Son dakika haberleri... Karabük'te, boşandığı eşi Vildan Akkaya'yı tabanca ile vurarak öldüren Aydın Yılmaz'ın mahkemedeki ifadesi 'pes' dedirtti. Eşini çok sevdiğini söyleyen Yılmaz, "Ona nasıl kıydım bilemiyorum. Suçsuzum beraatime karar verilsin." dedi.
TARTIŞMA SONRASI EŞİNİ SİLAHLA ÖLDÜRDÜ
12 Mart 2020 tarihinde Aydın Yılmaz, 1.5 yıl evli kaldıktan sonra boşandığı eşi Vildan Akkaya ile konuşmak için çalıştığı iş yerine gitti. Tartışmanın başlaması üzerine Yılmaz, yanında getirdiği silahla boşandığı eşini vurdu. Uzaklaştırma kararına rağmen eski kocasının saldırısına uğrayan Akkaya ağır yaralandı. İhbar üzerine olay yerine polis ve 112 ekipleri sevk edildi. Sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından hastaneye kaldırılan Akkaya, 6. günün sonunda yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetmişti. Eşini vurduktan sonra kaçmaya çalışan Yılmaz polis ekiplerince kıskıvrak yakalandıktan sonra çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
Tutuklu olarak yargılanan sanık Yılmaz, Karabük Ağır Ceza Mahkemesinde ilk kez hakim karşısına çıktı. Vildan Akkaya'nın yakınları ve avukatları duruşma salonunda hazır bulundu. Ailenin avukatları yaptıkları savunmada sanığın tasarlayarak ve soğukkanlılıkla bu suçu işlediğini belirterek ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmasını istedi.
"'ÖLDÜR BENİ BU HAYATI SENSİZ YAŞAMAK İSTEMİYORUM' DİYE YAZDIĞIMI HATIRLIYORUM"
Duruşmada kendini savunan sanık Aydın Yılmaz, "Olay tarihinde eylemi yaptığım sırada kendimde değildim. Olay günü saat 19.00 civarında yoldan geldim. Alışveriş sonrasında eve gittim, dinlenmek istiyordum. Antidepresan ilaçlarından bir avuç kadar attım. Akabinde iki şişe yüksek alkol oranı olan şaraplardan aldım. Sonra telefonumdan WhatsApp mesajlarına baktım. Boşandığım eşimle birlikte çekindiğimiz mutlu zamanlara ait fotoğraflara baktım. Hayal meyal mesaj çektiğimi de hatırlıyorum. 'Öldür beni bu hayatı sensiz yaşamak istemiyorum' diye yazdığımı hatırlıyorum" dedi.
"YUVAMI TEKRAR KURTARABİLECEĞİMİ DÜŞÜNDÜM"
Uzaklaştırma kararına rağmen eşi ile görüştüğünü ifade eden Yılmaz, "Ben üzerimde silah taşıyordum hava almak için dışarıya çıktım. Eşimle uzaklaştırma kararına rağmen telefonla görüşüyorduk. WhatsApp'tan bazen mesajlaşıyorduk. Bazen beni engelliyordu. Kendimle mücadele ettim. Geç kalmış sayılmazsın diye telkinde bulundum. Yuvamı tekrar kurabileceğimi, kurtarabileceğimi düşündüm. Boşanma kararı verildikten ve gerekçeli karar yazılmadan önce eski eşimle buluştuk, birlikte olduk. Ben bunun sonrasında tekrar ümitlendim çocuğumuz olursa yuvamız kurtulabilir diye düşündüm" diye konuştu.
