Yargıtay'dan çocuk sahibi olmak isteyen ancak eşi istemediği için çocuk yapamayan çiftlerle ilgili çok önemli bir karar çıktı. Yargıtay, evlilik birliği içerisinde makul bir sebep olmaksızın çocuk istemeyen eşi kusurlu buldu. Karar, İzmir'de bir çiftin boşanma davası sırasında 'kusur' tartışması üzerine alındı.
YEREL MAHKEME KADIN 'AĞIR KUSURLU' DEDİ
Edinilen bilgiye göre, İzmir'de eşler arasında karşılıklı açılan boşanma davasında, ilk derece Aile mahkemesi sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı ve kıskanç olduğu gerekçesiyle kadının kusurunu 'ağır' olarak tanımladı. Küçük meblağlarda da olsa şans oyunları oynadığı ve aile bütçesini iyi yönetemediği gerekçesiyle de erkeği hafif kusurlu bularak tarafların boşanmalarına ve hafif kusurlu erkek yararına maddi ve manevi tazminata hükmetti.
Erkek, kendi lehine hükmedilen tazminatın miktarına ve karşı davasının kabulüne ilişkin olarak; kadın ise asıl davanın kabulüne, kusur oranlarının belirlenmesine, erkek lehine hükmedilen ve kendi tazminat talebinin reddine ilişkin olarak istinaf yoluna başvurdu. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi'nin, tarafların istinaf başvurularını esastan reddetmesi üzerine dosya Yargıtay'a taşındı. Dosyayı değerlendiren Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, emsal niteliğinde bir karara imza attı.
Avukat Meltem BANKO
"EŞİT KUSURLUDUR"
Dosyadaki kararı bozan Daire, erkeğin makul bir sebep olmaksızın çocuk istemeyerek kusurlu olduğunu kaydetti. Kararda, "Ayrıca davacı-karşı davalı erkeğin makul bir sebep olmaksızın çocuk istemeyerek kusurlu olduğu sabittir. O halde güven sarsıcı davranışta bulunan ve kıskanç olan davalı-karşı davacı kadın ile şans oyunları oynayan, aile bütçesini iyi yönetemeyen ve çocuk istemeyen davacı-karşı davalı erkek boşanmaya sebep olan olaylarda eşit kusurludur" dedi.
ÇOCUK İSTEMEME 'KUSUR' SAYILDI!
Bu kapsamda, evlilik birliği içerisinde geçerli bir neden olmadan çocuk istemeyen taraf kusurlu bulundu. Avukat Meltem Banko, "İnsanların birlikte yaşamaya başladığı günden bugüne kadar aile kurumu her zaman önemini korumuştur. Toplumun temel yapı taşı olan ailenin şüphesiz en önemli işlevlerinden biri de toplumun ve insanlığın tarihi içerisindeki sürekliliğini sağlayacak nesilleri dünyaya getirmek ve bunları yetiştirmektir. Çocuk sahibi olmanın önemi sadece toplum açısından değerlendirilemez. Elbette bunun yanı sıra karı ve koca açısından da çocuk sahibi olmak büyük önem taşımaktadır. Bu hususu göz önünde bulunduran Yargıtay da önemli bir karar vererek, evlilik birliği içerisinde makul bir sebep olmaksızın çocuk istemeyen erkek eşi boşanma davasında kusurlu bulmuştur" dedi.