Son dakika haberleri... İstanbul Teknik Üniversitesi mezunu 23 yaşındaki genç mühendis Halit Ayar, 7 Eylül 2019 tarihinde İstiklal Caddesi'nde arkadaşları ile birlikteyken bıçaklanarak hayatını kaybetmişti. Olayın ardından yakalanarak tutuklanan sanıklar Emra Yaşar ve Erhan Kurdal hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 'kasten öldürme', 'nitelikli yağmaya teşebbüs' ve 'kasten öldürmeye teşebbüs' suçlarından 47 yıl 6'şar aya kadar hapisle cezalandırılmaları talep edilmişti.
SANIKLARA AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET VE 29 YIL 3'ER HAPİS CEZASI
İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen dava, 4 Eylül 2020 tarihinde karara bağlanmıştı. Mahkeme, sanıklar Emra Yaşar ile Erhan Kurdal'ı maktül Halit Ayar'a karşı 'nitelikli kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum etmişti. Heyet, her iki sanığı maktul Halit Ayar ve şikayetçiler Mustafa Sinan Nalçacı ile Tolga Ozan'a yönelik 'birden fazla kişiyle gece vakti silahlı yağma' suçundan ayrı ayrı 9 yıl 9'ar ay olmak üzere toplam 29 yıl 3'er ay hapis cezası çarptırarak tutukluluk hallerinin devamına karar vermişti.
KARAR İSTİNAF MAHKEMESİ'NE TAŞINDI
Davanın karara bağlanmasının ardından Cumhuriyet Savcısı ile sanıkların avukatları istinaf dilekçesi sunarak karara itiraz etmişti. Cumhuriyet savcısı dilekçesinde, sanık Emra Yaşar'ın tüm 'yağma' suçlarından, sanık Erhan Kurdal'ın ise maktul Halit Ayar ile şikayetçi Mustafa Sinan Nalçacı'ya karşı olan 'yağma' suçlarından beraatlerine kararı verilmesi gerektiğini belirtti. Dilekçede, sanık Erhan Kurdal'ın iki şikayetçiye karşı sanık Emra Yaşar'ın ise şikayetçi Tolga Ozan'a karşı 'kasten öldürmeye teşebbüs' suçlarından açılan davada, eylemlerinin 'yağma' suçunun unsuru sayılmasının hatalı olduğu ve delil yetersizliği nedeniyle beraat kararı verilmesi gerektiği anlatıldı. Mahkemeye sunulan dilekçede, sanık Emra Yaşar'ın maktule karşı eyleminin 'nitelikli kasten öldürme' olarak değil, 'kasten öldürme' olarak değerlendirilmesi gerektiği kaydedildi.
SANIK AVUKATLARI KARARA İTİRAZ ETTİ
Sanık Emra Yaşar'ın avukatı tarafından mahkemeye sunulan dilekçede, sanığın öldürme kastı olmadığı ve alkolün etkisi altında arkadaşına ve kendisine saldırıldığı düşüncesi ile bıçak çıkardığı ve yağma suçuna katılmadığı gerekçesiyle üst sınırdan ceza verilmesinin hatalı olduğu belirtildi. Sanık Erhan Kurdal'ın avukatı tarafından sunulan itiraz dilekçesinde ise, sanığın yağma suçunu işlemediği, öldürme suçu işlenirken suça iştirak etmediği, yerde yatan maktulün yaralı olduğunu bilmeden tekme attığı ve öldürme kastı bulunmayan sanık hakkında verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğu anlatıldı.
1. CEZA DAİRESİ BAŞVURULARI REDDETTİ
Dilekçeyi değerlendiren İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi, istinaf başvurusunu reddetti. Kararda, soruşturma sonuçlarına göre uygun şekilde suç niteliklerinin tayin edildiği ve sanıkların savunmalarının inandırıcı gerekçelerle reddedildiği belirtildi. 'Yağma' suçu nedeniyle tekerrür hükümlerinin usulünce uygulandığı ve kurulan hükümlerde isabetsizlik görülmediği anlatıldı. İstinaf nedenlerinin yerinde görülmediğinin anlatıldığı kararda, istinaf başvurularının reddedildiği belirtildi. Öte yandan sanıkların avukatlarının hapis cezalarının onanmasının ardından Yargıtay'a temyiz başvurusunda bulundukları öğrenildi.