"EU Observer" adlı internet sitesinde paylaşılan bazı belgeler, çözümsüz bırakılan beş olay hakkında ayrıntılı bilgiler sundu. Söz konusu belgeler, Frontex'in iç soruşturma raporuyla birlikte ele alındığında Yunanistan'ın deniz sınırlarındaki ihlallerine Frontex'in suç ortağı olabileceği konusundaki şüphe ve endişeleri güçlendirir nitelikte. Belgeler ayrıca soruşturmacıların insan hakları ve kötü muamele yanında geri itme iddialarını ele alış ve soruşturma yöntemleri hakkında da soru işaretlerini gündeme getiriyor.
Son soruşturma, Yunan adaları kıyılarına ulaştıktan sonra darp edilerek zorla sığınmacı kamplarından tahliye edilen, daha sonra Yunan Sahil Güvenlik gemilerine yerleştirilen ve küçük botlarla açık denize bırakılan birçok insana ilişkin iddialara somut bir bakış açısı getiremediği için eleştirilerin hedefinde. Soruşturmacıların Frontex'in on yıldan fazla bir süredir memur görevlendirdiği Yunanistan'ın Türkiye ile kara sınırındaki şiddetli geri itmeleri incelemekte de sessiz kaldığı görülüyor.
Frontex, kurum içindeki raporlama ve izleme mekanizmalarının etkinliği konusunda endişeli olduğunu ve iyileştirmeler istediğini dile getiriyor. Ancak güvenlik uzmanları, Frontex'in insan haklarına saygı konusundaki başarısızlıkların ele alınması noktasında gerçekten samimiyse bunu somut adımlarla uluslararası topluma göstermesi gerektiğini belirtti.
Uzmanlar, bu bağlamda Frontex'in rapor edilen ihlalleri daha geniş bir yelpazede özellikle Yunan sınır polisini mercek altına alarak tarafsızca incelemesi gerektiğini bildirerek, gözetimi altında istismarları somut yaptırımlara bağlayarak yeniden gözden geçirmesi için Frontex'e AB ve uluslararası kamuoyu tarafından baskı yapılması gerektiğini dile getirdi. Ayrıca uzmanlar, AB'nin insan haklarını gerçekten üstün değerler olarak koruma iddiasında bulunacaksa Yunan sınırlarında koruma arayan insanlara yönelik geri itme ve şiddet iddialarının ele alınmamasına tedbir getirerek işe başlayabileceğini söyledi.