Korkunç kaza İstanbul Fatih'te Avrasya Tüneli çıkışı Zeytinburnu istikametinde yaşandı. 30 Kasım Perşembe günü öğlen saatlerinde motosiklet sürücüsü Yunus Emre Göçer (38)'in kullandığı motosiklete, Somali Cumhurbaşkanı'nın oğlu Mohammed Hassan Shekh Mohamud'un kullandığı otomobil çarpı. Çarpmanın etkisi ile yola savrulan Göçer ağır yaralandı.
KURYENİN EŞİ İFADE VERDİ
Hazırlanan bilirkişi raporunda araç sürücüsünün kusurlu olduğu tespit edildi. Savcılık, "Taksirle ölüme neden olma" suçundan yürütülen soruşturma kapsamında şüpheli Mohammed Hassan Shekh Mohamud hakkında yakalama kararı çıkardı. Ancak 2 Aralık'ta şüphelinin ülkeden çıkış yaptığı tespit edildi. Kurye Göçer'in eşi Öznur Göçer İstanbul Adalet Sarayı'na gelerek savcılığı ifade verdi.
"YAŞAMA DÜŞKÜN BİR İNSANDI"
Yunus Emre Göçer'in eşi Öznür Göçer, İstanbul Adalet Sarayı'na gelerek savcılığa ifade verdi. İki farklı soruşturma kapsamında ifade veren Göçer, "Eşim bu mesleği özel çocuğum için seçmiştir. Eşim genelde kaskını evde takarak çıkardı. Çünkü kaskın içinde telefonuyla bağlantılı olan iletişim aracı vardı. Ayrıca eşimin kaskı dört tarafından tam korumalı bir kasktı. Bütün motor ekipmanları tamdı. Motosikletine de kendine de yaşama da çok düşkün bir insandı. Her şeyi kuralına göre yaşanması gerektiğine inanıyordu. Trafik kurallarına uyan biriydi. Olay günü eşim dizliklerini takarak motorcu ayakkabısını, montunu ve bonesiyle kaskını takarak çıkmıştı" dedi.
HASTANE SÜRECİNİ ANLATTI
Öznur Göçer, eşinin kaza haberini bir yakını tarafından aldığını, durumun ciddi olduğunu öğrenince hastaneye gittiğini, hastanede yüz kişilik motokurye ekibiyle karşılaştığını, eşini kırmızı alanda görmesiyle yere yığıldığını anlattı. Göçer, eşinin hastaneye geldiğinde zaten ölmüş vaziyette olduğunu duyduğunu belirterek eşinin tüm darbeyi kafasından aldığını, 7 saat yarı entübe şekilde o alanda beklediğini, sonra rica ve uğraşları sonucu eşinin yoğun bakıma alındığını söyledi. Başka bir hastaneye naklini teklif ettiğini de söyleyen Göçer, "Bana kafası çok zedelendiği için, 6 kırık olduğunu direkt beynin zarar gördüğünü, beyninde iç kanama olduğunu, bu sebeple hareket ettiremeyeceklerini söylediler. Yoğun bakımda geçen 6 günün sonunda eşim vefat etti. Eşimin durumunda hiçbir iyileşme yoktu. Zaten kritik diyorlardı" dedi.
"ÇOK MAĞDUR OLDUK"
Ölümünden üç gün önce nöbetçi doktordan eşinin makineye bağlı yaşadığını, geldiğinden beri bilincinin yerinde olmadığını, bütün organlarının çalışmadığını, bilgisi aldığını belirten Göçer, "O zaman siz hiçbir şey yapmıyorsunuz diye tepki gösterdiğimde, doktor bana eşimin ağzında bulunan hortumu göstererek 'Bunu bir çıkartayım, bakın, asıl biz yaşatıyoruz bunu. Yurt dışına da götürseniz bu bir ölü. Bizim sayemizde şu anda organları çalışıyor' dedi. Ben eşimi sonraki süreçlerde çok iyi görmüştüm. Eşimin tedavisinde ihmal olduğunu düşünüyorum. Eşimi 6 gün sonra detaylı beyin görüntüleme filmine götürdüler. Filmden geldikten sonra doktor bize 'Yapacak bir şey yok beyin ölümü gerçekleşti' dedi. O günün gecesinde eşimin ölüm haberi geldi. Olay nedeniyle karşı taraf araç sürücüsünden şikayetçiyim. Cezalandırılmasını istiyorum. Gereken neyse yapılmasını istiyorum. Bu kaza neticesinde mağdur olduk. Özel durumda olan çocuğum ve genç kızımla birlikte tek başımıza kaldık. Tek çalışan eşimdi. Ev hanımı olduğum için farklı bir gelir kaynağım yoktur. Çok mağdur olduk." diyerek ifadesini sonlandırdı.
RAPORU TUTAN POLİSLERDEN ŞİKAYETÇİ OLDU
Öznur Göçer, ayrıca olay yerinde kaza raporu tutan polis memurları hakkında yürütülen soruşturma kapsamında da ifade verdi. Göçer, kusurlu olarak gösteren polis memurlarından şikayetçi olduğunu belirterek "Eşimin kaza tespit tutanağında kusurlu olarak gösteren polis memurlarından şikayetçiyim. Ayrıca sosyal medyada bahsi geçen eşimin intihar ettiği iddiası ile alakalı tarafım bizzat telefon ile aranmamıştır. Bu intihar söylemlerini hastane önüne gelen 2 polis memuru, orada bulunan eşimin motokurye arkadaşlarına söylemişlerdir. Bu söylemleri duyan, birebir şahit olan eşim Yunus Emre Göçer'in arkadaşlarının isimlerini avukatım vasıtası ile bu soruşturma dosyasına bildireceğim" dedi.
"İNTİHAR ETME GİBİ BİR DURUMU SÖZ KONUSU DEĞİL"
Yunus Emre Göçer'in intihar etmesinin söz konusu olmadığını ifade eden Öznur Göçer, "Benim eşimin intihar etme gibi bir durumu söz konusu değildir. Çocuğumun özel durumundan dolayı kendisi çabalayan bir insandır. Bu sebeple eşimi kusurlu gösteren, eşimin intihar ettiğine dair söylemlerde bulunan ve ihmali olan tüm polis memurlarından şikâyetçiyiz" ifadelerine yer verdi. Nöbetçi Cumhuriyet Savcısı'ndan da şikâyetçi olduğunu belirten Göçer, "Ayrıca kaza olduğu esnada talimatı veren Nöbetçi Cumhuriyet Savcısı'ndan da şikayetçiyiz. Ayrıca konsolosluk aracının kullanımına tahsisinden sorumlu bu kişilerin araştırılmasını talep ediyorum. Bu kişilerden de şikâyetçiyim" dedi.