Son dakika haberler… İzmir depremi sonrası yüzlerce vatandaş enkaz altında kalırken bu kişilerden biri olan ancak kendi imkanlarıyla enkaz altından çıkan 16 yaşındaki Özge Tetikçi kurtuluşunu muhabbet kuşuna borçlu olduğunu ifade etti. 30 Ekim tarihinde meydana gelen deprem anında kuşunu almak için geri dönen genç kız o 10 saniyelik süre olmasaydı merdivenlerden bir kat daha inmiş olacağını ve böylece tamamen enkaz altında kalacağını ifade etti. İşte 16 yaşındaki Özge'nin İzmir depremindeki kurtuluş öyküsü ve son dakika haberinin detayları…
İzmir depreminde yıkılan 7 katlı binanın altından tek başına çıkmayı başaran ve hayatta kalan 16 yaşındaki Özge mucize eseri kurtuluşunu şu sözlerle anlattı;
"Deprem sırasında aklıma muhabbet kuşum Şanslı geldi. Yan odaya geçip, kafesiyle birlikte Şanslı'yı aldım. İnsan korkuyla ne yapacağını bilemiyor. 'Hemen binadan çıkabilirim' diye düşünüp, merdivenlere doğru yönelip, koşmaya başladım. Koşarken, duvarlar yıkılmaya başladı."
MUCİZE ESERİ KURTULMUŞTU
İZMİR'in Seferhisar ilçesi açıklarında meydana gelen 6.6 büyüklüğündeki depremde, kaldığı enkaz altından kendi imkanı ile çıkan 16 yaşındaki Özge Tekçi, yaşamını muhabbet kuşu Şanslı'ya borçlu olduğunu söyledi. Deprem sırasında kafesinde yan odada olan kuşu Şanslı'yı alıp, 5'inci kattaki evlerinden çıkmak için merdivenlerden koşarak 2 kat indiği sırada binanın yıkıldığını belirten Tekçi, "Kuşumu almak için 10 saniye kaybetmesem bir kat daha inmiş olacaktım ve tamamen enkaz altında kalıp, dışarı çıkma şansım olmayıp, belki de ölecektim" dedi.
"FİLMLERDE GÖRDÜKLERİM GİBİYDİ"
İzmir'in Seferihisar ilçesi açıklarında, 30 Ekim'de meydana gelen depremde yıkılan binalardan 7 katlı 3 bloğun bulunduğu Barış Sitesi'nde enkaz altında kalanlardan Özge Tekçi, mucize eseri kurtuldu. Deprem sırasında evde yalnız olduğunu belirten Tekçi, muhabbet kuşu 'Şanslı' sayesinde hayatının kurtulduğunu söyledi. Evlerinin 7 katlı binanın 5'inci katında bulunduğunu belirten Tekçi, mucize kurtuluşunu şöyle anlattı:
"Gerçekten zor anlardı. Filmlerde gördüklerim gibiydi. Bu yaşadıklarına insan inanamıyor. Deprem sırasında aklıma muhabbet kuşum Şanslı geldi. Yan odaya geçip, kafesiyle birlikte Şanslı'yı aldım. İnsan korkuyla ne yapacağını bilemiyor. 'Hemen binadan çıkabilirim' diye düşünüp, merdivenlere doğru yönelip, koşmaya başladım. Koşarken, duvarlar yıkılmaya başladı. Üçüncü kata indiğimde, bina tamamen yıkıldı. Enkazların arasında kaldım. Şanslı'nın kafesi de ezilmişti. Bulunduğum yerde arkama dönemiyordum. Şanslı'nın sesi de çıkmadığı için öldüğünü sandım. Cep telefonumun çalıştığını fark ettim. Güçlükle fenerini açıp, etrafımı görmeye çalıştım. Annemi ve 112 Acil Servis'i arayıp, enkaz altında olduğumu belirtip, yerimi bildirdim. Fenerle etrafıma bakarken, merdiven kenarında bir açıklık olduğunu ve ışık geldiğini gördüm. Yaklaşık 20 dakikalık bir çaba sonucu ışığın geldiği yerdeki tuğlaları kenara atarak, geçebileceğim yer açıp, buradan önce balkona çıktım. Başım, burnum kan içindeydi. Ancak hiçbir şekilde acı hissetmedim. Sonrasında da balkondan atlayıp, enkazdan kurtuldum."
'10 SANİYE OLMASAYDI BELKİ DE ÖLECEKTİM'
Kuşu Şanslı'yı almak için yan odaya gittiği 10 saniyenin hayatını kurtardığını belirten Tekçi, "Eğer 10 saniye olmasaydı. Bir kat daha aşağıya inmiş olacaktım ve tamamen enkazın altında kalıp, dışarı çıkma şansım olmayacaktı, belki de ölecektim" diye konuştu.
'ŞANSLI'NIN YAŞADIĞIIN ÖĞRENİNCE DÜNYALAR BENİM OLDU'
Tekçi, daha sonra yaşananları ise şöyle anlattı:
"Ertesi gün görevliler bana enkazdan nasıl çıktığımı sordu. Onlara anlatıp, Şanslı'dan bahsettim. Bana kuşumun rengini sordular. 'Yoksa ölüsünü mü buldunuz' dedim. Bunun üzerine bana kuşumun yaşadığını, enkaz altından çıkardıklarını söylediler. O an dünyalar benim oldu. Şanslı'yla beraber büyüdük. Birbirimize çok bağlıyız."