığıyla ve telefon aramalarıyla musallat olan zanlı, çok sayıda kişiyi bu şekilde mağdur etti.
50 SABIKASI VAR
Şüphelinin daha önceden de bu sebeple çok sayıda mahkeme tarafından cezalandırıldığı, "huzur sükûnu bozmak, hakaret, tehdit, konut dokunulmazlığını ihlal" gibi suçlardan 50 sabıka kaydının bulunduğu öğrenildi. Musallat olmak için özellikle makam sahibi ve itibarlı kişileri seçen şüphelinin, saygın kişilerin aile ve iş hayatlarının zarar görmesi için ahlak dışı iddialarını sosyal medya mecralarından yaydığı görüldü. Antalya'dan Konya'ya, Bursa'dan Bolu'ya Eğirdir'den İzmir'e kadar hakkında onlarca şikâyet ve devam eden mahkemesi de bulunduğu bildirilen şüpheli hakkında bazı mağdurlar ise şantaj iddiasında bulundu. Bu kişilerin savcılık müracaatlarında ise "bir daha rahatsız etmeme ve itibara yönelik paylaşım yapmama" karşılığında şüphelinin kendilerinden para talep ettiği şikâyeti yer aldı.
SAHTE HESAP AÇIYOR
Şüphelinin kurban olarak seçtiği masum ve itibarlı insanlar adına profil fotoğrafı kopyalayıp, çok sayıda sosyal medya hesabı açtığı da iddialar arasında yer alıyor. Hesabın sanki itibarlı ve masum insanın kendi sosyal medya hesabıymış gibi algılanması için takipçi toplayan şüphelinin daha sonra eyleme geçerek itibara kastettiği bildirildi. Mağdur avukatlarını da baskı altına almaya çalışan şüpheli, avukatların ofislerini de defalarca telefonla arayıp, mesaj göndererek davadan çekilmeleri için tehdit etti. Avukatlar arasında şüpheliden şikâyetçi olanlar da oldu.
KADIN MAĞDURLARIN İSİMLERİNİ ESKORT SİTELERİNE EKLEDİ
Şüphelinin musallat olduğu kadınların adlarına da hesaplar açtığı, ahlaksız teklif yazılarının olduğu hesapları eskort sitelerine etiketlediği, bu hesaplarda hedefindeki itibarlı kadının adres ve telefon bilgisini paylaştığı iddia edildi. Zanlının açtığı bu hesaplarda mağdurların sosyal medyada yer alan kendi fotoğraflarının yanında küçük çocukları ile aile fotoğraflarını da kullandığı tespit edildi. Eylemlerini sürdüren şüphelin bu hesapları açtıktan sonra telefonla ulaştığı mağdura "telefonunu kullanamaz hale getireceğim. Senin için hazırladığım sürprizi beğendin mi?" gibi alaycı ifadeler kullandığı da polise verilen ifadelerde yer aldı. İtibar suikastını ve huzur bozmayı meslek haline getirmekle suçlanan şüphelinin mağdurun bütün sosyal çevresine de sirayet ettiği, aynı rahatsızlıkları onlara da vermeye başladığı, kişiyi makamından ya da işinden edene kadar da bu eylemlerini sürdüreceğini söylediği ileri sürüldü. Sosyal medyayı adeta "suç aleti" gibi kullandığı belirtilen şüpheli H.G.'yi bazı şikâyetçilerin ise savcılığa ve polise verdikleri dilekçelerde "Sosyal Medyanın Koronavirüsü" olarak nitelemesi dikkati çekti.