Son dakika... İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'nca hazırlanan iddianamede, Samatya'da ikamet eden annesi Maritsa Küçük'e 28 Aralık 2012 tarihinde telefonla ulaşamayan Bayizar Midilli, kardeşi Zadik Küçük'ü arayarak annesinin evine gitmesini söylediği, kısa bir süre sonra eve gelip kendi anahtarıyla kapıyı açarak içeri giren Zadik Küçük'ün de hemen kapının arkasında annesinin çıplak cesediyle karşılaştığı anlatılıyordu.
CANAVARCA HİSLE CİNAYET İŞLEMEK!
Otopside, Maritsa Küçük'ün boğazının kesildiği ve 12 yerinden bıçaklandığı, yüz kemiklerinin kırıldığı ve beyin kanaması geçirdiği anlaşıldığı kaydediliyordu. Elde edilen görüntülerde maktule Maritsa Küçük'ün 28 Aralık 2012 saat 14.09'da evinden çıkarak alışverişe gittiği, 15.05'de ise evine döndüğü, saat 15.18'de ise şüpheli bir kişinin evden çıkarken görüldüğü ve yapılan araştırmada bu kişinin Murat Nazaryan olduğunun tespit edildiği anlatılıyordu. Takibe alınan Murat Nazaryan ise 4 Mart 2013 tarihinde barındığı pansiyonda yakalanmıştı. Aynı gün yapılan DNA incelemesinde, olay yerinde bulunan bir kan lekesindeki DNA profile Nazaryan'a ait olduğu anlaşılmıştı. Sanık Murat Nazaryan hakkında "Canavarca hisle cinayet işlemek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis isteniyordu.
YARGITAY'DAN GERİ DÖNDÜ
Sanık Murat Nazaryan, 24 Şubat 2016 yılında yapılan duruşmada, "Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı kasten öldürme" suçundan müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı. Nazaryan, "Konut dokunulmazlığını ihlal" suçundan ise 10 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Sanık avukatı ve Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatları ise ayrı ayrı üst mahkemeye temyiz talebinde bulunmuştu. Dosyayı ele alan Yargıtay 1. Ceza Dairesi ise 4 Mart 2020'de suçtan zarar gören sıfatı bulunan Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekilinin, kovuşturma sırasında duruşmadan haberdar edilmesi gerekirken dava ve duruşmalar bildirilmeden yargılama yapılması ve hüküm kurulması nedeniyle temyiz talebini kabul ederek davanın bozulmasına karar vermişti.
MÜEBBET HAPİS VE 10 AY HAPSE MAHKUM EDİLDİ
Yargıtay'ın dosyayı bozması sonrası İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesinde tekrar yargılaması yapılan dosyada savunması sorulan sanık Murat Nazaryan, eski savunmalarını tekrar ettiğini belirterek "Kimseyle kavga eden bir insan değilim. Bu işi yapmadığımı biliyorum. Kimin yaptığını bilmiyorum. Tanımıyorum. Suçsuzum. Beraatimi ve tahliyemi istiyorum" diye konuştu. Mahkeme başkanı Coşkun Kurt ve heyeti yapılan yargılama sonunda Murat Nazaryan'ı 'Beden veya Ruh Bakımından Kendisini Savunamayacak Durumdaki Kişiyi Kasten Öldürmek' suçundan müebbet hapis cezasına mahkum ederken, 'Konut Dokunulmazlığını İhlal' suçundan 10 ay hapse mahkum etti.