Son dakika haberi göre; Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı "beyaz kod" suçları soruşturma savcısı Ercan Poyraz'ın hazırladığı iddianameye göre, şüpheli F.Y, daha önce kullandığı ilaçların reçetesini yazdırmak için 22 Şubat'ta Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesine bağlı Yenimahalle Semt Polikliniğine gitti.
Nöroloji Uzmanı Dr. Bakar, ilaçların kutusunu kendisine gösteren şüpheliye, ilaçların psikiyatri kapsamında olduğunu, bunları yazma yetkisinin bulunmadığını söyledi. Şüphelinin raporunun bulunduğunu bildirmesi üzerine Dr. Bakar, eczaneden daha önce oluşturulan raporun çıktısını istedi.Bunun üzerine odadan ayrılan şüpheli, kısa bir süre sonra yeniden gelerek Dr. Bakar'a saldırdı.
Güvenlik görevlilerinin araya girmesiyle şüpheli olay yerinden uzaklaştırıldı, ardından çıkarıldığı sulh ceza hakimliğince tutuklandı. İfadesinde, randevusunun olduğu halde doktorun kendisini bekleterek sonradan gelen hastaları muayeneye ettiğini iddia eden şüpheli, sıranın kendisinde olduğunu söylediğinde ise doktorun sert bir üslupla dışarı çıkmasını istediğini öne sürdü.
Bir süre daha bekledikten sonra yeniden odasına girdiği doktora, yazdırmak istediği ilaçların raporunun bulunduğunu söylediğini aktaran şüpheli F.Y, "Çantamdaki ilaçları kendisine uzattığımda sert bir şekilde almak istedi, bu esnada tırnağı elime battı. Ben de kendimi geriye çekince doktor koltuğundan savrularak düştü. Doktorun yaralanması düşmesine bağlı olabilir. Kendisine yönelik saldırım olmadı." savunmasını yaptı.
İddianamede şüphelinin, "kamu görevini yerine getiren kişiyi kasten yaralama" suçunu işlediği, tayin edilecek cezanın üst sınırda verilmesi gerektiği belirtildi.
Ayrıca cezanın, "Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu" kapsamında yarı oranda artırılması istendi.
Bu kapsamda şüpheli F. Y'nin söz konusu suçtan, 2 yıl 3 aydan 6 yıl 9 aya kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.
- "Şiddet, sağlık hizmetinin etkin yürütülmesine engel"
Öte yandan iddianamede, Cumhuriyet Savcısı Ercan Poyraz'ın sağlık çalışanlarına yönelik şiddete ilişkin tespitleri yer aldı.
Sağlık hizmetinin temel bir insani hak olduğuna işaret eden Poyraz, sağlık çalışanlarının bu hizmeti sunarken onur, şeref ve saygınlıklarının korunması gerektiğini vurguladı.
Şiddet eylemlerinin, iş motivasyonunu düşürerek sağlık hizmetinin etkin ve verimli yürütülmesine engel olduğunu ifade eden Poyraz, bu durumun kamu düzenini doğrudan etkilediğini, ayrıca şiddette muhatap olmayan sağlık çalışanlarını ise endişeye sürüklediğini kaydetti.
Bu bağlamda sağlık çalışanlarının oto kontrol uygulayarak birtakım temel hakları kullanmaktan çekindiklerini belirten Poyraz, bu durumun bile kişilerin özgürlüklerine saldırı niteliği taşıdığının altını çizdi.
Dünyayı etkisi altına alan koronavirüs nedeniyle sağlık görevlilerinin zor şartlarda özveriyle çalıştıklarını hatırlatan savcı Poyraz, bu dönemde şiddetin önüne geçilebilmesi için 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanununa yeni maddeler eklendiğini aktardı.
Düzenlemeye göre, sağlık çalışanlarına şiddet uygulayanlara verilecek cezada yarı oranda artırım yapılacağını bildiren Poyraz, bununla birlikte hapis cezasının ertelenmesi hükümlerinin uygulanmayacağını kaydetti.