Son dakika: Hattat Holding Yönetim Kurulu Üyesi İpek Hattat, tabletinin ekranı kırılınca bir servise gönderdi. Tablet yeniden arıza yapınca ilgili şirket kurye gönderdi. Kurye Renas Demirkaya, eve girince kapı arkasından kilitlendi, ardından küfür ve hakaretlere uğradı.
Renas Demirkaya, "Bağırmaya başladı, hakaret etti, o sırada ben patronu arayınca telefonu alıp paramparça etti" dedi. Kurye Renas Demirkaya, geri dönmeyince patronu polisi arayıp durumu iletirken, bunun ardından eve giden polis ekipleri iki saatin ardından kuryeyi kurtardı.
Renas Demirkaya, evde alıkonulduğu sırada İpek Hattat tarafından hakaretlere maruz kaldı, köpek dışkısının üstüne oturmaya zorlandığını söyledi. İstanbul Cumhuriyet Savcılığı tarafından İpek Hattat'ın, 'Konutta birden fazla kişi ile yağma', 'Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma', 'Mala zarar verme', 'Hakaret' ve 'Tehdit' suçlarından hapis cezası istenirken, Hüseyin Sami Yüzer ve Veysel Güven için ise 'Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' ve 'Konutta birden fazla kişi ile yağma' suçlarından ayrı ayrı cezalandırılmaları istendi.
HAKİM KARŞISINA ÇIKTILAR
Bugün İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava görüldü. Müşteki kurye ve tüm sanıklar duruşmada hazır bulundu. İpek Hattat, aile şirketinde finans departmanında çalışıldığını belirtti. Sami Yüzer'in 2017 tarihinde sabıkası olduğu inşaat malzemeleri sattığını belirtti. İpek Hattat, iPad kırılmıştı. Acil olarak tamir edilmesi için internetten bulduğum biri ile görüşrüm. Bir saatte hakkederim dedi. Sabah gelecekti. Akşam geldi. Ertesi gün tamir edilmediğini söyledim. Bana sert çıkış yaptı. Tamirci, bizim bir hatamız varsa tamir edelim dedi, elemanını gönderdi. 10 gün boyunca gelmediler. Sonra mesaj attım. Siz dolandırıcılık yapıyorsunuz sizi. Şikayet edeceğim diye mesaj gönderdim. Ertesi gün çalışanım Veysel'e verdim. Başka bir tamirciye götürdü. O sırada Renas geldi. Kar yağıyordu, içeri çağırdım. Veysel'in aradım geri dön dedim. Beklemeye devam ettik. Patronu ile görüşürken patronu aradı. Bekleme gel dedi. Ben aldım telefonu, patronu zorla tutuyorsun ve hakaret etmeye başladı. 'Siz zengin o.. Gelip evine basarım' dedi. Beni tehdit etti. Benim de elim ayağım titredi, telefonu elimden düşürdüm. Korktum. Telefonu kırıldı. Kendisine yeni telefon alacağımı belirttim. Renas'a çay kahve ikram etmek istedim. Patronum eski polis diye tehdit etmeye başladı. Camlar vurmaya başladı. Güvenliği aradığımda polis olduklarını anladım. Panjurları indirmiştim korkudan. Şoförüm Veysel polisleri içeri aldı. Benim içeride zorla tuttuğum yoktu' diyerek kendisini savundu.
"KAPIYI KİTLEMEM SÖZ KONUSU DEĞİL"
Hüseyin Sami Yüzer, 'karla karışık yağmur yağıyordu. Kapı çaldığında kapıyı açtım. Kapıyı kilitlemem söz konu değildi. Renas içeri girdi. Telefonla konuştu. Patronumla siz görüşün dedi. İpek o arada korkmaya başladı. Telefonu düşürdü. Şoförümüz telefonu geri verdi. Renas mutfaktayken cam kapı önünde çay ve sigara içiyor. Patron geliyormuş, gelene kadar bekleyeceğim dedi. Ben de tamam dedim. Bir hakaret ve tehdit olmadı. Ben telefona elim bile değmedi. İpek, kuryeye karşı tehdit ve hakaret içeren bir söz söylemedi. Şahsı zorla içeride tutmadık. Benim Renas'a da elim değmedi. Bir ara havuzun kenarında telefonla konuştu' dedi. Şöför Veysel Güven,' Beni Sami bey aradı. Kırık tableti bana verdi. Ben yola çıktı. Tamircinin kurye göndermesi sonrası İpek hanım beni aradı. Eve geri döndüm. İpek hanım Polisi aradım, bunlar dolandırıcı demeye başladı. Mutfağa indim. Renas'a da söyledi. Sigara içmek istediğini söyledi.
