Vuhan'da ortaya çıkan ve kısa süre içerisinde tüm dünyanın ortak problemi haline gelen corona virüsü salgını ile ilgili korkutan son dakika haberleri gelmeye devam ediyor. İtalya'nın Bergamo kentinde klinik psikoloji alanında yüksek lisans yapan öğrenci Özge Çiftçi ile iletişime geçtik. İtalya kapatılmadan Türkiye'ye dönme şansı olduğunu ama sevdiklerine ve ülkesine risk oluşturmamak için dönmediğini söyleyen Çiftçi, "Sokaklar bomboş, hiç kimse gezmiyor. Evlerimizden de sadece ambulans seslerini duyuyoruz diyebilirim" sözleriyle yaşadığı dehşet durumu anlattı. İşte o sözleri sosyal medyada büyük olay olan genç kızın açıklamaları…
İtalya'nın Bergamo şehrinde psikoloji alanında yüksek lisans tahsili yapan Türk öğrenci Özge Çiftçi, her gün yüzlerce insanın öldüğü dehşeti anlattı.
Koronavirüs | İtalya'da Bir Öğrenci: "İmkânım Varken Ülkeme Risk Oluşturmamak İçin Dönmedim"
İtalya'nın Bergamo kentinde klinik psikoloji alanında yüksek lisans yapan öğrenci Özge Çiftçi ile iletişime geçtik. İtalya kapatılmadan Türkiye'ye dönme şansı olduğunu ama sevdiklerine ve ülkesine risk oluşturmamak için dönmediğini söyleyen Çiftçi, "Sokaklar bomboş, hiç kimse gezmiyor. Evlerimizden de sadece ambulans seslerini duyuyoruz diyebilirim" sözleriyle yaşadığı durumu anlattı.
Kendinizden ve İtalya'daki koronavirüs sürecinden bahseder misiniz?
Ben Özge Çiftçi. İtalya'nın Bergamo kentinde yaşıyorum. Yaklaşık 6 aydır burada klinik psikoloji alanında yüksek lisans yapıyorum. Şu an ne yazık ki İtalya'daki durum çok ciddi. Koronavirüs sebebiyle hayatlarımız durma noktasında. Bu virüs İtalya'da ilk ortaya çıktığında sadece Roma'da 2 vakayla sınırlıydı. Bunlar da Çin'den gelen turistlerdi. Ve dolayısıyla ülkede çok büyük bir paniğe yol açtığını söyleyemem. Fakat sonrasında özellikle Lombardiya bölgesi başta olmak üzere önüne geçilemez bir hızda vaka artışı başladı. Bu haberler aslında her gün devam etti. Fakat İtalya'da bu duruma dair ciddi bir panik yoktu. Bunun da sıradan bir grip salgını olduğu yönünde çok rahat ve umursamaz bir hava vardı diyebilirim. Şu anda virüsün bu kadar kritik seviyeye ulaşmasının en temel sebebi olarak bu gösteriliyor: İnsanların durumu ciddiye almamış olması.
Yaklaşık 2 hafta önce benim de içinde yaşıyor olduğum Lombardiya bölgesinin kapatılma kararı alındı. Bu, aslında tüm İtalya için tehlike çanlarının çalışı oldu diyebilirim. Çünkü işlerin ciddi olduğu bu noktadan sonra anlaşıldı. Zaten sonrasında hızla akan vakalar sebebiyle durum kontrolden çıktığı için tüm İtalya kapatıldı. Bu karardan sonra hayat bizim için çok ciddi anlamda değişti diyebilirim. Sürecin belirsizliği, önümüzde bizi nelerin beklediği ve durumun daha ne kadar kötüleşeceği bunların her biri bir soru işareti şu anda. Ve ailemizden sevdiklerimizden uzak olmak, durumu çok daha stresli hale getiriyor ne yazık ki…
Bu zorlu süreci ailenizle ayrı yerlerde atlatmak zor olsa gerek. Neler hissediyorsunuz?
Ailem şu anda Türkiye'de, her gün konuşuyoruz. Bu süreci ailesinden ve sevdiklerinden uzak geçiren herkes için çok zor olduğunu biliyorum. İtalya henüz kapatılmadan önce Türkiye'ye dönme şansım varken ben dönmemeyi seçmiştim. Çünkü bu virüs, genç ve sağlıklı kişileri etkilememesine rağmen kendi aileme, sevdiklerime, kendi ülkeme bir risk oluştururum korkusuyla İtalya'da kalmayı seçtim. Ve şu anda burada karantinadayım.
İhtiyaçlarınızı gidermek için markete, eczaneye çıktığınızda boş sokaklar sizi ürkütüyor mu?
Karantina durumunda yalnızca çok ciddi ve acil ihtiyaçlar için evi terk ediyoruz. Bu da genellikle market alışverişi oluyor. Şu anda zaten şehirlerde yalnızca market ve eczaneler açık. Marketler de çok ciddi şekilde ele alıyor durumu. Sınırlı sayıda kişinin girişine izin veriliyor her bir alışveriş için. Ve önlerinde birer metre boşluklarla bekleyen insanlar sıra oluşturuyor. Bu tür alışverişler için dışarı çıktığımızda aslında görüyoruz şehirde yaşamın ne kadar bittiğini. Sokaklar bomboş, hiç kimse gezmiyor. Evlerimizden de sadece ambulans seslerini duyuyoruz diyebilirim.
Şu anda çok gergin bir ortamda mücadele ediyoruz aslında. Hem psikolojik hem duygusal olarak çok büyük bir yükün altındayız. Sevdiklerimizden uzakta olmanın stresi çok büyük ne yazık ki. Ama yine de mümkün olduğunca moralimizi yüksek tutmaya çalışıyoruz. Sevdiklerimizle daha sık konuşuyoruz. İyi olduğumuzu bilsinler istiyoruz. Biz de onların iyi olduğundan emin olmak istiyoruz.
Evde nasıl zaman geçiriyorsunuz?
Ben karantinadaki hayatımı olabildiğince aktif geçirmeye çalışıyorum evin içinde. Mümkün olduğunca sık egzersiz yapıyorum. Yoga ve meditasyon yapıyorum. Kitap okuyorum ve sevdiklerimle konuşuyorum daha çok. Çünkü şu anda böyle bir morale hepimizin ihtiyacı var.
Karantinadaki insanlara ne gibi önerilerde bulunmak istersiniz?
Karantinadaki insanlara önerim, eğer sevdikleriniz yanınızdaysa lütfen daha çok sarılın. Daha çok sohbet edin birbirinizle. Ve bunun ne kadar kıymetli olduğunu lütfen hatırlayın.
Tüm bu sıkıntılı süreci geride bırakınca yapacağınız ilk şey nedir?
Bugünler bittikten sonra, her şeyi geride bırakınca yapmak istediğim ilk şey ve hatta tek şey, sevdiklerime doya doya sarılmak ve kucaklaşmak olacak. Bu tür küçük şeylerin ne kadar önemli olduğunu belki de bu kadar ağır bir deneyimden sonra anlamamız gerekiyordu ve bence hepimiz anladık.