"3-4 METRE MESAFEDEN TEK EL ATEŞ ETTİM"
Olay günü işyerine geleceğini eşine haber vermediğini kaydeden Yılmaz şunları söyledi:
"Taksiye binerek çalıştığı iş yerine gittim. Ben genellikle gittiğimde personel kapısından abisinin işlettiği işyerine giren eski eşime eski şakalar yapardım. Yine personel kapısından girdim bu sırada maktül beni fark etti. 'Ne işin var lan burada' gibi bir şey dedi. Ben de refleks mi diyeyim yoksa başka bir şey mi açıklayamadığım bir şekilde anlık bir olay ile yanımda bulundurduğum silah ile 3-4 metre mesafeden tek el ateş ettim. Normalde nişan alsam isabet ettirmeye imkanım yoktu. İsmini koyamıyorum basiretim mi bağlandı bilemiyorum."
"KENDİMİ DE VURMAK İSTEDİM, ONA NASIL KIYDIM BİLMİYORUM"
Sanık Yılmaz, eski eşinin gelip elinden silahı aldığını dile getirerek, "Sonrasında Atakan gelerek elinden silahı aldı, kendimi de vurmak niyetim vardı. Sonrasında silahı elimden aldığım gibi bir şey yapamadım, beni de vurmalarını diledim tahrik edici şekilde konuştum. Olay bu şekilde oluyor. Bu olayı bir ömür vicdan azabı olarak çekeceğim. Pişmanım böyle bir olay başıma geldi, işin içinden çıkamıyorum. Eşimi çok seviyordum. Ona nasıl kıydığımı bilemiyorum. Suçsuzum beraatime karar verilsin. Mahkeme aksi kanaatte ise hakkımda lehe olan hükümler uygulansın. Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verirsin" ifadelerine yer verdi. Mahkemenin daha önceki ifadelerini sorması üzerine sanık, ifadelerinin hepsinin doğru olduğunu söyledi.
Mahkeme heyeti sanık Yılmaz'ı mahkeme tarafından 'eşini kasten öldürme' suçundan tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı 18 Mayıs'a ertelendi.
Duruşma sonrası gazetecilere açıklamalarda bulunan Avukat Nilda Baltalı, maktül Akkaya'nın evliliği boyunca şiddet gören bir kadın olduğunu aktararak şunları kaydetti:
"Boşanmak için sonuna kadar mücadele vermiş mücadeleci bir kadındı. Bugün Vildan'ın anısına mücadelesini biz sürdürdük. Tanıklar anlattılar, müştekiler anlattılar, Vildan'ın yaşadığı şiddeti. Ölüm tehditleri aldığını, katil tarafından defalarca öldürmekle tehdit edildiğini bizzat Vildan kendisi de suç duyurusunda bulunarak söylemişti. Zaten ölümünden sadece birkaç gün önce ve 1 ay uzaklaştırma kararları var. Vildan suç duyurusunda bulunarak eşinin kendisini öldüreceğini söyleyerek çeşit mesajları gösteriyor. Bu mesajlar telefon konuşmalarında 'seni öldüreceğim, seni yaşatmam, boşanırsam seni öldürürüm' şeklinde tehditlerde bulunuyor. Biz bugün aslında karar verileceğine çok emindik. Tasarlayarak öldürmeden çok önemli emsal bir karar alacağımızdan çok emindik. Çünkü kadın cinayetlerinde nitelikli halden ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmesi için tasarlayarak öldürmeden iddianame hazırlanmıştı. Bütün suç unsurları burada mevcuttur. Savcı mütalaasında tasarlayarak öldürmeden görüş bildirdi. Sanığın akli dengesinin yerinde olup olmadığına ilişkin Adli Tıp Kurumu'nda tekrardan rapor bekliyoruz. Duruşmanız 18 Mayıs'a ertelendi."
"AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET HAPİS CEZASI ALMASINI İSTİYORUM"
Vildan Akkaya'nın ablası Nurhan Yücel ise "Acımız her geçen gün daha da artıyor. Yerine gelmesi, telafi edilmesi mümkün değil ama gerçekten çok büyük ölüm tehditleri aldı ve fiilen de gerçekleştirildi. Hak ettiği ağırlaştırılmış müebbet cezasını almasını gönülden istiyorum" ifadelerini kullandı.