Kendisini sosyal medyada 'Fikret Zikret Gürsoy Hocaefendi' diye tanıtan ve koronavirüs korkusuyla psikolojisi bozulanları 200 TL karşılığı tedavi ettiğini, bu hastalığa yakalanmamaları için dua okuduğunu iddia eden Fikret Gürsoy ilk kez hakim karşısına çıktı.
BERAAT ETTİ
'Dini inanç ve duyguları istismar etmeye teşebbüs etme' suçundan 7 yıl 6 aya kadar hapis cezası istemiyle dava açılan Gürsoy hakkında beraat kararı verildi. Mahkeme heyeti Gürsoy'un üzerine isnat olunan suçun unsurları oluşmadığını kaydetti. Mütalaada, polisin, 'savcı emri olmadan kimliğini gizlemiş bir şekilde suçüstü yapmasının hukuki delil sayılamayacağı' belirtildi.
Bakırköy 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ilk duruşmada sanık Fikret Gürsoy üzerine atılı suçlamayı kabul etmedi. Görsoy, ''İlahiyat bölümünü bitirdikten sonra bioenerjiye ilgi duydum, bununla ilgili büro açtım, vergi levhası aldım. Bir kişi beni İzmit'ten arayarak sen şarlatanlık yapıyorsun dedi. Ben de bioenerji uygulaması yaptığımı söyledim ve beni şikayet edeceğini söyledi'' şeklinde konuştu.
NE OLMUŞTU?
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede Güngören Asayiş Büro Amirliği'ne bağlı polis ekiplerinin, kendisini Fikret Zikret Gürsoy Hoca Efendi olarak tanıttığı iddia edilen şahsın para karşılığında büyü bozma, kısmet açma, hastalıklardan kurtarma gibi bahaneler ile vatandaşları dolandırdığına dair bilgi aldıkları anlatılmıştı. Polis memurunun şüpheliyi arayarak "Eşimin ruhsal sıkıntıları var, fiziksel olarak istemsiz hareketler sergiliyor" dediği anlatılan iddianamede, şüphelinin telefonda dua olarak nitelendirdiği çeşitli şeyler söylemeye başlayarak değişim olup olmadığını sorduğu, polisin de "Kısmen düzelme oldu" şeklinde cevap verdiği belirtilmişti.
Şüphelinin telefonda "Eşine cinler musallat olmuş, 2 bin 450 lira karşılığında eşini tedavi ederim" diyerek yanına çağırdığı ifade edilmişti. İddianamede suçüstü yapmak amacıyla polis ekiplerinin şüphelinin adresine gittiği, kadın polis memurunun şüpheliye seri numaraları önceden alınmış olan 200 lira parayı verdiği ve şüphelinin parayı aldığı sırada polisin tanıtım kartını göstererek şüpheliyi suçüstü yakaladığı kaydedilmişti.
Şüphelinin üzerine atılı suçlamayı reddettiği ifade edilen iddianamede, şüphelinin kendisini arayan polis memurlarına vatandaşın din duygularını istismar etmek amacıyla yardımda bulunacağını vaad ederek paralarını aldığı ve böylece suç işlediği değerlendirilmesi yapılmıştı. İddianamede sanık Fikret Gürsoy'un "Dini inanç ve dolandırıcılık istismarı suretiyle dolandırıcılığa teşebbüs etme" suçundan 9 aydan 7 yıl 6 aya kadar hapis cezasıyla cezalandırılması istenmişti.