Son dakika haberler...Büyük acılara neden olan depreme, her yıl 1-7 Mart Deprem Haftası'nda dikkat çekiliyor. Son olarak İzmir'de 30 Ekim'de gerçekleşen 6.6 büyüklüğündeki deprem, onlarca kişinin ölmesine ve yaralanmasına neden oldu.
Dokuz Eylül Üniversitesi Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü ve Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir, İzmir'in olası depreme ne kadar hazırlıklı olduğunu değerlendirip, şunları söyledi:
"İzmir'in olduğu bölgede 17 fay var. Bu fayların en üst düzeyindeki, 7.2 büyüklüğünde deprem üretebiliyor. Tabi bir de denizde de o kadar fay bulunuyor. İzmir hem karadan hem denizden deprem anlamında gelecek tehlikelerle dolu bir kent. 30 Ekim'de gerçekleşen 6.6'lık deprem, sonra 1 Şubat'taki 5.1'lik Midilli'deki depremle bölgedeki artçı sarsıntıların sayısı 6 bini geçmiş durumda. Son olarak Yunanistan'daki 6.2 büyüklüğündeki deprem de buna eklendi. Midilli ve Samos arasındaki bölgede, şu an birkaç ay deprem etkinliği olacaktır. 3 depremin de bu şekilde enerji boşaltması, başka faylarda yeni enerji birikimlerine neden olabilir. Bu da deprem riski anlamında mekanizmanın devam ettiği anlamına geliyor."
ÜNİVERSİTELER ÇAĞRISINA YANIT BEKLİYOR
İzmir'in depreme ne kadar hazır olduğunu değerlendiren Prof. Dr. Hasan Sözbilir, "İzmir olarak depreme hazır değiliz. Çünkü bu hazırlık 20 yıl önce başlamalıydı. Çünkü 1999 yılında deprem master planı anlamında 'Radius' projesi yapılmıştı. İzmir'de deprem tehlikelerine ve risklere göre hazırlık yapılması gerekiyordu. Son 20 yıl içinde bu çalışmalarla ilgili çok az ilerlemeler yaşandı. Bütün bu çalışmalar birikmiş durumda" dedi.
Sözbilir, şöyle devam etti: Bir de o dönemde yapılmış olan bu deprem master planı, geçerliliğini yitirmiş durumda. Fakat şu an yerel yönetimler kendini, 1999 deprem master planına göre hareket etme zorunluluğunda hissediyor. Çünkü elinde başka bir deprem master planı yok. Ama biz üniversite olarak, şu anki bilgi birikimiyle master planı yapılması gerektiğini ifade ettik. Ama o aşamaya henüz gelebilmiş değiliz.
İl düzeyindeki tüm kamu kurum ve kuruluşlarının sorumlu olduğunu belirten Prof. Dr. Hasan Sözbilir, "Özellikle büyükşehir ve yerel belediyelerin bu konuda önemli çalışmalar yaptırması gerekiyor. Tabi burada üniversiteler ile belediyelerin iş birliği içinde olması çok önemli. Valilik anlamında koordinasyon sağlaması çok önemli. Çünkü depreme hazırlık demek, depremin tüm katmanlarının aynı ölçekte çalışılması demektir. İl düzeyinde en üst katman valilik olduğu için, buranın koordinasyonunda ve üniversitelerle birlikte bu işin götürülmesi gerekiyor" dedi.