"TELEFONUM 15 PARÇAYA BÖLÜNDÜ"
Kurye Renas Demirtaş ise, "Ben kuryelik yapıyorum. Olay günü patronum konum attı. Tableti al gel, dedi. Ben de gittim. İpek hanım Bana, bunlar dolandırıcı demeye başladı. Sizi polise şikayet edeceğim diye bağırmaya başladı. Güvenlik amiri geldi sitenin. Polis gelmeden gidemezsin dediler. O sırada güvenlik amiri bardı. Benim telefonumu ipek hanım aldı, amire verdi. Patronumla konuştular. Çocuğu bırakın diye patronum söyledi. Bu sırada duvara fırlattı. Artık telefonunun 15 parçaya bölündü. Kimse sana ulaşamaz dedi. Geç köpeğimin kakasının üstüne otur dedi. Polisler geldi. İlk seferinde evin etrafına bakıp gitti. Üst kata çıkmış son ses müzik açmıştı. Alkol tüketiyordu. Patronuma ve bana hakaret etmeye başladı. Bana 'seni burda öldürsem kimse anlamaz' dedi. Polisin girmediği evden nasıl çıkacağımı düşündüm heryer kilitliydi. Polisler gelince evin etrafına baktılar. Kaskımı elimden alıp 'Seni burada parçalarım, neden polisleri arıyorsun ?' Dedi. Yaklaşık 2 buçuk saat kaldım. Şikayetçiyim davaya katılmak istiyorum.' dedi.
PATRON TANIKLIK YAPTI
Renas'ın Patronu Halit C, tanık olarak dinlendi. İfadesinde, "Tabletin tamiri yapıldı. Sağlam bir şekilde şöföre teslim ettik. Bir gün sonra tablet bozul diye arandı. Bende getirildiği taktirde tamirin yapılacağını söyledim, 'Hayır siz gelip alacaksınız' dedi. Yoğunluktan dolayı bir sonraki gün kuryeyi gönderebildim. Toplantıdaydım elemanın aradı beni 'Abi burada sorun' var dedi. Arkadan bunlar dolandırıcı sesleri geliyordu. Bende çık gel dedim. Sonrasında defalarca aradım fakat Renas'a ulaşamadım. En son aradığımda telefona biri çıktı kim olduğunu bilmiyorum 'Gelene kadar bırakmayacağız it gibi özür dileyeceksin' dediler. Telefonu kapatıp 155'i aradım. Yola çıkıp adrese giderken polis arayıp Renas'ı teslim aldıklarını söylediler." dedi.
MÜTALAA VERİLDİ
Duruşma savcısı sanıklar hakkında mütalaa verdi. Mütalaada 'Dosya ele alındığında her ne kadar haklarında 'konutta yağma' suçundan dava açılmış ise de sanıkların müştekinin telefonunu alarak haber vermesine engel olmaları bahsi geçen suçu işlemedikleri gerekçesiyle sanıkların beraatine, Sanık İpek Hattat'ın 'tehdit' suçunu işlemediği, yapılan eylemin 'hürriyeti tehdit' suçu oluşturduğu, sanık İpek Hattat'ın müşteki Renas'a yönelik 'hakaret' ve 'mala zarar verme', 'hürriyetten yoksun bırakma' suçlarını işlediği anlaşıldığı gerekçesiyle Hattat'ın 15 yıla kadar ceza alması mütalaa olunur.' denildi.
Duruşma ileri bir tarihe ertelendi.