Son dakika haberi... Uğur Şahin'in avukatınca İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığına verilen suç duyurusu dilekçesinde, Adnan Oktar ile örgütün 13 tepe yöneticisine 11 Ocak'ta İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesince 9 bin 803 yıl 6'şar ay hapis ve para cezaları verildiği, örgüt üyelerinin de çeşitli oranlarda hapis cezalarına çarptırıldığı, dava dosyasının üst derece mahkemelerde incelenme aşamasında olduğu anımsatıldı.
Dilekçede örgütün, davaya ilişkin bazı makamlarda "adil yargılamayı etkileme" amacıyla lobi faaliyeti yürüttüğüne yönelik Uğur Şahin'in duyumlar aldığı bildirildi. Üst derece mahkemesinde örgüt lehine karar verilmesi için yapılan lobi faaliyetini, Gülay Pınarbaşı'nın yürüttüğü öne sürüldü.
İhbarda bulunan Uğur Şahin'in Adnan Oktar Silahlı Suç Örgütü davasında müşteki olduğu, Gülay Pınarbaşı'nın ise tutuksuz olarak yargılandığı bu davada "suç örgütü üyeliğinden" 4,5 yıl hapis cezasına çarptırıldığı aktarıldı.
ÖRGÜTÜN EN BÜYÜK GÜCÜ...
Dilekçede, Adnan Oktar'ın bu zamana kadar suçlarına devam edebilmesi ve örgüt üyelerinin kendisine mutlak itaat ile bağlanmasında en önemli faktörün "lobicilik faaliyetleri" olduğu vurgulandı. Lobicilik faaliyetleri kapsamında, örgüt ideolojisinin makul gösterilmeye, siyasilerle temas kurulmaya çalışıldığı, emekli veya aktif yüksek yargı mensupları ile görüşüldüğü, yine kamu kurum ve kuruluşlarında yüksek görevlerde bulunan üst düzey bürokratlara ziyaretler gerçekleştirilip örgüt propagandası yapıldığı kaydedildi.
GÖRÜŞMELERİ SES KAYDINA ALIYORLAR
Dilekçede, örgüt davasının gerekçeli kararında da örgütün lobicilik faaliyetlerine yer verildiği aktarıldı. Örgüt lideri Adnan Oktar'ın talimatı ile Ankara'da hücre halinde yaşayan lobi grubu mensubu örgüt üyelerinin, yapmış oldukları görüşmeleri ses kaydına aldıkları ve örgüt liderine raporlar halinde bilgi verdikleri yönünde tespitlerin gerekçeli karara dayanak olduğu belirtildi.
Dilekçede, "Dosyaya yansıyan tespitler doğrultusunda suç örgütünün halen ceza dosyasının, sanıklar lehine bozulması için hukuk ve lobi faaliyetlerini yürütmeye devam edeceği sonucu aşikârdır. Şüpheli Gülay Pınarbaşı bazı üst düzey yargı ve kamu mensuplarına kendini vakıf yöneticisi olarak tanıtarak WhatsApp ve SMS yolu ile irtibat kurmaya çalışmakta ve görüşmeler sağlamaktadır. Ayrıca Ankara ve İstanbul başta olmak üzere çeşitli illerde yer alan bürokratlara örgüt dosyasının düşürülmesi veya dış müdahale yapılması adına sürekli görüşmeler yaptığı öğrenilmiştir" ifadelerine yer verildi.
TELEFON KAYITLARI İNCELENSİN
Suç duyurusu dilekçesinde, Gülay Pınarbaşı'nın bu faaliyetlerinin "adil yargılamayı etkileme suçunu" oluşturduğu dile getirildi. Dilekçede, şüpheli Gülay Pınarbaşı'na ait telefonun son iki yıllık HTS ve baz kayıtları ile SMS ve konuşma dökümlerinin incelenmesi durumunda gerçeğin ortaya çıkacağı bildirildi. Yapılan ihbar doğrultusunda şüpheli Gülay Pınarbaşı hakkında gerekli soruşturmanın yürütülmesi, örgüt adına yürüttüğü faaliyetlerinin araştırılması talep edildi. 1990 yılında "Miss Globe Türkiye Güzeli" seçilen Gülay Pınarbaşı dizi ve filmlerde de rol almış, moda dergisi editörlüğü ve halkla ilişkiler müdürlüğü de yapmıştı. 1993'te mankenliği bırakan Pınarbaşı, Adnan Oktar örgütüne katılmıştı.