Adana'da midesinde şişkinlik şikayetiyle gittiği hastanede ameliyat edilen Ayşe Arabacı'nın (50) karnından 10 kiloluk kanserli kitle çıkartıldı. Doç. Dr. Ahmet Gökhan Sarıtaş, "Kanserli kitlenin çıkartılması sonucu hastamızın yaşama tutunmasına katkı sağladık" dedi.
Seyhan ilçesinde yaşayan ev kadını 3 çocuk annesi Ayşe Arabacı, midesindeki şişkinlik ve ağrı şikayetiyle Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi'ne başvurdu. Doç. Dr. Ahmet Gökhan Sarıtaş'ın muayene ettiği ve ileri tetkikleri yapılan Arabacı'nın karnında 6 organ ve aort damarını tutan kanserli kitle olduğu saptandı. Doç. Dr. Sarıtaş ve ekibi tarafından, 8 Ağustos'ta ameliyata alınan Arabacı'nın karnından 10 kilo ağırlığında ve yaklaşık 40 santimetre boyutunda dev kitle çıkarıldı. Arabacı, 3 saatlik ameliyatın ardından servise alındı.
'BÖYLE BİR KİTLE TAŞIDIĞIMI HİÇ FARKETMEDİM'
Sağlığına kavuşan ve serviste çocuklarıyla bir araya gelen Ayşe Arabacı, "Mideme rahatsızlık verene kadar vücudumda bir kitle olduğunu fark etmedim. Bu derece büyük bir kitleyi taşıdığımı asla düşünmüyordum. Şişkinlik ve ağrı şikayetim artınca hastaneye başvurdum. Şu an gayet iyiyim ve ağrılarım tamamen geçti. Taburcu olacağım günü bekliyorum. Tüm ameliyat ekibine teşekkür ediyorum" dedi.
Tümörün adeta bir bebek büyüklüğünde olduğunu belirten Doç. Dr. Sarıtaş, operasyonla ilgili bilgi verdi. Bu tarz tümörlerin erken teşhisinin zorluğundan bahseden Sarıtaş, "Hastada karın arka duvarı dediğimiz yağlı dokudan köken alan bir tümör tespit ettik. Bu tarz kitleler çok fazla bulgu vermez. Bulgu verdiğinde ise büyük boyutlara ulaşmış olur. Ameliyat sonrası ölçümlerimizde ortalama 10 kilo ağırlığında, 40 santimetreye yakın dev bir kitleyle karşılaştık" diye konuştu.
AORT DAMARI VE 6 ORGAN RİSK ALTINDAYDI
Kitlenin 6 organa birden yapışma riskine dikkat çeken Doç. Dr. Sarıtaş, şöyle konuştu:
"Hastamızın kitlesi kalın bağırsak, pankreas, sol böbrek, sol idrar yolu, yumurtalıklar, ince bağırsaklar ve aynı zamanda aort damarı dediğimiz vücudun en büyük damarına çok yakın ilişkideydi. Bir süre daha geç kalınmış olsaydı, kitlenin bu organlara ileri derecede yapışma riski nedeniyle hasta belki de ameliyat şansını yitirecekti. Hayati tehlikesi söz konusu olacaktı. Tümörün ameliyat edilebilir düzeyde teşhis edilmesiyle hasta daha büyük sorunlar yaşamadan sağlığına kavuştu."